hayır sen değilsin giden, götürdügün umutlarım...
say ki
ben ben hiçbir zaman gitmeyecegin bir balıkçı koyunde, ağların arasında yasamıs, yasadıığının farkına varmamış, dünyayı deniz kadar buyuk sanan bir gencim. say ki sen, bana iyilik yapmak için gönderilmiş bir peri. ne vaad ederdin bana?
bir degnek hareketiyle beni, hiç görmedigim. varlığını bile bilmedigim, uzak ama bir o kadar ışıltılı ve yogun bir şehre mi götürürdün? götürdügün kişi ben mi olurdum sence? ve ben gitmek ister miydim?
say ki
ben afrikada, binlerce, milyonlarca, siyah ve kaderi derisinden koyu insanlardan biriyim. açım ve açlığımın farkında değilim. açlık hayatın gereği diye dusunmusum hep, tok olmayı ayıp saymışım. ne verirdin bana? beni doyurman, herkes bu kadar acken mutlu eder miydi beni?
say ki
filistinde, tanklara tas atan cocugum. tum ailemi kahrolası savas almış, elimde kinimden ve acımdan baska sermayem yok. nasıl iyilik ederdin bana? savası mı bitirirdin? savasin bitmesi ailemi getirir miydi peki? ve ben kazanmadan istermiydim bitmesini?
say ki
saydiklarinin hepsi yalan. ben ben değilim aslında, sen de sen. seni ne kadar sevdigimi değiştirirmiydi bu? gidiyor olman, ben olmeden- yasadığım anlamına gelir mi?
sani
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?