ellerin titrer, soğuk terler dökersin ama faydası yoktur korkunun...
bir de çaresizliğinle sinirlenirsin kırarsın sana uzanan elleri.
yalnız kalırsın karanlıkta bi sigara yakarsın belki aydınlanırım diye.
o da yetmez bi kadeh viski var mıdır dolapta diye aranırsın.
tablonun bütününü görmezsin aslında...
stres
bu meret diş etlerimi çekilmesine sebeb
sevgilimle aramın düzelmemesine sebeb
bir türlü kendimi iyi hissedememe sebeb
hayatan bıkmama sebeb
yaşam enerjimin yok olmamasına sebebtir
sevgilimle aramın düzelmemesine sebeb
bir türlü kendimi iyi hissedememe sebeb
hayatan bıkmama sebeb
yaşam enerjimin yok olmamasına sebebtir
saçları beyazlatır. erken ölümün birincil nedeni.
hastalıkların yüzde 90a yakını stres kaynaklıdır.
insanı kurutur; psikolojisini bozar. hayattan soğutur; allah belasını versin böyle i$in dedirtir...
uzak dursana sen benden!
uzak dursana sen benden!
uykusunu getirir insanın. 15 saat uyumuş olsanız bile getirir. zaten bu kadar uyuyan adam ya kış uykusundadır ya da psikolojik rahatsızlıkları vardır.
gözlemlediğim kadarı ile gri hücrelere de pek bir zararlıymış.
insanı normal/anormal diye ayırmadan kilosuyla oynayan tü kakadır.
normal insanlarda kilo verdiren vaka.
insana kilo bile aldıran kaka.
gördüğün her insana sataşmak için bir nedeninin olmasına yarayan (her şekilde bahane hazırdır bu aralar çok stresliyim deyip yırtarsınız),kaşıntı deri döküntüsü gibi yan etkileri olan ilaç.
gerilimdir. gerilmektir. pek çok şey için kullanılır. (metaller, fay hatları vb.) insanlarda ise daha karmaşık bir kavramdır. en genel olarak iç stres ve dış stres şeklinde iki grupta incelenebilir.
dış stres; dış uyarıcıların yarattığı, genelde engellenmesi güç olan strestir. komşu gürültüsü, yerdeki balgama basıp düşmek, kıçta çıban çıkması gibi durumlardır. kısacası olumsuz dış uyarıcıların ruh halimizde yarattığı kötü etkilerdir.
iç stres; iç uyarıcıların yarattığı, kişinin iç dünyası ile ilgili olan ve mücadele edilmesi teşvik edilen stres türüdür. (çok yavan bir tanımlama oldu)
dış stres, iş, aşk, hayat kalitesi vb. kaynaklı olabilir ama iç stresi biz kendimiz yaratırız. yani zaten hayatın her fırsatta attığı kazıklara birde "ulan böyle olmak zorundamıydı?" diye eklentiler yapar, yükümüzü arttırır, stresimizi çoğaltırız. (iç stresten kurtulamayanlar)
insan hayatındaki olumsuz bazı şeyleri değiştiremez. bunlar stres yüklemeye devam ederler ama değiştiremeyeceği problemlere bakış açısını değiştirebilir.
iç stresten kurtulmak için kimi doğa yürüyüşleri yapar, kimi dua eder, kimi yeni hobiler peşinde koşar. size en iyi gelecek yönteme gene siz karar vereceksiniz. kendinizi dağa taşa vurun. meyveyi dalından tüketin. masa üstü resminizi sık sık manzara resimleriyle süsleyin. yapın işte bi şeyler.
not: bunları eski iş yerinde stresle mücadele yöntemleri hakkında eğitim için gelen bir davranış bilimci bayandan öğrendim. aklımda kaldığı kadarıyla yazdım. yanlışlar yada eksiklikler olabilir. stresi az günler dilerim.
edit: biyolojik kaynaklı stresi eklemeyi unutmuşum. aşırı kahve, madde yoksunluğu vb. stres kaynaklarınıda saptayıp, etkisizleştirmek çok önemli.
dış stres; dış uyarıcıların yarattığı, genelde engellenmesi güç olan strestir. komşu gürültüsü, yerdeki balgama basıp düşmek, kıçta çıban çıkması gibi durumlardır. kısacası olumsuz dış uyarıcıların ruh halimizde yarattığı kötü etkilerdir.
iç stres; iç uyarıcıların yarattığı, kişinin iç dünyası ile ilgili olan ve mücadele edilmesi teşvik edilen stres türüdür. (çok yavan bir tanımlama oldu)
dış stres, iş, aşk, hayat kalitesi vb. kaynaklı olabilir ama iç stresi biz kendimiz yaratırız. yani zaten hayatın her fırsatta attığı kazıklara birde "ulan böyle olmak zorundamıydı?" diye eklentiler yapar, yükümüzü arttırır, stresimizi çoğaltırız. (iç stresten kurtulamayanlar)
insan hayatındaki olumsuz bazı şeyleri değiştiremez. bunlar stres yüklemeye devam ederler ama değiştiremeyeceği problemlere bakış açısını değiştirebilir.
iç stresten kurtulmak için kimi doğa yürüyüşleri yapar, kimi dua eder, kimi yeni hobiler peşinde koşar. size en iyi gelecek yönteme gene siz karar vereceksiniz. kendinizi dağa taşa vurun. meyveyi dalından tüketin. masa üstü resminizi sık sık manzara resimleriyle süsleyin. yapın işte bi şeyler.
not: bunları eski iş yerinde stresle mücadele yöntemleri hakkında eğitim için gelen bir davranış bilimci bayandan öğrendim. aklımda kaldığı kadarıyla yazdım. yanlışlar yada eksiklikler olabilir. stresi az günler dilerim.
edit: biyolojik kaynaklı stresi eklemeyi unutmuşum. aşırı kahve, madde yoksunluğu vb. stres kaynaklarınıda saptayıp, etkisizleştirmek çok önemli.
endüstri toplumlarında yaygın görülen cagımızın hastalıgı.
eski bir türk filminde evin küçük hanımı bir hastalığa tutulur.bunu üzerine hizmetçiler arasında geçen diyalog;
-leyla neymiş küçük hanımın hastalığı?
*stresmiş.
-nasıl bir hastalık ki o?
*zengin hastalığı...
-leyla neymiş küçük hanımın hastalığı?
*stresmiş.
-nasıl bir hastalık ki o?
*zengin hastalığı...
gunumuzde toplumun en onemli rahatsizliklarindan biri stres. kelime anlami gerginlik olan bu kelime kendini: surekli vucut agirli, bas agrisi, yorgunluk halsizlik asiri sinirlilik gibi belirtilerle ortaya cikariyor.
"hay ben boyle isin gelmisini gecmisini sikeyim" dedirten durumlardin ta kendisidir.
genellikle is hayatindaki insanlar icin gecerlidir.oyle durumlar olur ki insan ne yapacagini sasirir.iki ucu boklu degnek vardir elinde.dogal olarak insan strese girer ama ne zaman cikar bilinmez...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?