otel cayır cayır yanmaktayken dışardaki yobazların la yakın la yakın la şeklindeki bağırışlarının hala kulağımda olduğu utanç belgesi.
sivas katliamı
37 insana mezar olan yere, kebapçı açan zihniyetin insanlığını da sorgulamak gerekir.
büyük türk düşünürü, adalet timsali! nazlı ilıcak ın foxtaki tartışma programında "aman canım, ne var, yıllar önceki olayı niye gündeme getiriyorsunuz şimdi" diyerek alelade karşıladığı olay. hayırlı bir olaymış gibi mi algıladı acaba ? anlamayaz ki orda küllerinden doğan nice aydın var.
biraz sovenist bir bakıs acısı olacak ama neden alevilerin bu tip olaylarda sessız kaldıklarına anlam veremıyorum.
yasam, hayatta kalma mucadelesi ise neden yasamak ıcın oldurmuyorlar ya da etkiye tepki ile cevap vermiyorlar burası muamma.
gerci ne kadar tepki gosterırsenız gosterın turkiye’de fasizm oldugu surece azınlıklar her zaman ıkıncı sınıf ınsan muamelesı gorecektir.
bakınız maras olaylarında sınema bombalandı ve bu sinemayı bombalayanları iki ogretmen oldugu soylentısı yayıldı.sonrası malum bu ıkı egıtmen evlerıne gıderken kursunlanarak oldurulur.daha sonra fasıstler ve yobazlar bu ıkı meftanın namazlarının kılınacagı cami de guc bırlıgı olusturur ve komunıstlerın namazı bu camı de kılınmaz mantalıtesı ıle olaylar patlak verir.
corum olayları da pek farksız degıl.
gun sazak’ın oldurulmesı ıle halk galeyana getırılır ve hatta olayın boku cıkarılır cuma namazından cıkan yobaz tayfaya alaeddin camisi komunıstlerce bombalandı safsatası yayılır.sonrası yıne malum, onlarca olu, yaralı.
sivas katliamı da bu olayların kopyasıdır.
planlı projeli devlet destekli yapılan bir katliamdır.olaylardan birgun once etkinliklerın yapılacagı alana gelıp pir sultan abdal bustunun tahrip edilmesi, ne hıkmetse donemın sivas valisi ahmet karabilgin’in aziz nesin’i ozellıkle etkinliklere davet etmesi sanırım bu teorileri bir nebze dogrular.zira olayların patlak vermesı ıle sayıları 25.000 lere ulasan bu denyo tayfa, hukumet konagını, sıvas meydanında alevılere ait dukkanları tahrip etmelerıne neden polıs goz yummmustur (!)
neymıs olayların bu kadar buyuyecegını tahmın etmemısler.ulan kultur merkezıne taslı sopalı 10.000 kısı gelmıs sen hala jandarmaya haber vermıyorsun.
aziz nesin türk milletinin yüzde 60 ı salaktır dediginde tepki almıstı lakin simdi bu soylemin dogrulugu sanırım mevcut hukumetınde hala ıktıdarda olması ıle percınlenmıstır.
bu isler boyledır.
mhp ve turevlerı ıktıdarda oldugu surede yasananları hepımız hatırlıyoruz.bugun ulku ocakları fasist egitim merkezi dedigimizde, hoppp agır ol da molla desinler gibi bir soylemle karsılasıyoruz.neymıs 9 ısıkmıs, vatanı karsılıksız sevmekmıs vs vs.. vatanını karsılıksız seven bu kitlenın yedıgı bokları hemen hemen hepımız bılıyoruz.esnaftan harac almak, aleviler, kurtler vb etnik ırkı oldurmek, yaralamak, evlerini atese vermek vs vs.. enteresan olan bu sucları ısleyen dallamaların karakollarda bır cay ıcıp evlerıne donmelerıdır.
ya sev ya terk et teorisi yok mu hele, her duydugumda gotumle gulerim.kırk yıllık ırkcılıgın adı milliyetcilik, vatan sevgısı oldu.ulan alevıler kadar icine kapanık, dunya ile barısık humanizm yanlısı bir guruh var mı? varsa bilen soylesin.
keza mufafazakar partılerın ıktıdar olması da mhp ve turevlerınden pek farksız degil.
erbakan donemını hepımız hatırlarız.sesı solugu cıkmayan potansıyel yobazlar, emınonu camıınden cuma namazı cıkısı toplanıp tekbir esliginde, taslı sopalı tam tesekkullu istanbul unıversitesi onunde konuslanır olay cıkarırdı. e malumunuz " milliyetci " tayfa ile is birligi icerısınde olan bu cahıl/cuhela takıma nedense polıs ya mudahale etmezdı ya da gec mudahale ederdı.
