bir oktay rifat şiiri...
i
bulutların çıkınında
mis kokulu güvercinleri gökyüzünün
çıldırtırlar insan gözlü kedileri
ay doğar kuyulara yalınayak
telgrafın tellerinde gemi leşleri
ii
işte kara dutları güneşin
papatyaların renkli camları
başakları evlerin
kan rengi kız çocukları yelesiz
lokma lokma ağaçların altında
tren yolunda eğri büğrü
damları doğrayan makas
gel bulutsuz masalara yaslan
elimi tut büyüsün
yüzüme bak çalsın
içimdeki çalar saat
dönüş yollarında sarmaş dolaş
vapurlar geçsin aramızdan
x
güneşimi arılar yedi gecesiz kaldım
dört köşe taşların üstünde
denizin çarşısında yeşil zeytin
balıklar geçti düdük çala çala
yaşamaya başladım kaldığı yerden
yosunlu kapıların ardında gizli
ikiz martıları bulmak için
xli 
beyaz mendiller vardı havada 
çalgılı gemiler balkonlarda açık saçık 
bir kız vardı yok gibi öyle güzel 
ne yerde ne gökte belki tuzda 
acısında ekmeğin dilim dilim buğusunda 
kendine göre evlerin damı çatanası 
bacaların şakırtısında akşam akşam 
saksılar sedirler tahtaların güvercini 
otursa kısa çoraplarını çekse dilenmese 
beş çocuk anası el 
eciş bücüş maydanoz bahçeleri 
düğümlü balıkları bekleyişin 
uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra 
bu lambanın karpuzu benim işte 
benim işte bu testi 
benim işte bu soysuz sevdaların musluğu 
                    percemli sokaktan
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
