bu hikaye birbirini seven ve kollayan iki karde$in hikayesidir.
zuhtu ve hidir.
zuhtu, yani buyuk karde$, hidir’a nazaran daha serseri, daha atak ve mahallenin kabadayilarindan biridir.gozunu budaktan sakinmaz, mahalleden bir kiz gecmeye gorsun illaki parmak atar, oniki mahalle yukaridaki kavgalara sanki kendi mahallesinde oluyormu$ gibi kola $i$elerinin parcalariyla dalardi.
oysa hidir oyle mi ya?
hidir mulayim, derdi okuyup muhendis olmak, karida kizda gozu yok, cok kimseler ibne oldugundan $upheleniyor oysa hidir sadece kendi kabuguna cekilmi$ bir dahi.tek sosyal sayilabilecek hobisi vucuduna gotune falan dovme yaptirmak, ba$ka olayi yok.
gel zaman git zaman karde$ler buyudu e$ek kadar oldu.hidir okudu ve idealindeki gibi bir muhendis oldu.zuhtu hala serseri, picin allahi.nerde bela var zuhtu orada.ama kalbi temiz, kimseye zarar vermek niyetinde degil.tek derdi var o da ya$ayip paso kariya kiza gitmek.bir de ni$anlisi var ismi nurhayat.nurhayat kendi halinde bir avukat.hala zuhtu’de ne bok buldu, mal mi iyiydi de onla ni$anlandi kimse cozemedi.
zuhtu bu serseri hayatinin dogal getirisi olarak kimi karanlik ki$ilerle ortak i$ler yapmaya ba$ladi ve bir gun en karanlik ki$ilerle kar$ila$ti.derin devletin adamlari ile.oysa zuhtu’nun bi sikten haberi yoktu.o hala kim bana bi sigara verse de icsem derdindeydi.oysa tani$tigi adamlar kisa zamanda zuhtu’nun anasini sikecekti.
gunlerden bir gun zuhtu’nun daha evveliyatindan hayli yuksek miktarlarda borc aldigi bir pezevenk zuhtu’ye geldi ve dedi ki;
pezevenk: zuhtu.bak kocum.anansi skmeme az kaldi.bana olan borcunu 13 sene e5 e cikip vurdurtsan odeyemezsin.gel senle bir anla$ma yapalim.
zuhtu: bokunu yiyim agabey.nedir o anla$ma de hele bi amanin.
pezevenk:(zuhtuye bir resim ve bir adres verir) al bu resmi kocum.aha bu da adres.bu lavugu orada bulacaksin, sik kafasina bi tane bana borcun harcin kalmasin.babasini da sevmezdim zaten $erefsizin.
zuhtu: ama ama?
pezevenk:amani sikerim $imdi, yuru lan ko$ dedigimi yap gavata bak.hala ama ama larda $erefsiz.yuru lan!
ve zuhtu boynu bukuk bir $ekilde caresizce odadan cikaran elindeki adrese dogru ilerler.elindeki adrese vardiginda bahsi gecen adam araba ile adrese girer, cunku aslinda adres bir otoparktir.ba$ka turlu olsa araba ile giremezdi.otopark oldugu icin girebildi.zuhtu araba durduktan sonra usulca kurbanina yakla$ir, bu arada elinde silahi da vardir.ama bir de ne gorsun.birisi zaten kurbanin beynine sikmi$ omur iligini akitmi$tir.zuhtu bir tela$la olay mahallini terkederek evine doner.
bir kac saat sonra zuhtu kimi gurultuler duyar.tam bu esnada ayinin biri kapiyi kirarak "ellerini ba$inin uzerine goyuver cemcikagizli, polisim ben bildin mi?" der.zuhtu caresiz teslim olur ve hapse du$er.bir sure sonra mahkemeye cikar ve cezasi idam olarak aciklanir.vay babagin kemigine kim olmu$ lan o gece? diye sorar, bir de ne ogrensin, olen ki$i amerika birle$ik devletlerinin ba$kaninin karde$idir.lan ba$kanin karde$inin sulukule katli otoparkinda i$i ne diye sorar, meger amerika ba$kaninin karde$i 2 ayda bir alem yapmak icin sulukuleye gelirmi$, zuhtu bunu ogrenir $ok olur.olur evet.
hidir.
ah hidir ah.masum yigit hidir’im.i$i gucu okumak olan, belaya zerre bula$mayan sut oglanim, hidir’im.