kıssadan hısse, komunızm yanlısı bır bıreye bu ulkede terorıst muamelesı yapılırken rahmetli hrant dink’i olduren denyoya vatan perver muamelesı yapılmaktadır.
neden hala sosyalıstlerın ıktıdarı ele gecıremedıklerı buyuk bır soru ısaretı degıl aslında.cunku bu guruhlarca her sosyalıst, her komunıst ya dınsızdır ya da bolucu.
bugun teror orgutu olarak anılan dhkpc ve turevı bır cok olusum aslında ılk kuruldugunda sıyası amaca hızmet etmek ılkesını benımsemıslerdır.maalesef bu tıp organızasyonlara karsıt gurupların devlet destekli saldırılarından dolayı zamanla ulku ocakları gıbı dejenere olmuslardır. e sımdı burada suclu dhkpc ve turevlerı mı yoksa bu milliyetcı tayfanın ısledıklerı suclara goz yuman devlet mı?
her cubbe gıyen muhafazar ınsana yobaz muamelesı yapıldıgı takdırde nedense catlak sesler yukselır " genelleme yapma amcık agızlı" falan derler.
belkı her cubbe gıyen yobaz degıldır ama ıclerınde her zaman bır potansıyel vardır.
konu ile alakalı neyzen tevfik’in o ünlü dörtlüğünu de yazalım tam super olsun.
türk milleti gariptir
her lafi kaldırmaz
ibne dersin kızar da
sikersin aldirmaz
yasam, hayatta kalma mucadelesi ise neden yasamak ıcın oldurmuyorlar ya da etkiye tepki ile cevap vermiyorlar burası muamma.
gerci ne kadar tepki gosterırsenız gosterın turkiye’de fasizm oldugu surece azınlıklar her zaman ıkıncı sınıf ınsan muamelesı gorecektir.
bakınız maras olaylarında sınema bombalandı ve bu sinemayı bombalayanları iki ogretmen oldugu soylentısı yayıldı.sonrası malum bu ıkı egıtmen evlerıne gıderken kursunlanarak oldurulur.daha sonra fasıstler ve yobazlar bu ıkı meftanın namazlarının kılınacagı cami de guc bırlıgı olusturur ve komunıstlerın namazı bu camı de kılınmaz mantalıtesı ıle olaylar patlak verir.
corum olayları da pek farksız degıl.
gun sazak’ın oldurulmesı ıle halk galeyana getırılır ve hatta olayın boku cıkarılır cuma namazından cıkan yobaz tayfaya alaeddin camisi komunıstlerce bombalandı safsatası yayılır.sonrası yıne malum, onlarca olu, yaralı.
sivas katliamı da bu olayların kopyasıdır.
planlı projeli devlet destekli yapılan bir katliamdır.olaylardan birgun once etkinliklerın yapılacagı alana gelıp pir sultan abdal bustunun tahrip edilmesi, ne hıkmetse donemın sivas valisi ahmet karabilgin’in aziz nesin’i ozellıkle etkinliklere davet etmesi sanırım bu teorileri bir nebze dogrular.zira olayların patlak vermesı ıle sayıları 25.000 lere ulasan bu denyo tayfa, hukumet konagını, sıvas meydanında alevılere ait dukkanları tahrip etmelerıne neden polıs goz yummmustur (!)
neymıs olayların bu kadar buyuyecegını tahmın etmemısler.ulan kultur merkezıne taslı sopalı 10.000 kısı gelmıs sen hala jandarmaya haber vermıyorsun.
aziz nesin türk milletinin yüzde 60 ı salaktır dediginde tepki almıstı lakin simdi bu soylemin dogrulugu sanırım mevcut hukumetınde hala ıktıdarda olması ıle percınlenmıstır.
bu isler boyledır.
mhp ve turevlerı ıktıdarda oldugu surede yasananları hepımız hatırlıyoruz.bugun ulku ocakları fasist egitim merkezi dedigimizde, hoppp agır ol da molla desinler gibi bir soylemle karsılasıyoruz.neymıs 9 ısıkmıs, vatanı karsılıksız sevmekmıs vs vs.. vatanını karsılıksız seven bu kitlenın yedıgı bokları hemen hemen hepımız bılıyoruz.esnaftan harac almak, aleviler, kurtler vb etnik ırkı oldurmek, yaralamak, evlerini atese vermek vs vs.. enteresan olan bu sucları ısleyen dallamaların karakollarda bır cay ıcıp evlerıne donmelerıdır.
ya sev ya terk et teorisi yok mu hele, her duydugumda gotumle gulerim.kırk yıllık ırkcılıgın adı milliyetcilik, vatan sevgısı oldu.ulan alevıler kadar icine kapanık, dunya ile barısık humanizm yanlısı bir guruh var mı? varsa bilen soylesin.
