pixie

dragan stojkoviç in lakabı.

çocukken perilerin postanelerde yaşadıklarını sanırdım. öyle ufak posta kutularında telefon kulübelerinde değil, bildiğimiz gişesi felan olan postane binalarında işte.uzunca bir süre bu fikrimi kimselere açıp onaylatmadım ama bu durumdan gayet emindim. postanede periler vardı, onlar nazan’a havale yollayıp çocuğu hasta etmişlerdi.üstelik perilerin en kudretlisi peri padişahı,nazan’ın yemyeşil gözlerine aşık olup, onu daha bebekken, büyüyünce başka birisinin gelini olmasın diye nikahına almıştı... böyleydi yani...

ben, gizlice yastığına yanağımı koyup baktığı yerleri gözetliyor, o’nun kimi zaman duvarda bazen tavanda ya da yerde görüp gülümsediği perileri bulmaya çalışıyordum. ama nazan ben gibi ağaçların cindoruğuna çıkıp dalından kiraz yiyemez, çaya girip balık kovalayamazdı, ben de perileri göremezdim... görebilseydim, bi çift lafım vardı o perilere... gidip padişahlarına söylesinlerdi. annesi hep ağlıyor, babası derdinden tenekeyle rakı içip bahçelerin gölgesine, ısırgan otlarının arasına devriliyordu. yeterdi artık. bıraksındı nazan’ı. hem, büyüyünce o benim gelinim olacaktı...

eylüldü, bağbozumu zamanı... "düğünlerde bu kadar çok ağlanılmaz ama" dedi teyzem... "bu nazan’ın düğünü işte..." burnu fındık peri padişahına gelin gitti.

heroes of might and magic 5 evreninde elflerin kalesindeki en düşük güçteki birim. her ne kadar düşük güçte savunmaları olsa da 20’lik saldırı güçleri göz doldurur. ucuz olduğu için fazla yapılabilir ve etkili bir birime dönüşebilir.

ayrıca kullandığı büyü geniş bir alanı etkiler ve brden fazla düşman birimine hasar verebilir. fakat etkili olduğu söylenemez.

heroes of might and magic 3 ün en tostik askerleridir. madenleri koruyan level 1 yaratıklardır. 10 tane okçu birim ile 50den fazla pixie öldürülebilir.

bir gun bile görülmese özlemlerin en büyügünü ya$atacak $ahsiyet.

adına bu kadar övgüler sevgiler yağdırıldığından kellay merak ettiğim kişilik.

(bkz: pixiemet)

"sen nesin peri kızı
gözümdeki ay mısın?
açtın gönlümde sızı
ömrümdeki zay mısın?

ummanda bir kayıksın
sevilmeye layıksın
tane tane sayıksın
hissemdeki pay mısın?

ağzım, dilim kurudu
canı sevgi bürüdü
gönlüme aşk yürüdü
kalbimdeki fay mısın? "


o gercekten bir peri..bir anda yalnızlıgı payla$abilecek kadar cok..sevgiye hukmedecek kadar tek..o peri kızı..

(bkz: seni seviyorum)
(bkz: iyiki varsın)

taksim’de ilk birbirimizi gördüğümüzde sevinçten o acaip sesleri çıkarıp insanların gerizekalı gibi baktıkları bizdik.taksim meydanındaki kıbrıs gösterileri sırasında "açılın biz bilgiciz" diye bağırıp ardından "$ehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağıran da bizdik.istiklalde sek sek sekerek hatta gerekirse bade süzerek ve de inci dizerek zıp zıp zıplayan bizdik.melekler kahvesinde koca akvaryumda duran tek balığı izleyerek peri masallarına inanan bizdik.fala inanma falsız kalma 2 vakte kadar beyaz atlı prens çıkmı$ falında hurafelerine masumca inanan bizdik.bugunun hatırasına bileklik alalım derken çocuklar gibi $en olup acaip sesler çıkaran yetinmeyip bilekten kola kadar bileklik dizen bizdik.vakit gitme vakti olduğunda dolmu$ durağında sanki sevgiliyi son kez görüyormu$ gibi sarılıp ayrılamayan bizdik.
tanıdığım gunden beri sorgusuz sualsiz yanımda olan sendin..bazen en kötü anlarımı payla$an sendin..beni konu$madan bile anlayabilen sendin..beni konu$unca da anlayan sendin..beni tekrar masallara inandıran sendin..
ve seni çok seven bendim..benim..
iyi ki varsın..
bir varmı$,bir varmı$..

