ilginc bir hayvandir, izlemesi huzur verir insana lakin izlenimlerim dogrultusunda kendi ic dunyalarinin oldukca karisik oldugunu farkettim. kimlik bunalimi yoksa baska sebebler mi bilmiyorum bulundugu fanustan kendisi bir kac defa disariya atmaya yeltendigine sahit oldum. cokta utangaclardir. fonusun icinte bir tas ne bileyim bir kum birikintisi gormesinler hemen sokarlar kafalarini oyle kalirlar saatlerce sadece yemek verildiginde disari cikartirlar kafalarini. ama yinede severiz kendilerini biz.evet.
su kaplumbağası
(bkz: caretta caretta)
özellikle büyümeyen cinsleri çok şirin,çok canayakın hayvancıklardır. bakımı da kolaydır.yalnız güneş bu hayvanlar için çok önemlidir hergün mutlaka güneşe çıkarılmalıdırlar.
darwinin evrim teorisinde ilham aldigi canlilardandir.
(bkz: hidrolik tosbağa)
kış uykusuna yatabilen ilginç bir hayvandır, çok su kaplumbası telef olmuştur bu uğurda zira sahibi olan birey kaplumbasının kış uykusunu yattığını anlamayıp klozetin derinliklerine bırakmışlardır kendilerini. şanslı olanları üstlerine çekilen sifonun etkisiyle "noluyo lan a.k." şeklinde kendilerine gelirler ve su kaplumbası olmanın getirmiş olduğu avantajla gittikleri bölgede kendilerine yeni bir hayat kurar, çoluğa çocuğa karışırlar, şansız olanlar ise ölürler.
kaplumbağaların suda yaşayan versiyonudur.akvaryumda da rahatlıkla yaşayabilecek türleri bulunmaktadır.yalnız bu kaplumbağalardan besleyecekseniz dikkat etmeniz gereken nokta bunların kış uykusuna yatıyor olmaları yani akvaryumda hareketsiz bi kaplumbağa gördüğünüzde öldü diye üzülmeyin bilin ki uykudadır.zira okullarda sadece ayıların ve yılanların kış uykusuna yattığı öğretiliyor ve bu yanlış bilginin kaç kaplumbağanın canına mâl olduğu henüz tespit edilemedi.
kaplarından kaçmayı becerip ofisde 10 gün saklanbaç oynayıp su bulamayınca tekrar ortalığa çıkan ve gözle görünür br sağlık problemi bulunmayan masa hayvanı
bir ay hiç bir şey yemeden yaşadığına şahit olduğum ufacık güzel hayvan.sonradan anladık normal şartlar altında kış uykusuna yatması gerekiyormuş.yoksa neden yemesin,yediği önünde yemediği arkasında.
sadece marulla otla beslendiğinde büyümeyezler.etle beslerseniz normal bir kaplumbağa boyutuna gelirler.ama çok pis koktukları için ya hiç beslenmez ya da ev içinde beslenmez.
su kaplumbağaları kara kaplumbağalarının aksine ot yemezler, özel yemleri vardır. kıyma da seven cinsleri mevcuttur. kabuğunun yumuşamaması için haftada bir kabuk sertleştirici ilaçları kabuklarına sürülmelidir ve iki günde bir yemlerinin üzerine kaplumbağa vitamini damlatılmalıdır. ayrıca suyunu değiştirirken kabuğunu yumuşak bir diş fırçası ile temizlerseniz kabuk üzerinde bakteri üremesini azaltmış olursunuz. zira bu bakteriler kabuğu yumuşatıp su kaplumbağasının ölümüne sebep oluyor.
bilgisayarda balıklı bir oyun açtığınızda feeding frenzy gibi mesela, ekrana girmeye çalışırlar.
kalbini kırdığınız zaman günlerce trip atmaktan kendini alıkoymayan, yem verdiğiniz zaman burun kıvırabilen "ya hocam af edersin olmaz bi daha" deseniz bile gururundan ödün vermeyen lakin açlık bünyesinde hüküm sürmeye başladığı anlarda sanki bunca bıdı bıdıyı yapmamışcasına fanusunda bulunan palmiyenin üstüne çıkıp ağzını açarak yemek beklediğini hatırlatan ilginç mizaçlı ve bir o kadar sevilesi yaratıktır.
kış uykusunda dahi beslenmekten geri duramayan sempatik bireylerdir.
siesta yapabilen, olabilecek en evcil canlı türüdür.
buyuyunce ninja kablumbaga olma hayalleri kurar bu kaplumbagalar. anlatirdi benimki hep ama goremedi o gunleri rahmetli..
doğuştan gelen bir kalorifer peteği altına girme takıntıları vardır. eğer sık sık yaptıkları gibi fanuslarından bir şekilde kaçtılar ise ilk bakacağınız yer burası olmalı. lakin acele etmenizde sonsuz fayda vardır. zira peteklerin ısı seviyesi yüksekte ise bir şekilde kuruyup ruhlarını teslim edebiliyorlar.
zaman zaman gaza gelip "şu kerataları bugün ellerimle besliyeyim" diyip yemini yavaşca ağızına uzattığınız zaman yemi ile birlikte parmağınızdan da ufak bir ısırık alabilen canlılardır. ama yine de sevimlilerdir, candır,canandır herbiri. saçları olsa okşayarak şefkat gösterebileceğinizdir.
arada sırada kabından çıkarıp dolaşmasına izin vermek lazımdır. mesela kanepeye koyduğunuzda tırmanmaya çalışırlar, hatta bir miktar tırmanırlar da. sonra da düşlerler. maharet onları kanepeden sekip yere yuvarlanmadan yakalayabilmektir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?