hidir agabeyi zuhtu’nun durumunu ogrenince sikilmi$ tavuktan beter olur.malum hidir dahidir ve dahiyane bir plan kurarak abisini hapishaneden kacirma planlari yapar.hapishanenin ismi aslinda sagmalcilar ceza ve tutuklu evidir ancak hidir kulturlu adamdir, koskoca muhendistir.gotunden bu hapishaneye prison sagmalcilar ismini uydurur ve bundan sonra bu hapishane prison sagmalcilar hapishanesi olarak anilacaktir.
hidir planinin ilk bolumunu uygulamaya koyar ve gidip taksim meydanindaki osmanli bankasi’ni soymaya kalkar.veznedar kari her ne kadar "bak yigidim, sut gibi cocuksun, yedi ceddine yetecek kadar parayi da kaldirdin, git ba$ina bi i$ gelmeden polis neredeyse burda olur, ak$am i$ ciki$inda beni gel kapidan al" der ancak hidirin amaci zaten yakalanmaktir.nihayetinde polis gelir ve gotu terden sirilsiklam olan hidir’i tutuklar.ilk mahkemede hakim hidir’i prison sagmalcilar’a yani agabeyinin yanina yollar.
boylelikle hidir’in planinin ilk etabi ba$ari ile yerine gelmi$ olur.
to be devam edecek..
prison sağmalcılar
(bkz: prison break)
3-sabah beklediğinden daha erken gelmişti sanki hidir için. başgardiyan sabah içtiması için koğuşa girdiğinde tüm koğuş çoktan hazıola girmiş, bekliyorlardı . başgardiyan selamınaleyküm ibneler dedi sırıtarak. bir yandan da elindeki copu sallıyordu titreşerek bekleyen koğuş ahalisinin gözlerine doğru. koğuşta tam bir ölüm sessizliği hakimdi. hidir tam bişeyler sölicekmiş gibi ağzını açmıştı ki mücahit kaş göz işareti yaparak susmasını söyledi. ne kaş göz yapıyon lavuk dememek için kendini zor tuttu hidir. ilk günden papaz olmamalıydı etraftakilerle. eğer kardeşiyle buradan sağ salim çıkmak istiyosa buradakilerle hatta şu başgardiyan denilen pezevenkle iyi geçinmeliydi. sabah içtiması başgardiyanın koğuştaki herkesi saydıktan sonra a... koyiim hepinizin diye küfrederek koğuşu terketmesiyle son buldu.
kapı kapanır kapanmaz mücahit koştu geldi hidir’in yanına. abi napıyosun bu adamla şaka olmaz ebemizi ziker valla diye uyardı hidir’i. o sırada zühtü de kardeşinin yanında yerini almıştı. hidir sakin ol evladım dedi usulca. burası bildiğin gibi bir yer değil. hadi len dedi hidir. ateş olsa şeyim kadar yer yakar. mücahit ve zühtü aynı anda sordular. neyin kadar?
hidir bir an şaşrımış gibi görünse de çabuk toparladı. şeyim kadar ulan, şeyim kadar. sonra aradığı kelimeyi bulmuş gibi yüzünde bir aydınlanmayla götüm kadar diye bitirdi cümlesini. o sırada tüm koğuş bir anda yaptıkları işi bırakarak ona döndüler. koğuş tam bir sessizliğe bürünmüştü bir anda. hatta bir iki kişinin yalandığını bile gördüğünü sandı hidir. zühtü hemen kardeşinin koluna girerek onu bir köşeye çekti. olum napıyosun sen manyak mısın. buradakiler kaç yıldır kadın yüzü görmediler biliyo musun. öyle göt möt deme ortalık yerde. ağzına sıçarlar valla. aslında sıçsalar iyi dedi fısıltıyla. üstelik ne oldu sana böyle olum. sen kendi halinde efendi bi çocuktun. ne böyle bıçkın kareketler felan. hidir abisine döndü. abi buralarda bıçkın görüneceksin. belalı gibi duruyom ki saygı göreyim yoksa zati sıçtığımızın resmidir. yok olum yapma diyom işte.kendini yakacan bişey değil beni de yakacan durduk yere diye söylendi zühtü. günün kalan bölümünde ikisi de etliye sütlüye karışmadılar.bir kaç gün böyle problemsiz geçti. bu arada hidir bir plan yapmak için bütün ayrıntıları kafasına çizmeye devam ediyordu. gardiyanların geliş-gidiş saatleri, sayımlar, yatış saati, bahçe izni falan hepsini not ediyordu. bu ayrıntılar kaçmak için kendilerine lazım olacaktı elbette.