keza mufafazakar partılerın ıktıdar olması da mhp ve turevlerınden pek farksız degil.
erbakan donemını hepımız hatırlarız.sesı solugu cıkmayan potansıyel yobazlar, emınonu camıınden cuma namazı cıkısı toplanıp tekbir esliginde, taslı sopalı tam tesekkullu istanbul unıversitesi onunde konuslanır olay cıkarırdı. e malumunuz " milliyetci " tayfa ile is birligi icerısınde olan bu cahıl/cuhela takıma nedense polıs ya mudahale etmezdı ya da gec mudahale ederdı.
kıssadan hısse, komunızm yanlısı bır bıreye bu ulkede terorıst muamelesı yapılırken rahmetli hrant dink’i olduren denyoya vatan perver muamelesı yapılmaktadır.
neden hala sosyalıstlerın ıktıdarı ele gecıremedıklerı buyuk bır soru ısaretı degıl aslında.cunku bu guruhlarca her sosyalıst, her komunıst ya dınsızdır ya da bolucu.
bugun teror orgutu olarak anılan dhkpc ve turevı bır cok olusum aslında ılk kuruldugunda sıyası amaca hızmet etmek ılkesını benımsemıslerdır.maalesef bu tıp organızasyonlara karsıt gurupların devlet destekli saldırılarından dolayı zamanla ulku ocakları gıbı dejenere olmuslardır. e sımdı burada suclu dhkpc ve turevlerı mı yoksa bu milliyetcı tayfanın ısledıklerı suclara goz yuman devlet mı?
her cubbe gıyen muhafazar ınsana yobaz muamelesı yapıldıgı takdırde nedense catlak sesler yukselır " genelleme yapma amcık agızlı" falan derler.
belkı her cubbe gıyen yobaz degıldır ama ıclerınde her zaman bır potansıyel vardır.
konu ile alakalı neyzen tevfik’in o ünlü dörtlüğünu de yazalım tam super olsun.
türk milleti gariptir
her lafi kaldırmaz
ibne dersin kızar da
sikersin aldirmaz
doğacak cocuğumun adını temmuz koyarak ölümüne yaşatacağım acı olay.
ırkçı ve dinci vahşetin acı tezahürlerinden biri. bu vahşetin mimarlarının bugün iktidar koltuğunu işgal ettikleri dikkate alındığında vay halimize dedirten acı olay.
edip akbayram söylüyor;
güneşin akyüzüne bir duman çöktü
bir türkü çığlıkla ateşe düştü
kuytu bir köşede bir çiçek küstü
büktü yaprağını boynunu büktü
şu sivasın elinde sazım çalınmaz
güllerim yandı yüreğim dayanmaz
kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
bilmezmisin ki türküler yanmaz
günü gelir sanma hesap sorulmaz
dayanır kapına pir sultan ölmez
ve aziz nesin yazıyor;
sivas acısı
ben tanırım
bu bulut bizim oranın bulutu
hemşeriyiz ne de olsa
benim için kalkmış ta sivastan gelmiş
yurdumun bulutu
başımın üstünde yeri var
ben bilirim
bu rüzgar bizim oranın rüzgarı
hemşerimiz ne de olsa
benim için kopup gelmiş yayladan
yurdumun rüzgarı
kurutsun diye akan kanlarımı
ben anlarım
bu acı bizim ora işi, hançer acısı
bir ülkedeniz ne de olsa
aynı dili konuşsak da
anlamayız birbirimizi
hançerin nakışı
tanıdım acısından, sivas işi
ben duyarım, duyumsarım
bizim oranın sızısı bu
binip kara bir buluta sivas ilinden
sivas rüzgarında uçup gelmiş
helallik dilemeye
ey yüreğimin onmaz acıları
ey beynimin dinmez sancıları
suç ne bende, ne de sende
ne de olsa yurttaşımsın
kapalı da olsa bütün vicdan kapıları yüzüme
bilmelisin, bir yerin var can evimde.
sonra grup yorum söylüyor;
yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini
ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
nasıl uyku tutar gözlerimi
döne döne samaha duranlar tutuştu önce
sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
sivas sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kuban etmek
söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
loov
böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
varsın ateşim suskunlukla beslensin
benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
senin de dağların var sivas senin de dağların
dağlarında şahanların!
gün tutuşur canım gece tutuşur
yangınlarda tutsak canlar tutuşur
gülüm toprak olur yele karışır
yürür gelir canlar yollar tutuşur
sivas ellerinde sazım tutuşur
söz tutuşur canım türkü tutuşur
teller bizi söyler diller yarışır
özgürlüğü yazan kalem tutuşur
canlar can olurda eller tutuşur
dost evinde canım sevda tutuşur
pir sultanlar ölmez binler yetişir
akar gelir canlar tarih tutuşur
sonra can dündar bir belgesel hazırlıyor;
http://www.candundar.com.tr/index.php?did=2138
sonra biz bir acıya kiracı oluyoruz ve biz bir yangının küllerinden doğuyoruz.
