based on the truth and lies diye başlarken bile güldüren film.
spun
seyretmesi ve unutması zor olan film.özellikle billy corgandan dinleyeceğiniz number of the beast coverı hakkaten filme değişik bir hava katmış.
çok hoş bir film.çok farklı bir anlatım tarzı var.çok basit olarak uyuşturucu ve gençlik barındıran bir film olarak açıklanabilir ama arada yapılan espriler ve görsel geçişler muazzam olmuş...
diyor ki "meth, metedrin, metamfetamin, kristal, ne dersen de.." mickey roukeun the cook olarak karşımıza çıktığı ve arkadaşlara meth yapayım derken göz çıkardığı, bağımsız film festivalinde izlenmiş, dvdden yeniden izlenebilir hale gelmiş, bir jones akerlund filmi.
filmi seyrettikten sonra düşündüğüm şu oldu, yüzeysel bir insan evladı olarak bu filmden çıkacak dersler:
1.uyuşturucunu kendin üretmeye çalışma, patlıyor. (elbette mevzu bahis esrar değildir a dostlar)
2.paranoyak uyuşturucu satıcıları ile takılma, yakalanıyor.
3.yatağa hatun bağlarsan orada 4 gün bağlı unutma, bir başkası bulup kurtarıyor.
4.uyuşturucu satıcılarını ihbar etme, hayalarından vuruyor.
5.4 gün uyumadan uyuşturucu kullanma,insan kafayı yiyor.
bir miktar daha derin düşüncelere gark olmak gerekir ise, uyuşturucu beraberinde getirdiği eğlence duygusu ile saatler ya da günler vaad ederken, yaşam bu eğlence için fazla uzun kalıyor ve etkisinin geçtiği zamanları boşluk, ahlaksızlık, değer yargılarının kaybı, kendini bilmezlik, geçmişe özlem kaplıyor.
sonra ross eski kız arkadaşı amyi yeniden görme şansı elde ediyor, ama oraya gidebilecek gücü yok çünkü 4 gündür uyumadan takılmış.. ayakta kalabilmek için bir fırt daha lazım, çekiyor, gidiyor, amy kafasının güzel olduğunu anlıyor ve gidiyor..ve gidiyor..
gerisi çok da önemli değil zaten, her şeyi bu kısım açıklıyor.
spun pek çok kimse için "ee..?" dedirtecek bir film olabilecek gibi, bu sebeple "anlayan"a yapılmış bir film diyerek ukalalık yapmak mümkün.
filmi seyrettikten sonra düşündüğüm şu oldu, yüzeysel bir insan evladı olarak bu filmden çıkacak dersler:
1.uyuşturucunu kendin üretmeye çalışma, patlıyor. (elbette mevzu bahis esrar değildir a dostlar)
2.paranoyak uyuşturucu satıcıları ile takılma, yakalanıyor.
3.yatağa hatun bağlarsan orada 4 gün bağlı unutma, bir başkası bulup kurtarıyor.
4.uyuşturucu satıcılarını ihbar etme, hayalarından vuruyor.
5.4 gün uyumadan uyuşturucu kullanma,insan kafayı yiyor.
bir miktar daha derin düşüncelere gark olmak gerekir ise, uyuşturucu beraberinde getirdiği eğlence duygusu ile saatler ya da günler vaad ederken, yaşam bu eğlence için fazla uzun kalıyor ve etkisinin geçtiği zamanları boşluk, ahlaksızlık, değer yargılarının kaybı, kendini bilmezlik, geçmişe özlem kaplıyor.
sonra ross eski kız arkadaşı amyi yeniden görme şansı elde ediyor, ama oraya gidebilecek gücü yok çünkü 4 gündür uyumadan takılmış.. ayakta kalabilmek için bir fırt daha lazım, çekiyor, gidiyor, amy kafasının güzel olduğunu anlıyor ve gidiyor..ve gidiyor..
gerisi çok da önemli değil zaten, her şeyi bu kısım açıklıyor.
spun pek çok kimse için "ee..?" dedirtecek bir film olabilecek gibi, bu sebeple "anlayan"a yapılmış bir film diyerek ukalalık yapmak mümkün.
yonetmenligini jonas akerlund un yaptigi, mickey rourke gibi en sevdigim oyunculardan birini bunyesinde barindiran, uyusturucu basta olmak uzere, insan iliskileri, sex gibi pek cok temayi sarmallayarak anlatmis olan mukemmel bir film. ozellikle filmin sevisme sahnelerindeki animasyonlar muthis olmus!!!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?