var böyle tiplemeler. isim verip kimseyi rencide etmek istemiyorum. ne de olsa onlar kendilerini biliyorlar. pierce brosnan, cem hakko, tarkan, derin mermerci, eda taşpınar, hillary clinton bunlardan bir kaçı. bak gene isim verdirttiniz bana.
çok acırım böyle tiplere çünkü hayatı hep bi tekdüzelik içinde yaşarlar. kendi sınırları dışında hiç şansları yoktur. yeni doğmuş leopar yavrusu gibi, aslında çok güçlüdürler ama kendi meralarının dışında kurda/kuşa yem olup giderler. kazara bi tek başlarına bir yere düşsünler, oturup beklemekten başka yapacakları bir şey yoktur. "elin oğlu gelse de bizi kurtarsa" diye içleri titrer. gelir durumu düşük kişiler için de aynı şey geçerli. cebine para koyup bi mağzaya soksan, üstüne göre gömlek almayı bile beceremez bazısı. bu fakirlikten değildir ama, tek sebebi acizliktir.
doğru kişi hazır olmalı her duruma. "ulan benim sosyoekonomik statüm belli, sittin sene bir şey gelmez başıma" diye salarsa kendini, gün gelir fukara sümüğü gibi yapışır duvara. tedbirli olacan arkadaş. para biter, sıradan bir lokantaya girip, "usta bana az pilav üstü kuru çek" demek zorunda kalırsın, dilin damağın birbirine girer, acından ölürsün oracıkta. aynı şekkilde gün gelir çuvalla kaldırırsın parayı, "lüks bir yere yemeğe gideyim" diye düşünürsün, menüyü görünce götün uçuklar, mekanik parça katalogu sanarsın. hayatta hazır olacan arkadaş, gitmesen de bilecen az çok arka mahalleni, gün gelir evinin önü olur, hayat sürprizlerle dolu..
sadece kendi sosyal sınıfında yasayan insanlar
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?