şu sivasın elinde sazım çalınmaz
güllerim yandı yüreğim dayanmaz
güneşin akyüzüne bir duman çöktü
bir türkü çığlıkla ateşe düştü
kuytu bir köşede bir çiçek küstü
büktü yaprağını boynunu büktü
şu sivasın elinde sazım çalınmaz
güllerim yandı yüreğim dayanmaz
kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
bilmezmisin ki türküler yanmaz
günü gelir sanma hesap sorulmaz
dayanır kapına pir sultan ölmez
ve aziz nesin yazıyor;
sivas acısı
ben tanırım
bu bulut bizim oranın bulutu
hemşeriyiz ne de olsa
benim için kalkmış ta sivastan gelmiş
yurdumun bulutu
başımın üstünde yeri var
ben bilirim
bu rüzgar bizim oranın rüzgarı
hemşerimiz ne de olsa
benim için kopup gelmiş yayladan
yurdumun rüzgarı
kurutsun diye akan kanlarımı
ben anlarım
bu acı bizim ora işi, hançer acısı
bir ülkedeniz ne de olsa
aynı dili konuşsak da
anlamayız birbirimizi
hançerin nakışı
tanıdım acısından, sivas işi
ben duyarım, duyumsarım
bizim oranın sızısı bu
binip kara bir buluta sivas ilinden
sivas rüzgarında uçup gelmiş
helallik dilemeye
ey yüreğimin onmaz acıları
ey beynimin dinmez sancıları
suç ne bende, ne de sende
ne de olsa yurttaşımsın
kapalı da olsa bütün vicdan kapıları yüzüme
bilmelisin, bir yerin var can evimde.
sonra grup yorum söylüyor;
yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini
ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
nasıl uyku tutar gözlerimi
döne döne samaha duranlar tutuştu önce
sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
sivas sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kuban etmek
söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
loov
böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
varsın ateşim suskunlukla beslensin
benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
senin de dağların var sivas senin de dağların
dağlarında şahanların!
gün tutuşur canım gece tutuşur
yangınlarda tutsak canlar tutuşur
gülüm toprak olur yele karışır
yürür gelir canlar yollar tutuşur
sivas ellerinde sazım tutuşur
söz tutuşur canım türkü tutuşur
teller bizi söyler diller yarışır
özgürlüğü yazan kalem tutuşur
canlar can olurda eller tutuşur
dost evinde canım sevda tutuşur
pir sultanlar ölmez binler yetişir
akar gelir canlar tarih tutuşur
sonra can dündar bir belgesel hazırlıyor;
http://www.candundar.com.tr/index.php?did=2138
sonra biz bir acıya kiracı oluyoruz ve biz bir yangının küllerinden doğuyoruz.
şu sivasın elinde sazım çalınmaz
güllerim yandı yüreğim dayanmaz
2 temmuz 1993 yılında sivas madımak otelinin yakılması sonucunda oluşmuştur.
bu çok kötü olayın sebepleri arasında:
her yıl sivasın yıldızeli ilçesi banaz köyünde gerçekleştirilen pir sultan abdalı anma ve kültür şenliklerinin sivas merkezine alınması, yerel basının tüm uyarılarına ve haftalar öncesinden sivasta çok büyük olaylar çıkacak haberlerine rağmen başta sivas valiliği olmak üzere emniyet ve diğer kurumların yeterli tedbirleri almaması, şenliklerin başlangıcında istiklal marşının okunmaması ve o zamanki sivas valisininde aralarında bulunduğu yetkililerin devrim! şehitleri anısına saygı duruşunda bulunmamaları, aziz nesinin kuran ve muhammed hükmünü yitirmiştir, çağdışı kalmıştır gibi sert açıklamaları, sivas merkezindeki çay bahçelerinde sol örgütlerin propaganda yapmaları sonucunda halktan tepki çekmeleri, cuma namazı sırasında davul zurna eşliğinde halay çekilmesi süretiyle namaz kılanların rahatsız edilmesi ve ilk orda olayların başlaması,
cuma namazı sonrası onlarca sarıklı cüppeli kişilerin el ilanları dağıtıp din elden gidiyor diye bağırarak halkı kışkırtmaları(bu kişiler vilayet binası taşlandıktan sonra dağılmaya başlayan halkın dağılmaması için tekrar tekrar benzer söylemlerde bulundukları halde hiçbir şekilde güvenlik güçleri tarafından engellenmemeleri), olayların yaklaşık 8-9 saat sürdüğü halde hiçbir müdahalede bulunulmaması(arabayla gelindiği takdirde sivasa ; tokattan 1saatte, kayseriden 3 saatte, malatyadan 3 saatte, amasyadan 3 saatte ulaşılabilinmektedir.)
