demir demirkan’in 2004 istanbul isimli albumunun ilk parcasi.
dediler ki zaman herseyin ilacidir
ve ben hala seni unutamadim ha
dediler ki hergun yeni bir sayfadir
ve ben hala bombos yapayanlizim
kac kanin oldu saymadim
senin gibisini bulamadim
isyan ettim kurtulamadim
ben ben olmaktan ciktim baska bir adam oldum
senden sonra cok sey degisti
kalbim durdu tas kesti
seni bilen ellerim dondu
buz gibi demir oldu
senden sonra cok sey degisti
kalim durdu tas kesti
bildigin o adam gitti,
senden sonra hersey bitti
dedilerki dunya cok cok buyuk
neden hala senin hapsindeyim
dedilerki hayat cok cok uzun
neden boyle erken yoruldum
kac kanin oldu saymadim
senin gibisini bulamadim
isyan ettim kurtulamadim
ben ben olmaktan ciktim baska bir adam oldum
senden sonra cok sey degisti
kalbim durdu tas kesti
seni bilen ellerim dondu
buz gibi demir oldu
senden sonra cok sey degisti
kalim durdu tas kesti
bildigin o adam gitti,
senden sonra hersey bitti.
senden sonra
gaz mı gaz demir demirkan sarkısıdır...altyapısı gayet hoştur.
senden sonra
ben hiç senle olduğum gibi olmadım olamadım.
ben hiç senle olduğum gibi olmadım olamadım.
(bkz: senden once)
senden sonra
sonrası yok
sonrası yok
(bkz: ya sonra)
(bkz: senden önce senden sonra)
senden sonra...
kaç kişiye sordum yüzünü....
kaç kez bileklerim kanadı....
kaç baharı geri bıraktım....
senden sonra....
kaç-tım.... kaç-ınmazdım aslında....
kaç kişiye sordum yüzünü....
kaç kez bileklerim kanadı....
kaç baharı geri bıraktım....
senden sonra....
kaç-tım.... kaç-ınmazdım aslında....
senden sonra
tez elden anti tezler okudum da
sana laflar hazırladım
uykusuzluğum cabası
bunlarınki de şiir mi ki
tez elden anti tezler okudum da
sana laflar hazırladım
uykusuzluğum cabası
bunlarınki de şiir mi ki
senden sonra
yine devam etti her şey
genel(ev) tadında işte
yalnız bozukluklar yine cebimde
dilenci miyim ne
sen ne anlarsın
şakadan allasen
yine devam etti her şey
genel(ev) tadında işte
yalnız bozukluklar yine cebimde
dilenci miyim ne
sen ne anlarsın
şakadan allasen
herşey benden önce, ben senden sonrayım..
redd:
yatağıma bağladım modumu
çevir sesi gelmiyor artık içimden
otomatiğe aldım gözyaşlarımı
başa sarıp yeniden izlerken hayatımı
senden sonra geriye hayat mı kaldı…
dilime takılmış kokun yüzümden
ismin silinmez olmuş terli tenimden
filme çekmişim dudaklarındaki susu
kalbim yırtılır sanki nefes alırken
senden sonra geriye hayat mı kaldı…
senden sonra…
senden sonra geriye hayat mı kaldı...
yatağıma bağladım modumu
çevir sesi gelmiyor artık içimden
otomatiğe aldım gözyaşlarımı
başa sarıp yeniden izlerken hayatımı
senden sonra geriye hayat mı kaldı…
dilime takılmış kokun yüzümden
ismin silinmez olmuş terli tenimden
filme çekmişim dudaklarındaki susu
kalbim yırtılır sanki nefes alırken
senden sonra geriye hayat mı kaldı…
senden sonra…
senden sonra geriye hayat mı kaldı...
demir demirkanın en iyi ve türk rock tarihinin de kült olmaya aday, aşk-bunalım unsurlarını içinde taşıyan parçalarından. 2004 çıkışlı olmasına rağmen zamanının ötesinde olduğunu kanıtlamıştır.
furuğ ferruhzad ın yedi yaş öncesi çocukluğuna yaktığı ağıt tadında bir şiiri.
yaralarım aşktandır da yer alır.
ey yedi yaş
ey yola çıkmanın şaşılası anı
senden sonra ne varsa
çılgınlıklar, bilgisizlikler yığınında geçip geçti
senden sonra
bizimle kuş arasında
bizimle meltem arasından
korkunç diri ve aydın bağlantı olan pencere
.......................kırıldı
.............................kırıldı
.................................kırıldı
senden sonra topraktan yapılı o bebek
su
su
sudan başka hiçbir şy söylemeyen bebek,
suda boğuldu.