kendisi hafta sonu tatilinin dibine vurmu$ insan ewladidir.baktıkca akla bi$i gelmez ki;

(bkz: ozlemek)

bir houston ye$iliydin sen pat diye hayatıma giren..hatırlıyorum ilk konu$mamızı..eskiden ben de pixie’dim demi$tim sen de $a$ırmı$tın kendimden ba$ka bir pixie tanımak çok güzel diye..o zamanlardan bu zamanlara geldik..seni daha hic görmemi$ken bile bazen kendimden çok güvendim sana..ne dersem diyeyim anlayacağını biliyordum cunku,yargılamadan,sormadan,soru$turmadan,sorgulamadan..
sen...öyle birden pat diye..geldin kondun kalbime..pıt pıt pıt attın durdun orda..
fakat;gidi$in geli$in kadar kolay olamaz söyleyeyim..

..bir kalp atışı gibi ritmik geçiyor zaman!

ilgili başlık silinince teşekkür edicek yer bulamadığım bilgiçtir.o çok marifetli bir aşçı,o çok misafirperver bi kişilik,o çok sabırlı,o çok anlayışlı,o çok cana yakın,o iyiki tanımışım be dediğim sayılı insan arasında samimi ve mükemmel bir arkadaş hatta bir dost.

(bkz: piksi ben acıktım yemek getir lan allahsız)
(bkz: piksi benim içkim bitti git doldur lan allahsız)

en kıskandığım bilgiç olmuştur.bir ben bakamamışımdır marifetli ellerinden çıkan mamaların tadına,bir ben varamamışımdır sohbetinin makamına...ne de güzel ev sahibesi olmuştur.okuyup,çatlamışımdır.

#338964
anladiğim kadariyla pfizer’de staj yapan bilgiçimiz,moderatörümüzdür.kendisine başarilar dilemek isterim ki fabrika stajinda staj defteri doldurmak eziyettir.
(bkz: koçum benim)

kitap kurdu stajyer.staj yerine kitap yiyormuş koca pfizer’de.
(bkz: naylon staj)

bana rock n coke kamp + kombine biletini takdim eden değerli, birtanecik bilgiç.delirdiğim,bilet bulamayacağım diye kudurduğum günlerde ilaç gibi gelen insan...peri,melek ne bileyim öyle süper bir şey işte bu hatun.

kötülerin dü$manı iyilerin dostu(m),bulut gözlü melek görünümlü perim,butun sıkıntılarımı dertlerimi bir anda cırt ay$e teyze beyazlığı gibi silip götüren yerine mutluluklar getiren sihirim,beni kötülüklerden koruyan sislerin ardından kılıcıyla birden beliren kahramanım,karanlıktan korkan ama gene de en korkusuz $ovalyem,sonu hep mutlu biten masallarım,yuzyıllardır en yüksek kulenin en yüksek odasında uyuyan prensesim..

an itibarıyla mektup yazmaya karar verdiğim moderatördür kendisi...

yazdığım mesajlarıma (onca işin olmasına rağmen), üşenmeyip uzun uzun cevaplar verdiğin için, pek kibar bi üslubun olduğun için, "hep beraber ilerleyeceğiz" diye düşündüğün için....

ailecek hastan olduk, belirteyim yani.

sırf sana mesaj atma bahanesi olarak entry ispiyonlamaya karar vermiş bulunmaktayım: belli olmaz, belki kendi entrylerimi de araya sıkıştırırım... sırf benimle ilgilen diye: ben de sana olan borcumu, sana getireceğim muffinler ve birlikte içeceğimiz bi kahveyle ödemeyi düşünüyorum...

imza: teşekkürlerini iletmeye çalışan, ama pek de başarılı olamayan, naçiz, mystic...

uğruna sabah 10:00 itibariyle yataktan sıpatula ile kazınmak suretiyle kalkılan, püfür püfür bir vapur yolculuğuyla yanına varılan,daha sonra ortaköy’de kaldırıma çökmüş beni beni eliyle koymuş gibi bulan, direk tanıyan , 40 yıllık dostmuşcasına sarılınan, sıcacıklığıyla ısıtan bir tanecik yazar.tanıdık,gördük,sevdik,öptük,vedalaştık...

devamı zirvelere...

she’s a pixie...