halka haber verilmeden şehrin çeşitli yerlerine heykellerin yerleştirilmesi, halkın oteli taşlamaları ve saatlerce süren bu hareket esnasında bir anda bir bidon benzinin kaldırımda bulunması, olay günü sivasa erzincan istikametinden çok sayıda arabanın gelmesi ve bu araçların aranmamaları gibi bir çok sebep sayılabilinecektir.
yukarıdada saydığım sebeplerden de anlaşılabilineceği üzere, bu vahim olay çok önceden ve en ince ayrıntısına kadar hesaplanmış bir nevi süleyman demirel ve ekibi tarafından sivastan intikam almıştır.derin devletin derin etkilerinin görüldüğü bu iğrenç olayın sonralarında da görülmüştür. askerlerin bütün hastanalere müdahalesi sonucunda otopsilerin ve gelen yaralılara müdahalelerin askeri hekimler tarafından yapıldığını bütün sivaslılar bilmektedir.
ayrıca büyük birlik partisi yöneticileri otele parti camından uzattıkları kalaslar sayesinde ulaşarak otelde mahsur kalan bir çok kişiyi kurtardıkları ve onları mühsin yazıcıoğlunun direktifleriyle 2 saat kadar korudukları ve sakinleştirdikleri bile uzun süre kamuoyundan saklanmıştır.
otelin yakılmasından sonra müdahale etmek için geç kalan yetkililer halkın kendiliğinden dağılması sonucunda sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. sokağa çıkma yasağından sonra kimliği belirsiz kişilerce hareket eden herkese ateş edilmiş ve olaylardan habersiz kişiler bu şekilde öldürülmüştür.
sivas halkının en ufak bir sucu olmadığı bu canice işlenen katliamdan sonra sivas plakalı araçlar çeşitli tatil yörelerinde yakılmıştır, taşlanmıştır.
televizyonda görülen o kalabalıkta her türlü siyasi görüşe sahip insanlar vardı ve bu insanlar nasıl bir oyuna alet olduklarının farkında değillerdi.
her ne sebeple olursa olsun hiç kimsenin bir başkasının yaşama hakkını elinden alması heleki böyle insanlık dışı bir hareketle bunu yapması asla savunulamaz bir davranıştır. bu olayın doğruluğunu savunmak, haklılığını savunmak insan olmanın onurunu çiğnemektir ve her türlü hakareti haketmektir. siz insanların hayallerini yakamazsınız buna kimsenin hakkı yoktur.
eger olayların nasıl bir oyun olduğunu anlamak isterseniz bu olaylardan yargılanan kişilerden 37sinin idam cezası aldğını gözönünde bulundurmanız gerekmektedir. sadece ihbar telefonları kanıt gösterilerek onlarca insan aylarca yıllarca hapiste kalmış yuvaları yıkılmıştır.
en acı olanlardan biride hiçbir zaman o oteli yakanlar cezalandırılmamış olmasıdır.
cezalandırılanlar başta gencecik 37 çicek, 37 umut, 37 güneş ve onların aileleri daha sonra da sivas halkı olmuştur. sivas merkezinde sanıldığı gibi alevi sünni ayrımı yoktur ve bundan sonrada asla olmayacaktır. bu olaylardan sonra alevi sünni bir olup birbirlerinin omuzlarında ağlamışlardır.
bu çok kötü olayın sebepleri arasında:
her yıl sivasın yıldızeli ilçesi banaz köyünde gerçekleştirilen pir sultan abdalı anma ve kültür şenliklerinin sivas merkezine alınması, yerel basının tüm uyarılarına ve haftalar öncesinden sivasta çok büyük olaylar çıkacak haberlerine rağmen başta sivas valiliği olmak üzere emniyet ve diğer kurumların yeterli tedbirleri almaması, şenliklerin başlangıcında istiklal marşının okunmaması ve o zamanki sivas valisininde aralarında bulunduğu yetkililerin devrim! şehitleri anısına saygı duruşunda bulunmamaları, aziz nesinin kuran ve muhammed hükmünü yitirmiştir, çağdışı kalmıştır gibi sert açıklamaları, sivas merkezindeki çay bahçelerinde sol örgütlerin propaganda yapmaları sonucunda halktan tepki çekmeleri, cuma namazı sırasında davul zurna eşliğinde halay çekilmesi süretiyle namaz kılanların rahatsız edilmesi ve ilk orda olayların başlaması,
cuma namazı sonrası onlarca sarıklı cüppeli kişilerin el ilanları dağıtıp din elden gidiyor diye bağırarak halkı kışkırtmaları(bu kişiler vilayet binası taşlandıktan sonra dağılmaya başlayan halkın dağılmaması için tekrar tekrar benzer söylemlerde bulundukları halde hiçbir şekilde güvenlik güçleri tarafından engellenmemeleri), olayların yaklaşık 8-9 saat sürdüğü halde hiçbir müdahalede bulunulmaması(arabayla gelindiği takdirde sivasa ; tokattan 1saatte, kayseriden 3 saatte, malatyadan 3 saatte, amasyadan 3 saatte ulaşılabilinmektedir.)
