özlemek

konu "sevdiğini" özlemek olunca yaşanması çok zor olan bir duygu ...

konu "sevdiğini" özlemek olunca yaşanması çok zor olan bir duygu ...

yanında olmayan herhangi birine(aileden biri,sevgili,arkadaş/dost) duyduğun hasrettir.

son ki üç dört
hasret beni yordun sanma
sancım, diler elbet zamanlar,
kim bilir belki bir gün
kurtulurum sonunda
o eski günlerden
o sim siyah nefezsiz günlerde
hep ağlardım ben, o uyurken
hep saklandım ben, kendi dünyama,
kendi dünyama
affet nefret ettim senden
son ki üç dört
güneş hiç batmaz
günler solsada
ateşler söndükten sonra,
artık çok geç, (çok geç)
hep uyurdun sen ben ağlarken
hep saklandın sen kendi dünyana
kendi dünyana
affet nefret ettim senden
nefret ettim senden..

(bkz: sevgiliyi özlemek)

’bana bir ölüm gibidir gitmenden korkarak hiç birşey yapamayıp warlıgına aglamak’diyen goethe nin sözünün söyledindiği insanın sadece varlığına aglayarak hasretinde bogulmak

sorduklarında ’’iyiyim’’ dersin ’’oo unuttum tabi avanak...’’için içini yer,özlersin,duramazsın,anlatamazsın.

gecenin bir yarısı uyanıp, bir an herşey aynıymış gibi hissetmek; sonra yokluğunu kavramak. aramasını beklemek, bu kez gitti hiç dönmeyecek, peki ben nasıl yaşayacağım bu hayatı onsuz demek. hayalindeki çerçevede tüm karelerde yalnız kalmak. yarının belliyken şimdi belki yıl sonrasını bilememek, kestirememek. (bkz: ama ben seni çok özledim)

(bkz: etraftakilerin sorduğu sorulara anlamsız cevaplar vermek)

uyutmayan, yasatmayan, ama öldürmeyen duygu...

özlemek sevgiliyi görmek için haftasonları kilometrelerce yol gitmek,kokusunu 5 dakika olsun içine çekmek için yanıp tutuşmatır.

tek bir nefeste iki saat kadar durmaksızın of çekmene neden olan hadise.

artık özlediğim duygu...

özlemedim seni

hiç özlemedim seni
özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni

sıcaklığını bulmalıyım
dokunuşlarını, kenetlenişi
terimizle sulanmalı yeryüzü
güneş terimizle ışıldamalı sabah olunca

apansız fırtınalar çıkmalı
sarsılmalıyım

özlemek
yanında olmak isteğidir
gülüşünü görmek biraz da
hiç özlemedim seni

saçlarına gül takmam
bir ırmak gibi akıtırım ovaya
soluğunla yanar
dudaklarımın bozkırı

akkor halindeki ufuk
bakır bir tel gibi eriyip gider
kraterler ortasında kalırım

toprak yarılır birden
su kirlenir

ürpertir bu coğrafya
bu serüven
ikimizi bir anda
yaşadığımı duyarım

hiç özlemedim seni
özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni

ahmet telli

şefkatsiz bir anne gibi;

sarıldıkça canını acıtan..

burnun direginin sizlamasi,özlenilen ki$i akila geldiginde gozlerdeki ya$lara ket vurulamamasi, yuregin acimasi,hep gelsin istemek, özlemek, özlemek...

sevgiyi sabit seviye de tutan ya da arttiran hede.

kimseye ozlediginden bahsedememektir.calan telefonda, gelen mesajda, aynadaki yansimada onu ummaktir.imkansız oldugunu bilsen de karşılaşmak için, binlerce kilometreye inat, gercege inat, tum olasiliklara inat ayni sehirde oldugunu varsayarak yolu uzatmaktır. bir ses, bir yazi, bir haber için günlerce uyumamak, arar ve konusamam korkusuyla evde cekmeyen telefon tehlikesini kaldirmak icin saatlerce parkta oturmaktır. yurekteki kusun durmadan cirpinmasi, her kanat cirpmada yureginin acimasidir. ozlemek kanamaktır. ne kadar kanasan da kanatmamaktır. her acıyı ondan geldi diye bas ustunde tutmaktır. ondan gelen acıya asık olmaktır. acıtmamaktır. kendince herseye sebebler uydurarak kendini kandırmaktır. soyledigin yalana inanmak ve oyle olması için içten içe dua etmektir. ozlemek, iyi oldugunu ummaktır. senin oldugun durumda olmaması, senin kadar acı cekmemesi,senin kadar ozlememesi icin adaklar adamaktır. ozlemek ölmektir. öldügünün farkında olmak ama farkettirmemektir. öldükçe özlemek, özledikçe ölmek, özlemin şanındandır. isminin harflerinin tum alfabeden degerli olmasıdır. tum alfabeyi isminin harflerinden olusturmaktır.tum çiçek isimlerini, tum renk isimlerini, sevdiginiz tüm isimleri, isminin harflerinden kurmaktır. ona yakışıyor diye kırmızıdan nefret etmemektir artık, tum renkleri ona yakısıyor diye sevmektir. sevecegini dusundugunuz bir şeyi ona hediye etmek istemek ama paranızın yetmemesidir. almayı isteyip alamamanın ezikliğidir. özlemek onun için yaşamaktır. o yanında değilken bile yanında olmaktır. o varmış gibi yaşamaktır. ozlenildigini bilmeden karsiliksiz olani makbuldur.ozlemek sevmektir. ozleyerek seve seve olmektir.

zamanlı zamansız kokusunu hissetmek burnunda,anason kokusu eşliğinde,rakıyı ağzına bile sürmemene rağmen,sevmemene rağmen,olsa da içmeyecek olmana rağmen,onun kokusunu rakıyla beraber yudum yudum hissetmeyi istemek..
huzursuz uykuların arasında özledim seni diyen sesini hayal meyal duymak,ağlayarak uyanmak ve bütün gün ya aradıysa,ya ben uyku sersemi telefonu kapatıverdiysem diye telefonun arayan numarası aranan numarası gelen mesajı giden mesajı boku püsürü her ayrıntısına kadar incelemek,yine de "yabancı" bir numara bulamamak..ve sonra o numaranın "yabancı" olduğunu anımsayıp onun düğümünü boğazındaki diğer yutkunamadıklarına eklemek..
ve sonunda düğümlerinin ruhunun nefes almasına engel olduğu noktada ruhunu göçertmek,yerle yeksan etmek kendi ellerinle,küllerinden yeniden doğmak,tarihini tekerrürden ibaret kılmak üzere..

çeşitlidir:
-geçmişi özlemek,
-sevgiliyi özlemek,
-aileyi özlemek,
-bir şehri özlemek,
-ölen birini özlemek
ancak tüm çeşitleri insanın canını acıtır.en çok da ölen birini özlemek kanatır insanı...
burnunun direğini sızlatır.slow şarkılara vurdurur insanı.

iyi anılar ,iyi insanlar özlendiği kadar kötüler de özlenir bazen.anlamsızdır,saçmadır ama karşı konulamazdır.