platonik aşk

0 /
satolina
tam olarak şöyle bir şeydir ;

yüreğimde fırtınalar kopardı sen uyurdun.
gözlerini kapadığında koca bir dağınıklık kalırdı benden geriye
geliş günlerin bayram günlerimdi oysa ki gidişin ölüm saatlerim
can çekişirdim gölgenin kuytusunda
sabahları uzun uzun öpmek isterdim seni,yüzündeki tebessümün en ince noktasını bile kaçırmadan sen bilmezdin
küçücük bir yıldız değildi gözlerinin yanında sönük kalan koca bir gökyüzüydü.
bilirdim ama yinede söyleyemezdim.
olu beden
"büyüklerle ben yapamıyorum
çocuklar da almıyor beni oyunlarına
devlet dairesinde
yangından kurtarılmayacak
sıkışmış bir çekmece gibiyim
açılamıyorum sana"

sunay akın der..
matrax
sevilmeden sevmetir..gözlerininin içine baktığında orada kendini görmek istemek fakat her baktığında boşluğu veya başka birinin suretini gördüğünde kahrolmaktır.yine de en yalansızıdır aşkın.içinde hiç strateji veya "önce sen kapa" gibi sevimsiz sevimlilikler(!) yoktur.insan sürekli görmek ister, sesini duymak ister sevdiceğinin fakat gördüğünde bir an önce kaybolmak ister.anlayamamıştır karşı taraf bu güzel hissiyatı vesselam...
elma sekeriiii
yaşadığımdan emin değilim.
gittiğinden eminim ama bak, seni özlediğimden eminim.
yirmi beş yaşında bir hayal kırıklığı olduğumdan hiç şüphem yok mesela.
beceriksizliğimden, yalnızlığımdan, bu şehri sevmediğimden, düzensizliğimden, yorgunluğumdan, huysuzluğumdan, baltalarınızdan birine sap olmamışlığımdan hatta olamayacak olmamdan, kırgınlığımdan, bir gün bana ayrılan sürenin sonuna geleceğimden her tavşan kesildiğimde dünyanın dağ olma vaziyetinden filan eminim.
örnekleri çoğaltabilirim.örnekleri çoğaltabileceğimden eminim.

birileri namusum üzerine yemin edecek,

ölür müydün sanki sevsen beni.

günlerdir doğru dürüst uyuyamıyorum.
ellerim parçalanıyor ne zaman yazmayı denesem.
ağzım artık daha bozuk.
her tarafta pis bir koku; nefes alamıyorum.
çok bekledim seni. her halimle, her yerimle bekledim.
yetkiler verdim kendime;tuttum seni affettim.
aramanı bile bekledim bazen. ağır küfürlerle örtbas ettim sonra aramayışlarını.
bunca zaman aramayışlarını biriktirdim.
seni bekledim ben çünkü
seni bekledim.
içtim..içtim..içtim...
kustum.
en çok giderken bıraktığın kelimeleri kustum.
sanat filan dedi bazısı o kelimelere bazısı bunlardan bi bok olmaz dedi.
senin önemsediğin kadar önemsemedim ben o kelimeleri, senin danışma gruplarının önemsediği kadar önemsemedim.
kustum..kustum..kustum.
içtim.

ellerimle yaptığım cam evim kırılacak,

ölür müydün sanki sevsen beni.

içimden geç
içimi sil
artık özlemek istemiyorum.

neye el atsam piç ediyorum.
yine de fiyakalı durumlar peşindeyim hep.
en sert içkileri kaçırıyorum soluk boruma bilerek.
her yıl ilkokula başlıyorum.
her gün yeni bir krallık kurup öldürüyorum kralını gece yarısına doğru.
uzatmaya gerek yok;sen olmayınca yapamıyorum.
yokluğun gümüş tepside intihar sunacak,


ölür müydün sanki sevsen beni...

gottacatchemall
platonik ask adını platondan alır. fakat bazı yorumlara gore platonik sevgi: (bkz: platon) un bilgiye karsı duydugu o mukemmel tutkudan gelen hicbir karsılık beklemdigi sevgiye denir.
faten
seversin ,seversin ,cok seversin..

asla sonu gelmeyecek bir yola aziksiz sekılde yola cıkarsın ..