halka haber verilmeden şehrin çeşitli yerlerine heykellerin yerleştirilmesi, halkın oteli taşlamaları ve saatlerce süren bu hareket esnasında bir anda bir bidon benzinin kaldırımda bulunması, olay günü sivasa erzincan istikametinden çok sayıda arabanın gelmesi ve bu araçların aranmamaları gibi bir çok sebep sayılabilinecektir.
yukarıdada saydığım sebeplerden de anlaşılabilineceği üzere, bu vahim olay çok önceden ve en ince ayrıntısına kadar hesaplanmış bir nevi süleyman demirel ve ekibi tarafından sivastan intikam almıştır.derin devletin derin etkilerinin görüldüğü bu iğrenç olayın sonralarında da görülmüştür. askerlerin bütün hastanalere müdahalesi sonucunda otopsilerin ve gelen yaralılara müdahalelerin askeri hekimler tarafından yapıldığını bütün sivaslılar bilmektedir.
ayrıca büyük birlik partisi yöneticileri otele parti camından uzattıkları kalaslar sayesinde ulaşarak otelde mahsur kalan bir çok kişiyi kurtardıkları ve onları mühsin yazıcıoğlunun direktifleriyle 2 saat kadar korudukları ve sakinleştirdikleri bile uzun süre kamuoyundan saklanmıştır.
otelin yakılmasından sonra müdahale etmek için geç kalan yetkililer halkın kendiliğinden dağılması sonucunda sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. sokağa çıkma yasağından sonra kimliği belirsiz kişilerce hareket eden herkese ateş edilmiş ve olaylardan habersiz kişiler bu şekilde öldürülmüştür.
sivas halkının en ufak bir sucu olmadığı bu canice işlenen katliamdan sonra sivas plakalı araçlar çeşitli tatil yörelerinde yakılmıştır, taşlanmıştır.
televizyonda görülen o kalabalıkta her türlü siyasi görüşe sahip insanlar vardı ve bu insanlar nasıl bir oyuna alet olduklarının farkında değillerdi.
her ne sebeple olursa olsun hiç kimsenin bir başkasının yaşama hakkını elinden alması heleki böyle insanlık dışı bir hareketle bunu yapması asla savunulamaz bir davranıştır. bu olayın doğruluğunu savunmak, haklılığını savunmak insan olmanın onurunu çiğnemektir ve her türlü hakareti haketmektir. siz insanların hayallerini yakamazsınız buna kimsenin hakkı yoktur.
eger olayların nasıl bir oyun olduğunu anlamak isterseniz bu olaylardan yargılanan kişilerden 37sinin idam cezası aldğını gözönünde bulundurmanız gerekmektedir. sadece ihbar telefonları kanıt gösterilerek onlarca insan aylarca yıllarca hapiste kalmış yuvaları yıkılmıştır.
en acı olanlardan biride hiçbir zaman o oteli yakanlar cezalandırılmamış olmasıdır.
cezalandırılanlar başta gencecik 37 çicek, 37 umut, 37 güneş ve onların aileleri daha sonra da sivas halkı olmuştur. sivas merkezinde sanıldığı gibi alevi sünni ayrımı yoktur ve bundan sonrada asla olmayacaktır. bu olaylardan sonra alevi sünni bir olup birbirlerinin omuzlarında ağlamışlardır.
madımaktaki yangının yankıları körkuyularda boğuldu gitti, aydınlanmanın yolu kül olmak mıydı yana yana...
sevili insanlara kıyanların saltanatıyla yüreklerimiz dağlanmakta...
günümüzdeyse bu saltanat tüm ihtişamıyla görmeyen gözleri kamaştırmakta...
uyumaya,görmemeye,anlamamaya ve sevmemeye endeksli borsa ürünleri olmuş bir toplulukta ne kadar çırpınılabilir,ne kadar yardım çığlıkları atılabilir ve nereye kadar mücadelenin önünden gidilebilir...
sevili insanlara kıyanların saltanatıyla yüreklerimiz dağlanmakta...
günümüzdeyse bu saltanat tüm ihtişamıyla görmeyen gözleri kamaştırmakta...
uyumaya,görmemeye,anlamamaya ve sevmemeye endeksli borsa ürünleri olmuş bir toplulukta ne kadar çırpınılabilir,ne kadar yardım çığlıkları atılabilir ve nereye kadar mücadelenin önünden gidilebilir...
geri zekalı bir hocamın sivaslı bir arkdaşa yoksa sende yakanlardanmısın demesi üzerine arkdaşın yok hocam yananlardanız demesiyle hafızlarımda unutulmayacak yeri olann hadise.
bu yıl katliamın 14. yıldönümü, binlerce kişinin katıldıgı yürüyüş madımak otelinin önünde gerçekleşmiştir "katiller hesap verecek" sloganı dikkat çekmiştir.
aşırı dinci faşistlerin hiç acımadan 37 kişiyi yaktığı insanlık dışı olay.
