sözlükte sag sol çatışması

hrant dink’in öldürülmesi ile ortaya çıkan çatışma.demek ki neymiş birilerinin çatışması için birilerinin öldürülmesi gerekiyormuş.

insanlar hayvani duygularını aza indirgediğinde, yani insan olmaya daha yaklaştığında çatışma ortamının saçmalık olduğunun farkına varır. toplum içinde sıfat biçilmemeli den daha çok hoşgörü başlığının altında toplanmaya çalışılmalıdır..

birilerini öldürmeden de tartışılabildiğini gösteren olay.

hrant dink suikastinden önce de her platformda görünen durumdur.çatışmayı fikirlerin söylenmesi, yanlışların dillendirilmesi ve olması gerekene dair bir şeylerin aktarılması diye ele aldığımızda gayet normal ve güzeldir.onun dışında bir sokak çatışması gibi bri durum sanal alemde zaten mümkün değildir.

(bkz: 1. sağ sol meydan savaşı zirvesi)

kendisini solcu zannedip esasında azınlık ırkçısı olan,yaşasın halkların kardeşliği derken ötekileştirmeyi başarabilen,amerika-avrupa ekseninde liberal solculuk yapabilmeyi başarabilen,türklüğe saldırmayı kendisine şiar edinen,böylece kaş yapayım derken göz çıkaran bir çeşit grupla bunların karşısında duran bir grup arasında cereyan eden çatışmadır.
aslında iki taraf da ne sağdır,ne de soldur.solculuk yaptığını iddia edenlerin ne yaptığı ortadadır.aslında,yıllar içerisinde içi boşaltılmış,içine alakasız şeyler sokulmuş olan kavramları kullanarak var olan bu çatışmayı tanımlamak da yanlıştır.1980 öncesi solculuğu ile şimdiki solculuk arasında dağlar kadar fark vardır.solculuk azınlık ırkçılığına paravan olarak kullanılan bir araç haline gelmiştir.ırk kavramını en çok kendisini solcu zannedenler işlemektedir.ayrıştırmayı başlatan merkezler günümüzün sözde solcu çevreleridir.emperyalist dedikleri ülkelerle,birliklerle ayrıştırma-ötekileştirme konularında ayrıldıkları hiçbir nokta yoktur.
sağ cenah olarak kabul edilen grup ise tahminen benim de içinde görüldüğüm gruptur.öncelikle söyleyeyim,sağ-sol terimleri benim için birşey ifade etmez.sosyal sorunlara çözüm bulma konusunda kendisini sosyalist ilan eden kişilerden daha duyarlıyımdır.milli konularda kendisine "sağcıyım" diyenlerden daha duyarlıyımdır.o halde kafalarda yer etmiş ve sağ-sol ayrımını sağlayan vaadlerin-duyarlılıkların hiçbiri benim düşüncelerimle özdeş değil.o halde,bu kavramlar yanlış.bana göre bu çatışma, ne olduğu,neyi savunduğu belli olmayanlarla esas doğruyu savunanlar arasındadır.

(bkz: önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bakıp sözlüğe girmek)

böyle bişeyin olduğuna inanmadığım ya da olmaması gerektiğine inandığım söylem.

(bkz: ne sağcıyım ne solcu futbolcuyum futbolcu)

kendisini solcu zannedip esasında azınlık ırkçısı olan, kaş yapayım derken göz çıkaran bir çeşit grupla bunların karşısında duran bir grup arasında cereyan eden çatışma değildir. esasında bu bir sağ-sol çatışması değildir. bu bir doğru-yanlış çatışmasıdır. genel olarak "sağcı" değil, ne sağcısı sadece "milliyetçi" ler ile "doğruyu savunanlar" arasında geçen bir tartışmadır.

entrylerimi takip edenler beni "solcu" tarafta tanımlamış olabilirler. yanılıyorlar. sadece doğru olduğu için solcular gibi düşündüm. ha kaldı ki, aşırı milliyetçi solcu yok mu? olmaz mı efenim olmaz mı? bizde öyle bir sistem, öyle bir ideoloji var ki, sağcısı sosyalist olmuş, solcusu milliyetçi...

edit: oldukça provakatör bir entry olmuş, pek dikkate değmez.

bu neyin çatışmasıdır anlamış değilim bu ülkede senelerdir sağ-sol çatışmasından bahsedilir durulur. insanlar sen sağcısın şoylesin sen solcusun böylesin diye birbirlerinden ayrıldı. aynı topraklar üzerinde, aynı bayrak altında yaşıyan, aynı ekmeği suyu paylaşan halk birbirine küstürüldü, birbirine kırdırıldı. bırakalım artık bu işleri sağı solu boşverelim. ya kardeşim neye inanırsak inanalım, siyasi görüşümüz ne olursa olsun bırakın artık bunları birlikte birşeyler başarmaya çalışalım bu ülke için çalışalım yoksa görüyoruz bir arpa boyu yol aldığımız yok sadece birbirimizi yeriz, bitiririz; daha sonra sefasınıda gelir coniler toniler sürer.

(bkz: kabak tadı vermek)

sol frameden de anlaşılacağı gibi solun çok net kazandığı çatışmadır.

aslında yok böyle bir çatışma.
olan tek şey, bir iki tane provakatör üyenin açmış olduğu anlamsız başlıklardır.(neyse ki bir çoğu silindi o başlıkların) bu üyelerin eski yazılarını da okuduğumda yanılmadığımı anladım.

(bkz: üç maymunu hiç sevmem)

ne oldugunu ve neye yaradigini gormek icin turkiye’nin zamaninda yasadigi sag sol catismasina bakmak yeterli olucaktir.

dogru olduguna inandigi sey icin birbirini girtlaklamaya ve daha onemlisi girtlaklanmaya hazir olan buyuk bir grubun etkilerinin birbirini sadelestirmesi.

sonuc olarak herkesin iyiyi istedigi, ama turkiye’nin hicbir sey uretmedigi, bir adim olsun ilerlemedigi, tam tersine kafasini bir cuval bokun icine soktugu bir donem.

sozluk bunu yasasin mi ?

an itibariyle gerçekleşen şey.

sakin olmalı tabi tartışmadan ne anladığımıza da bağlı.

an itibariyle olan şey demokrasi kavramının yeniden sorgulanmasıdır sadece.

ben bir çatışma görmüyorum şahsen bizati. zira tartışma olabilmesi için taraflar olması gerekli taraflar oluşunca denk olması gerekiyor.

gözlerine at gözlüğü ve hatta kaynak gözlüğü takılarak görüşleri kapatılamamış bir takım insanların, diğerlerininde gözünü açma çabası.