onun gözünden dünya:
"yollar reklamlarla doluydu. binaların dış cepheleri, billboardlar, ışıklı panolar, bez afişler, dijital ekranlar.. her yerden logolar, amblemler, sloganlar fışkırıyordu. kadınlar, iç çamaşırlarının ve ayakkabılarının marka etiketinden aldıkları destek nispetinde özgüvenliydiler. erkekler,otomobillerinin modeline bağlı psikolojik bir hiyerarşi içinde trafikte seyrediyordu. rekabet kızışmıştı. köleliğin adı konmamış biçimleri devredeydi. kula kulluk almış yürümüştü. bir sinir harbi evrenindeydik. kainat, bütün tuzakların toplamı olan bir tuzağa dönüşmüştü. sahtelik, aldatma ve avuntuyla karılmış harç, hayatın temelini teşkil ediyordu. göstermelik neşe, süreğen blöf ve sentetik nezaket prosedürü, bu temel üzerinde yükseliyordu. neşe deliliğin, blöf ihanetin, nezaketse cinayetin bariz ve doğal ipucuydu. korku, kozmosun çatısıydı. bu çatı altında renk, ses ve biçimleri suistimal etmekten başka yöntem bilmiyorduk. ebedi biçareliğimizi, taşıyamadığımız mesuliyetler dengeliyordu. şov devam etmeliydi... şov...kaybedişin kaçınılmazlığı ve kayboluşun kesinliği adına..."
ruhi mücerret
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?