"ve kalan
karisacak kalabaliga
yani efendim hayat...
ve butun bu ihtimalat
--------1900 kac senesinin
--------kacinci ayi
--------kacinci gunu
--------kacinci saatinda?"
nazim hikmet/yine olume dair
karisacak kalabaliga
yani efendim hayat...
ve butun bu ihtimalat
--------1900 kac senesinin
--------kacinci ayi
--------kacinci gunu
--------kacinci saatinda?"
nazim hikmet/yine olume dair
kimin yaptığı bilinmeyen ve belki hiç bir zaman bilinemeyecek olan, derinlerin o iğrenç kokusunun her tarfına bulaştığı güzelim sivasımın adını lekeleyen, sivasın tanınmayan onca güzelliği varken böylesine iğrenç, lanet olası bir olayla tanınmasına sebep veren insan olmayanların gerçekleştirdiği bir eylem.
#713830
#713830
ölen canların ardından koskoca bir 15 yıl (yazı ile, on beş yıl!) geçmiş olan katliamdır. tabii buna da alıştık neticede!
on beş yıl önce sivasta madımak otelinin yakılması sonucu pir sultan abdalı anma şenliklerinin iğrenç bir şekilde sonlanması olayıdır.
aziz nesinin sivas halkını kışkırmasının yanısıra sivasta devrim yeminlerinin edilmesi, valinin bile aralarında olduğu kalabalıkların devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunmaları, bazı merkezi camilerde cuma namazı kılanların göstericiler tarafından rahatsız edilmesi... falan filan...
sayılabilecek binlerce sebep bulabilirim ama bir sivaslı olarak o otelde hayatını kaybeden bir gencin anasının yada sevdiklerinin bir damla gözyaşının bile karşılığı olamaz. onların içindeki acıyı bir nebze bile azaltamaz.
bugün sivas sokaklarında sessizlik var.
o acı günde görevini yapmayan polis şimdi nerdeyse bütün köşebaşlarını tutmuş. o gün sivasta devletin temsilcisi olan vali(ki o gün valilik taşlanmıştır malesef sivasta en büyük merci olan vali efendi sadece masasının altına girmiştir. kılını bile kıpırdatmamıştır.) şimdi dimdik ayaktadır ve her hangi bir olaya sebebiyet vermemek için çabalamaktadır.
anlayacağınız o acı günde sivasta olmayan devlet şimdi bütün gücüyle sivaslının üstüne abanmaktadır.
ayrıca bu olayı lanetlemek için sıvasa gelen insanlarda sivaslılara sözle, bakışlarıyla tacizlerde bulunmaktadırlar.
siyasi partiler bu olaydan rant sağlamak için ortalarda parti arabalarını dolaştırarak biz sizin yanınızdayız demeye çalışıyorlar.
15 yıl önce aklınız neredeydi. 8 saat boyunca sivasta birşeyler oldu ve iktidarda bulunan bir sağ ve bir sol parti başkanları ne yaptı.
hiç. evet sadece hiç bir şey.
şimdi herkes bu olaydan bile rant elde etmeye çalışıyor, kimse oturupta bu olayın perde arkasını konuşmuyor. sadece sapma sapan şeylerle halkı uyutuyorlar.
bu vatan bütün kültürleriyle, etnik gruplarıyla bir bütün ve asla bu bütünlük bozulmayacaktır.
ve ne acıdır ki ateş sadece düştüğü yeri yakıyor.
#802776
edit: yuh artık. bu entryi kötülemekteki amacınız neydi bilmiyorum ama - sonsuza kadar bile gitse benim yazdıklarım tamamen doğrudur. şu an da sivastayım ve sivasta madımak otelinin olduğu caddeye bağlanan bütün yollar kapalı, bankalara bile gidemiyorsunuz. 15 yıl önce görevini yapmaktan aciz olan devlet, 15 yıl sonra bu olayı protesto etmeye gelenlere ve sivas halkına eziyet etmektedir.
bu gerçektedir. hiç bir şey bilmeden sadece militanca bu olayı yorumlayıp eksi oy vermek madımak faciasında sizde sivasta olsaydınız o otel yanmaya başladığı zaman böğürenlerden biri olacağınız anlamına gelmektedir. istediğiniz kadar da eksi oy verebilirsiniz.