sağmalcılara girdiğinin üçüncü günüydü. akşam yemeklerini yemişler ranzalarına oturmuş sohbet ediyorlardı. derken başgardiyan hışım gibi koğuşa girerek eliyle bir bir işaret etmeye başladı mahkumları. sen,sen, sen ve sen hazırlanın banyo sıranız geldi. hidir günlerdir yıkanmadığını ve artık kokarca gibi koktuğunu hatırladı banyoyu duyunca. sonunda insan gibi bir muamele ile karşılaşacaktı. apar topar ranzadan aşağı inerek seçilen diğerleri ile birlikte sıraya girdi. abisi karşısında ağlamaklı gözlerle ona bakıyor ve bişeyler söylemek istiyodu sanki. diğerlerinin yüzünde ise garip bir tebessüm vardı. başta buna bir anlam verememişti hidir ama herhalde kendilerinden sonra sıra onlara geleceği için sevinçli olmalıydılar.
devam edecek...yani eder herhalde...
kapı kapanır kapanmaz mücahit koştu geldi hidir’in yanına. abi napıyosun bu adamla şaka olmaz ebemizi ziker valla diye uyardı hidir’i. o sırada zühtü de kardeşinin yanında yerini almıştı. hidir sakin ol evladım dedi usulca. burası bildiğin gibi bir yer değil. hadi len dedi hidir. ateş olsa şeyim kadar yer yakar. mücahit ve zühtü aynı anda sordular. neyin kadar?
hidir bir an şaşrımış gibi görünse de çabuk toparladı. şeyim kadar ulan, şeyim kadar. sonra aradığı kelimeyi bulmuş gibi yüzünde bir aydınlanmayla götüm kadar diye bitirdi cümlesini. o sırada tüm koğuş bir anda yaptıkları işi bırakarak ona döndüler. koğuş tam bir sessizliğe bürünmüştü bir anda. hatta bir iki kişinin yalandığını bile gördüğünü sandı hidir. zühtü hemen kardeşinin koluna girerek onu bir köşeye çekti. olum napıyosun sen manyak mısın. buradakiler kaç yıldır kadın yüzü görmediler biliyo musun. öyle göt möt deme ortalık yerde. ağzına sıçarlar valla. aslında sıçsalar iyi dedi fısıltıyla. üstelik ne oldu sana böyle olum. sen kendi halinde efendi bi çocuktun. ne böyle bıçkın kareketler felan. hidir abisine döndü. abi buralarda bıçkın görüneceksin. belalı gibi duruyom ki saygı göreyim yoksa zati sıçtığımızın resmidir. yok olum yapma diyom işte.kendini yakacan bişey değil beni de yakacan durduk yere diye söylendi zühtü. günün kalan bölümünde ikisi de etliye sütlüye karışmadılar.bir kaç gün böyle problemsiz geçti. bu arada hidir bir plan yapmak için bütün ayrıntıları kafasına çizmeye devam ediyordu. gardiyanların geliş-gidiş saatleri, sayımlar, yatış saati, bahçe izni falan hepsini not ediyordu. bu ayrıntılar kaçmak için kendilerine lazım olacaktı elbette.
sağmalcılara girdiğinin üçüncü günüydü. akşam yemeklerini yemişler ranzalarına oturmuş sohbet ediyorlardı. derken başgardiyan hışım gibi koğuşa girerek eliyle bir bir işaret etmeye başladı mahkumları. sen,sen, sen ve sen hazırlanın banyo sıranız geldi. hidir günlerdir yıkanmadığını ve artık kokarca gibi koktuğunu hatırladı banyoyu duyunca. sonunda insan gibi bir muamele ile karşılaşacaktı. apar topar ranzadan aşağı inerek seçilen diğerleri ile birlikte sıraya girdi. abisi karşısında ağlamaklı gözlerle ona bakıyor ve bişeyler söylemek istiyodu sanki. diğerlerinin yüzünde ise garip bir tebessüm vardı. başta buna bir anlam verememişti hidir ama herhalde kendilerinden sonra sıra onlara geleceği için sevinçli olmalıydılar.
devam edecek...yani eder herhalde...
kismetse yakin zamanda devam edecek olan yazi dizisi. i$lerden bir firsat bulabilsek.
ne yazık ki yarım bırakılmış bu güzel hikaye.
"tamamlansa negzel olurdu kıı" diyor uzaktan bir atlı. evet, her atlı kısık gözlerle etrafı süzecek, yavaş ve karizmatik konuşacak diye bir kaide yok. arabacı rasim aganın kızı, sümüklü hacer bu.
"tamamlansa negzel olurdu kıı" diyor uzaktan bir atlı. evet, her atlı kısık gözlerle etrafı süzecek, yavaş ve karizmatik konuşacak diye bir kaide yok. arabacı rasim aganın kızı, sümüklü hacer bu.
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort bursa escort bursa escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?