(bkz: pirinç pilavı)
pilav
(bkz: az pilav)
yoğurtsuz gitmeyen bir yemek.
(bkz: perde pilavi)
(bkz: temcit pilavı)
(bkz: etli pilav)
sokakta satılan nohutlu ve tavuklu çeşitlerini bokun içinde pişirseler bile yerim. o kadar lezzetli bir şey. ne koyuyolar içine ben çözemedim.
osmanlı, saraya aşçı alıcağı zaman test amaçlı pilav ve yumurta yaptırırmış. mantık da pilav yapabilen her yemeği yapar mantığıdır.
kuru fasulyenin olduğu kadar nohutun da pezevengi olan hede.
yoğurtlu yendi mi de çok güzel. bir de lapa yapmadan pişirebilsem...
pişirdikten sonra kapağı kaldırıp, havlu kağıt serip, tekrar kapayıp bekleyince bütün nemi güzelce çeker. lapa olmaması için mutlaka su ve pirinç denklemini yerine getirin; pirinç ıslatıldıysa, bir bardak pirince bir bardak su, ıslatılmadıysa, bir bardak pirince bir buçuk bardak su.
bazi okullarin, mezunlarin dayanismasini artirmalari icin adina gun duzenledikleri bir yemektir.
içine şu arpa veya tel şehriyelerden atınca süper oluyor. hele bir de et suyu varsa... yeeeh hu.
(bkz: pilav evi)
(bkz: şehriye pilavı)
(bkz: pilavzade)
(bkz: osmanlı pilavı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?