kimse bu olaylar yüzünden sivas halkına eziyet edemez, onlara hakaret edemez.
bu olaylarda en az suçlulardan biridir sivas.
bir sivaslı olarak ta sivasın suçsuzluğunu savunmak en doğal şey. ayrıca sivası savunurken bu olayı gerçekleştiren orusp çocuklarını savunmuyorum. onlar için belkide en ağır şeyleri söyleyen ve yazanlardan biri olarak lütfen önyargılarınızı biraz olsun atın.
allah aşkına biraz araştırın at gözlüklerinizi çıkartın. bu ülke bu topraklar bizim.
aziz nesinin sivas halkını kışkırmasının yanısıra sivasta devrim yeminlerinin edilmesi, valinin bile aralarında olduğu kalabalıkların devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunmaları, bazı merkezi camilerde cuma namazı kılanların göstericiler tarafından rahatsız edilmesi... falan filan...
sayılabilecek binlerce sebep bulabilirim ama bir sivaslı olarak o otelde hayatını kaybeden bir gencin anasının yada sevdiklerinin bir damla gözyaşının bile karşılığı olamaz. onların içindeki acıyı bir nebze bile azaltamaz.
bugün sivas sokaklarında sessizlik var.
o acı günde görevini yapmayan polis şimdi nerdeyse bütün köşebaşlarını tutmuş. o gün sivasta devletin temsilcisi olan vali(ki o gün valilik taşlanmıştır malesef sivasta en büyük merci olan vali efendi sadece masasının altına girmiştir. kılını bile kıpırdatmamıştır.) şimdi dimdik ayaktadır ve her hangi bir olaya sebebiyet vermemek için çabalamaktadır.
anlayacağınız o acı günde sivasta olmayan devlet şimdi bütün gücüyle sivaslının üstüne abanmaktadır.
ayrıca bu olayı lanetlemek için sıvasa gelen insanlarda sivaslılara sözle, bakışlarıyla tacizlerde bulunmaktadırlar.
siyasi partiler bu olaydan rant sağlamak için ortalarda parti arabalarını dolaştırarak biz sizin yanınızdayız demeye çalışıyorlar.
15 yıl önce aklınız neredeydi. 8 saat boyunca sivasta birşeyler oldu ve iktidarda bulunan bir sağ ve bir sol parti başkanları ne yaptı.
hiç. evet sadece hiç bir şey.
şimdi herkes bu olaydan bile rant elde etmeye çalışıyor, kimse oturupta bu olayın perde arkasını konuşmuyor. sadece sapma sapan şeylerle halkı uyutuyorlar.
bu vatan bütün kültürleriyle, etnik gruplarıyla bir bütün ve asla bu bütünlük bozulmayacaktır.
ve ne acıdır ki ateş sadece düştüğü yeri yakıyor.
#802776
edit: yuh artık. bu entryi kötülemekteki amacınız neydi bilmiyorum ama - sonsuza kadar bile gitse benim yazdıklarım tamamen doğrudur. şu an da sivastayım ve sivasta madımak otelinin olduğu caddeye bağlanan bütün yollar kapalı, bankalara bile gidemiyorsunuz. 15 yıl önce görevini yapmaktan aciz olan devlet, 15 yıl sonra bu olayı protesto etmeye gelenlere ve sivas halkına eziyet etmektedir.
bu gerçektedir. hiç bir şey bilmeden sadece militanca bu olayı yorumlayıp eksi oy vermek madımak faciasında sizde sivasta olsaydınız o otel yanmaya başladığı zaman böğürenlerden biri olacağınız anlamına gelmektedir. istediğiniz kadar da eksi oy verebilirsiniz.
kimse bu olaylar yüzünden sivas halkına eziyet edemez, onlara hakaret edemez.
bu olaylarda en az suçlulardan biridir sivas.
bir sivaslı olarak ta sivasın suçsuzluğunu savunmak en doğal şey. ayrıca sivası savunurken bu olayı gerçekleştiren orusp çocuklarını savunmuyorum. onlar için belkide en ağır şeyleri söyleyen ve yazanlardan biri olarak lütfen önyargılarınızı biraz olsun atın.
allah aşkına biraz araştırın at gözlüklerinizi çıkartın. bu ülke bu topraklar bizim.
dusunce ozgurlugunun neresinin kiskirtma oldugunu anlayamadigim mevzu bahis olayda geldigimiz noktada mevzunun hala tam olarak netlik kazanamadigi ortadadir. bir kiskirtmayla 37 can alinmis vay beee boyle bir ozurlu dusunce var mi? hala anlayamiyorum. 37 can geri gelecek mi? yazik cok yazik...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?