sergen yalçın

kemal unakitan amcanin eskisehirspora hediyesi!..

frikiği icat eden adamdır. yani bir top tam çembere girer mi yazar arkadaşım? söyler misin bana? çemberin hizasını hesaplayan ve nokta atışı yapan bir top fırlatma makinası yapsan bu kadar falsolu ve iyi gitmez. işin önemli yanı, eski futbolunu ve derbilerde attığı frikikleri özleten, eski günlere döndüren, sergen isimli sucuk olmuş atın sahibi, soccer player.

arkadaşım sen denizliye o golü nasıl attın ?

(bkz: one shot one kill)

beşiktaşa yardımcı antrenör olarak transferi gerçekleşmeyince yeni rakıya transfer olmuş kişi.

http://www.futbolayenidenbak.com/

yorumculuk yapacağını duyunca müthiş bir ön yargıyla ’kesin yapamaz’ dediğim kişi.ilk zamanlarda beni haklı çıkarır gibiydi ama sonrdan toparladı.bazen gerçekten saçmalasa da ağzından doğru laflar çıktığı da oluyor.gittikçe çok daha iyi olacağını düşünüyorum.

en parlak dönemlerinde hobileri at yarışı ,sex ,kumar, bahis oyunları olmasaydı şimdi dünyanın en tanınmış futbolcusu olacak kadar yeteneğe sahip bir bireydi.

futbolda sadece frikik ve isabetli pas atarak yıldız olmuş david beckham dan başka futbolcu hatırlamıyorum. sergen yalçın hızlı veya çabuk değildi, gücü de aman aman değildi. oyun ahlakı sıfırdı ( aynı ahlaksızlığını yorumculuğunda da sürdürmektedir. hoşlanmadığı takımlar olumlu birşey asla duyamazsınız.) kumar alışkanlığını sahaya yansıtarak bazı maçlarda insanların burnuna kötü kokular gelmesine neden olmuştur.en büyük şansı beşiktaş kulübünün altyapısında yetişerek futbola büyük bir takımda başlaması olmuştur. yoksa 3. ligten , çamur sahalardan tepeye yükselecek azmi ve görüntüsü asla olmamıştır. yorumcu olarak da söylediklerine köşedeki kahvehanedeki meşhur palavra cavit e inandığım kadar değer vermekteyim. yorumcu olarak ömer üründül, rıdvan dilmen, güntekin onay, uğur meleke, altan tanrıkulu bilgi ve zekalarıyla sergen yalçın’ dan 2 gömlek üstündür.

yeteneğinin onda biri kadar hırsı ve karakterli bir yapısı olsaydı çok rahat dünyanın unutulmaz isimleri arasına girebilecek kapasitedeydi değil gençliğinde futbolculuktaki son yıllarını arsenal inter real madrid manchester united gibi takımlarda veteran futbolcu olarak değerlendirebilecekken estimesgut şeker spora kadar düşmüştür ve bu yüzden milli kariyeri son derece zayıftır.

yıllar önce kendisi hakkında birisinin ortaya attığı "kendini futbola verse şöyle olurdu böyle olurdu." lafını, nedense yıllarca oynadığı futbola bakılmaksızın, herkesin tekrarlaya tekrarlaya şehir efsanesi haline getirdiği eski futbolcu. kanımca kendisi ortaya koyabileceği performansın büyük bir bölümünü bizlere izlettirmiş ve çıkabileceği en yüksek noktaya çıkmıştır. geri kalan tüm muhabbet, "bizim oğlan çok zeki ama çalışmıyor" diyerek, kapasitesi sınırlı çocuğunun başarısızlığına kılıf bulan veli davranışından farksızdır.

bjk den aldığı parayı tjk’ye saçmıştır vakti zamanında.

çok sempatik bir adam yani ne bileyim oturup muhabbet etsen kesin sıkılmazsın gibi ama futbol yorumculuğundan zerre anlamadığını düşünmekteyim.söylediği her şey fazla iddialı.

sergen yalçın’ın yürüyerek futbol oynaması üzerine ;

muhabir: sergen maçlarda neden koşmuyorsun?
sergen: neden mi? yoruluyorum..