bir gulumseme ,bir tatli soz ,bir ima ugruna cok seyden vazgecersin..

her konustugun guzin abla’dir ,hep nasihatlar ,öğütler duyarsin ..’’o sana gore değil’’ ,’’sana kız mı yok’’ ,’’unut artık’’ değişmez cumleleri olur konusmalarin..

sevdiginiz kişi acı cektırır belkı de en cok ,mutlu oldugunda umrunda degılsınızdır ,mutsuzken ,pervasizca girer gonul kapınızdan ,bir süre oyalanıp gider tekrar ,taa ki bir daha ki ayrılıgına kadar..

her seye ragmen mutlu olsun istersin ,ne olursa olsun ,o mutlu olsun..

o geri donmeyecek olsa da ,bir film soylemişti ya sana ,cok severim diye ,onun cd sini alirsin sokak satıcısından ,bir de sarkı soylemişti ,bayılırım dıye ,harıl harıl onu ararsin arkadaslarından..

bir gun olur da ,bir gun gelır de ,beraber izleriz o filmi , o sarkiya beraber eslık ederız umidi...




dunumyokyarinimsir
en heyecanlı ve güzel aşk şeklidir.hele bir de imkansız olan kişiye duyulmuşsa bu aşk,işte o zman gerçek aşkın sızısını hisseder kişi yüreğinin içinde.bu aşkta heyecan hiç bitmez.
chef doeuvre
elmanın seni sevmesini beklemezsin aslında.
elmanın seni sevebilme ihtimalini seversin.
mantıklı bakıldığında saçma gelen olaylardan umutlanırsın, bir kere bakıp gülümsemesi dünyanın en mutlu insanı yapar.
söylersen ve elma seni asla sevmeyecekse farklı bir aşamaya geçilir ki bu karşılıksız aşk olur.
fcumhurn
bazen insanların hayatını en kitlendiği noktalarda vurur.dayanması zordur bir yanda yalnızlık bir yanda umut en sonunda insanların gücü kalmaz hiçbirşeye
bir asma dalı gibi
tutunmaya çalışırsın birşeylere
ama bazen elden ne gelir ki
çarelerin tükenmez ama, gücün kalmaz
birşeyler yapmaya çalışırsın ama hayat izin vermez
gölgenle boğuşursun, yakarırsın karanlık gecelere.
isyanın dinmez ama , gücün kalmaz.
bazen hayatla elele yürürsün kumsalda
sevmeye çalışırsın herşeyi
bir kız girer hayatına ve düşlerine
onunla olmaya çalşırsın ama o bilmez
açamazsın kendini ve düşüncelerini
yine çaresizlik, yine isyankarlık
işte o gün
sevgin bitmez ama, karşılıksız sevmeye gücün kalmaz

böyle ifade edilecek birşey olsa gerek
pontic
sevginin aslinda karsindaki kiymet bilmez kisiye degil sevmenin kendisine olunan ask turudur. oldukca yurek ister , sanmayin ki cok kolay.boyle sevdigin insanin gozunun icine bakarsin her an soylemek gecer aklindan ama yapamazsin. cunku o bunu anlamalidir. anlamasa da olur. cunku siz onsuz da bu aski tasiyabilirsiniz. sevgi icinizde buyur, birgun sevdiginiz insanin bu aska degmedigini anladiginizda yureginiz bir iliskiden bitap cikmis gibi kapkara kesilir.siz onu sevmissinizdir ama o cekip gitmistir.
bok bocegi
aynı anda kişiye hem garip bir keyif veren hem de acı çektiren aşk çeşidi.. gittiğin her yerde "acaba o da burda mı?" diye onu gözetlemek, göz göze gelinen o kısacık zaman dilimlerinde "acaba beni farketti mi?" diye umutlanmak, fallardan medet ummak, gizlice hakkında araştırma yapıp sevgilisi olup olmadığını öğrenmeye çalışmak, bir gün cesaret toplanıldığında söylenecekleri tasarlayıp kendi kendine prova yapmak demektir..
seyhmerat
kisinin kendi idealinde,zihninde yasattigi asktir,bu ask kisiyi cok daha mutlu eder,gunun birinde kisi eger bu askina kavusursa hic bir zaman platonik asktaki hazi alamayacaktir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol