kucuk bir ozgurluk hissi birakir insanda cocukluga el sallayali uzun yillar gectikten sonra..
bakarsiniz bos bır cıft salincak..
kimseler yok ortalikta..
atlayiverirsiniz icinizdeki kucuk cocugun bir hamlesiyle..
ucarcasina sallanirsiniz.gozleriniz kapanir birden ucarsiniz cocuklugunuza,hayallerinize,umutlariniza...
bir de bir dost olsun yan salincakta ne ister ki icinizdeki cocuk daha baska..
mutlu olur cocuk kapar gozlerini ucar salincakta ucar ve ucar...
salıncak
icimdeki kucuk cocugun her gorusunde kulagima fisildagi park eglencesidir.
salincaktir o ve sallandikca daha bir coskulu olur insan, yasin getirdiklerinden uzak kucuk bir cocuk gibi eglenmek, yan salincaktaki arkadas ile yarismak hissi uyandirir, mutlugu buldurur, herseyden uzaklastirir, sallandikca icindeki butun huzunleri savusturur salincak...
salincaktir o ve sallandikca daha bir coskulu olur insan, yasin getirdiklerinden uzak kucuk bir cocuk gibi eglenmek, yan salincaktaki arkadas ile yarismak hissi uyandirir, mutlugu buldurur, herseyden uzaklastirir, sallandikca icindeki butun huzunleri savusturur salincak...
(bkz: ilingac)
okul giriş çıkışlarında yan taraftaki parkın önünden geçerken sürekli gözümün takıldığı çocukluk elemanı. önünde deniz, üstünüzde ağaçlar ve gökyüzü... bir ileri bir geri, uçarcasına sallanmak sonrası. kafanızı arkaya eğip gözlerinizi kaparsınız ve sadece gökyüzüne ve denize bakmak için açarsınız. o zaman güzel bi sarhoşluk vuku bulur bedende hafif bi baş dönmesiyle birlikte. kulağınızda eşlik ettiğiniz müzik; sadece sizin duyduğunuz... sonrası huzur, sonrası mutluluk... aynı çocukluğunuzdaki gibi...
cocuk bahcelerinde direklere sabitlenmi$ zincir yahut iplerin ucuna baglanmi$ tahtalar.cocuklar buna oturur deli danalar gibi sabahtan ak$ama kadar bi ileri bir geri sallanir dururlar.kimi zaman da kavga ederler sira bende diye.hepimiz cocuktuk hepimiz salaktik.
(bkz: cocuk bahcesi)
çocukluğumuzun vazgeçilmzi binip de sallanmaktan bıkmadığımız alet. şimdi dahi bazen canım istemiyor değil salıncağa binip sallanmayı.
büyüdüğüm halde wazgeçemedigim bi tutku
evet bir gün mutlaka bineceğiz ama önce park bulmamız lazım.
(bkz: gönül salıncağı)
edip cansever’in uzun bir şiiri.
...
okurken elinde tuttuğu; okumaz, gene elinde tuttuğu
"önce hep gece vardı" diyen bir kitapla
biz buna bir sorunun sınırsız gerilimi diyoruz
diyoruz; çünkü o kadın
ne yapsa, neye uygulansa
bir aralıktır şimdi dünyada
bir aralık, bir aralık!
yıllanmış ağaç kabuklarında bir yara
bir geçit, bir su akıntısı, bir bıçak izi
ve batık gemilerden şimdiye arta kalan
bir batışın korkunç, ama hiç bitmeyecek izlenimi
tanrım ona bir salıncak!
bir gidip bir geliversin diye boşlukta
umutla, erinçle, tutkuyla
kendine kendine kendine katlanarak
hani görmeden daha, bilmeden darıldığı kendine
tanrım
ona bir salıncak!
tam burda
...
...
okurken elinde tuttuğu; okumaz, gene elinde tuttuğu
"önce hep gece vardı" diyen bir kitapla
biz buna bir sorunun sınırsız gerilimi diyoruz
diyoruz; çünkü o kadın
ne yapsa, neye uygulansa
bir aralıktır şimdi dünyada
bir aralık, bir aralık!
yıllanmış ağaç kabuklarında bir yara
bir geçit, bir su akıntısı, bir bıçak izi
ve batık gemilerden şimdiye arta kalan
bir batışın korkunç, ama hiç bitmeyecek izlenimi
tanrım ona bir salıncak!
bir gidip bir geliversin diye boşlukta
umutla, erinçle, tutkuyla
kendine kendine kendine katlanarak
hani görmeden daha, bilmeden darıldığı kendine
tanrım
ona bir salıncak!
tam burda
...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?