’’ öyle eskiden avrupaya gitmek filan kolay değildi. misal beni bayern münih almayı düşünüyordu.. sonra biraz fazla araştırmışlar. almadılar.’’ diyerek kendisini bildiiğini ortaya koymuştur.

biraz akıllı olsaydı türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı futbolcusu olabilirdi.fakat kendisi profesyonel olmadığı için çok büyük takımlara gidemedi.ronaldinho’dan daha yetenekli bir adam bu.yazık oldu.

türkiye’nin zinedine zidane’nıydı.
bunu bilir bunu derim.

futbolculuğuna diyecek hiç bir lafım yok. olamaz da zaten. ama şundan adım gibi eminim ki, yorumculukla uzaktan yakından alakası yok.

yaptığı yorumlar çok basit ve baştan savma. ayrıca tutarsız. örneğin;

dünya kupasının ilk maçında ingiltere puan kaybettikten sonra, " bakmayın bu puan kaybına. ingiltere benim en büyük favorim." gibisinden bir yorum yapmıştı. ama gelin görün ki ingiltere elendikten sonra, "zaten bu oyunla ingiltere’nin başarıya ulaşması mümkün değildi. kimse ihtimal vermiyordu" demişti. bu basit bir örnek. ama bu tip çelişkilerle çıkıyor karşımıza sürekli.

hadi herşeyi geçtim, söylediği şeyler dünyanın en tutarlı, en mantıklı yorumları olsa da, anlatış tarzı ofsayt bikere. sokak dili kullanıyor. özensiz cümleler, düşünülmeden, tartılmadan ağızdan çıkmış cümleler hep...

en kötüsüyse "takımı" takıntısı. beşiktaş demiyor. beşiktaş takımı diyor. fenerbahçe takımı, galatasaray takımı, alman takımı, yunan takımı, ispanyol takımı... eeeaah! bir kere farkedersen eğer bu ayrıntı okadar rahatsız edici oluyor ki, anlatamam.

uzun lafın kısası, ya bu işin eğitimini alsın, ya da bu işi daha iyi bilenlere bıraksın lütfen.

(bkz: bak lütfen diyorum)

süleyman demirel’in spor yorumcusu olduğunu düşünün bir an:

hah işte bu adam da böyle... çok konuşuyor ama hiç bir şey söylemiyor.

önündeki notları kimin yazdığını bilmiyorum ama kesinlikle kendisinin olmadığını biliyorum. adım gibi eminim; gazetedeki yazısını da başkası yazıyordur. cümle kurmaktan aciz bir türkçesi varken, birden bu kadar dillenmesi! imkânı var mı baba erenler?

26.01.2011 tarihli beşiktaş-trabzon maçında taraftarların tepki gösterdiği beşiktaşa nice şampiyonluklar getirmiş ve beşiktaşın türk futboluna sunduğu en son süper yetenektir. ondan sonra beşiktaştan henüz yıldız çıkmamıştır. ancak gel gelelim kadrosuna portekizli yıldızları kattıktan sonra unutulmuş takımı eleştirdiği için maç esnasında aleyhinde tezahüratlar tezahür etmiştir. aleyhinde yapılan tezahüratlar boyunca sessiz kalmış yayıncı kuruluşun sesi kısmasından sonra yorumlarına devam etmiştir. taraftar ayıp etmiştir.

bir televizyon programına konuk olduğu eski bir videosuna denk geldim de, az fırlama değil herif.
"öyle avrupaya gitmek falan kolay değil, misal benim b.münihe transferim olacaktı almanya maçı sonrası, bir araştırdı herifler almadılar" demiştir.

http://tinyurl.com/4yzbc3z

yetenek sizsiniz türkiye’nin yeni sezonunda juri uyesi olmu$. lan ne alaka ki o $imdi.