bilinçaltı mezarlığından uyku boyutu ile dirilen meali zor ve çetrefilli olan rüyalar zinciri. bazıları değme filmlere taş çıkartır, bazıları bestseller olmuş kitap gibidir, bir kısmı şiir, bir kısmı da öyküdür. hd kalitesinde rüya gören şahsım ve senarist zihnimden olayı biliyorum. bir gün hiç unutmam başbakan bana ceketini taşıttırmak istiyor, ben de ona, bak beyim ben hamal değilim diyorum. hayr olsun dedi konu komşu, eyvallah dedim.
sözlük yazarlarının rüyaları
unutmamak için sözlüğe yazdığım çoğu zaman saykodelik bazen erotik, anlamdan yoksun rüyalardır.
bu vesileyle rüyanız hayrolsun ablasını göreve davet ediyorum.
karşı komşumuzun evinde uzun zamandır görmediğim eniştemle karşılıklı sohbet ederken eniştemin yüzü hafif güleç bir haldeyken kaskatı kesiliyor. adamcağız far görmüş tavşan gibi bana bakarken boğazını tıkayan bir şey olduğunu sanıp ilk yardıma başlamak için pozisyon alıyorum. o anda eliyle yüzümü gösteriyor, anlam veremiyorum. koşarak evden çıkıyorum ve çıktığım eve 400 km uzaktaki evime 10 snde gidiyorum. aynaya bakıyorum bir gözüm odaklanmak istediğim noktaya bakarken diğeri beynimden bağımsız olarak bir o yana bir bu yana bakıyor. kırparak düzeltmeyi umuyorum parmağımla korneamı kaydırmaya çalışıyorum başaramıyorum. sonrasında aynadaki yansımam parmağımı takip et diyor ve yansımamın parmağını takip ediyorum her şey yoluna giriyor sanki göz küremin içinde raylı bir sistem var ve göz bebeğim o raya oturuyor. kendi durumuma sevinemeden eniştem aklıma geliyor ve sokağa fırlıyorum. bronz rengi gökyüzüne bakıp kıyametin kopuyor olduğunu hissediyorum. sokakta eniştemi (130 kilo obez) 5 kişiyle birlikte elektrikli bisiklete bindirmişler hastaneye götürecekler. durun diye bağırıyorum "enişte bak düzeldim sen de düzel." diyorum. düzeliyor, "çok korktum gitaraskisi düzelmeyeceksin diye, tipini sikiyim" diyor. rüyanın sonunda küfredip kaçıyor.
edit: yazım yanlışını düzelttim.
bu vesileyle rüyanız hayrolsun ablasını göreve davet ediyorum.
karşı komşumuzun evinde uzun zamandır görmediğim eniştemle karşılıklı sohbet ederken eniştemin yüzü hafif güleç bir haldeyken kaskatı kesiliyor. adamcağız far görmüş tavşan gibi bana bakarken boğazını tıkayan bir şey olduğunu sanıp ilk yardıma başlamak için pozisyon alıyorum. o anda eliyle yüzümü gösteriyor, anlam veremiyorum. koşarak evden çıkıyorum ve çıktığım eve 400 km uzaktaki evime 10 snde gidiyorum. aynaya bakıyorum bir gözüm odaklanmak istediğim noktaya bakarken diğeri beynimden bağımsız olarak bir o yana bir bu yana bakıyor. kırparak düzeltmeyi umuyorum parmağımla korneamı kaydırmaya çalışıyorum başaramıyorum. sonrasında aynadaki yansımam parmağımı takip et diyor ve yansımamın parmağını takip ediyorum her şey yoluna giriyor sanki göz küremin içinde raylı bir sistem var ve göz bebeğim o raya oturuyor. kendi durumuma sevinemeden eniştem aklıma geliyor ve sokağa fırlıyorum. bronz rengi gökyüzüne bakıp kıyametin kopuyor olduğunu hissediyorum. sokakta eniştemi (130 kilo obez) 5 kişiyle birlikte elektrikli bisiklete bindirmişler hastaneye götürecekler. durun diye bağırıyorum "enişte bak düzeldim sen de düzel." diyorum. düzeliyor, "çok korktum gitaraskisi düzelmeyeceksin diye, tipini sikiyim" diyor. rüyanın sonunda küfredip kaçıyor.
edit: yazım yanlışını düzelttim.
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
bodrum escort şişli escort bursa escort bursa escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?