senden sonra biz ağustos böceklerinin sesini öldürdük
ve abece sözcüklerinden yükselen zil sesine
ve silah fabrikalarından yükselen siren sesine
gönül verdik
senden sonra masaların altından
oyun yerimiz olan masaların altından,
masaların arkasına
masaların arkasından
masaların üstüne ulaştık
ve masaların üstünde oynadık
ve yitirdik, senin rengini yitirdik, ey yedi yaş
senden sonra biz birbirimize ihanet ettik
senden sonra tüm andaçları sildik
kurşun parçalarıyla, ve patlamış kan damlalarıyla
sokak duvarlarının alçılanmış şakaklarından
senden sonra alanlara gittik
ve haykırdık
"yaşasın"
"kahrolsun"
ve alanın gürültüsünde
kurnazca kentin görüşüne gelmiş olan
şarkıcının bozuk paraları için alkış tuttuk.
birbirimizin katili olan bizler, senden sonra
aşkı yargıladık
ve yüreklerimiz ceplerimizde
meraklıyken, biz
aşkın payını yargıladık.
senden sonra mezarlıklara yüz koyduk
ve ölüm, büyükannenin çarşafı altında soluyordu
ve ölüm, o ulu ağaç,
başlangıcın bu yanındaki dirilerin
üzgün dallarına andak bağladıkları
ve bitimin öte yanındaki ölülerin
fosforlu köklerini tırmaladıkları
ve ölüm, o kutsal türbenin üzerinde oturmuştu
dört köşesinde aniden dört mavi lale
aydınlandı
rüzgarın sesi geliyor
rüzgarın sesi geliyor, ey yedi yaş
kalktım ve su içtim
ve ansızın anımsadım
nasıl senin genç ekin tarlaların
çekirge saldırısından korktulardı
ne kadar daha ödemeli?
ne kadar daha
bu beton küpün büyümesine ödemeli
biz yitmiş olması gereken,
her şeyi yitirmişiz
biz yola koyulmuşuz ışıksız
ve ay, ay, sevecen dişi hep oradaydı
kagir bir damın çocuksu anılarında
ve çekirge saldırısından korkan genç ekin tarlalarının üzerinde
ne kadar daha ödemeli?....
yaralarım aşktandır da yer alır.
ey yedi yaş
ey yola çıkmanın şaşılası anı
senden sonra ne varsa
çılgınlıklar, bilgisizlikler yığınında geçip geçti
senden sonra
bizimle kuş arasında
bizimle meltem arasından
korkunç diri ve aydın bağlantı olan pencere
.......................kırıldı
.............................kırıldı
.................................kırıldı
senden sonra topraktan yapılı o bebek
su
su
sudan başka hiçbir şy söylemeyen bebek,
suda boğuldu.
senden sonra biz ağustos böceklerinin sesini öldürdük
ve abece sözcüklerinden yükselen zil sesine
ve silah fabrikalarından yükselen siren sesine
gönül verdik
senden sonra masaların altından
oyun yerimiz olan masaların altından,
masaların arkasına
masaların arkasından
masaların üstüne ulaştık
ve masaların üstünde oynadık
ve yitirdik, senin rengini yitirdik, ey yedi yaş
senden sonra biz birbirimize ihanet ettik
senden sonra tüm andaçları sildik
kurşun parçalarıyla, ve patlamış kan damlalarıyla
sokak duvarlarının alçılanmış şakaklarından
senden sonra alanlara gittik
ve haykırdık
"yaşasın"
"kahrolsun"
ve alanın gürültüsünde
kurnazca kentin görüşüne gelmiş olan
şarkıcının bozuk paraları için alkış tuttuk.
birbirimizin katili olan bizler, senden sonra
aşkı yargıladık
ve yüreklerimiz ceplerimizde
meraklıyken, biz
aşkın payını yargıladık.
senden sonra mezarlıklara yüz koyduk
ve ölüm, büyükannenin çarşafı altında soluyordu
ve ölüm, o ulu ağaç,
başlangıcın bu yanındaki dirilerin
üzgün dallarına andak bağladıkları
ve bitimin öte yanındaki ölülerin
fosforlu köklerini tırmaladıkları
ve ölüm, o kutsal türbenin üzerinde oturmuştu
dört köşesinde aniden dört mavi lale
aydınlandı
rüzgarın sesi geliyor
rüzgarın sesi geliyor, ey yedi yaş
kalktım ve su içtim
ve ansızın anımsadım
nasıl senin genç ekin tarlaların
çekirge saldırısından korktulardı
ne kadar daha ödemeli?
ne kadar daha
bu beton küpün büyümesine ödemeli
biz yitmiş olması gereken,
her şeyi yitirmişiz
biz yola koyulmuşuz ışıksız
ve ay, ay, sevecen dişi hep oradaydı
kagir bir damın çocuksu anılarında
ve çekirge saldırısından korkan genç ekin tarlalarının üzerinde
ne kadar daha ödemeli?....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?