yalvariyorum bu ikili turk sanat muzigi soylemesin, yorumlamasin. turk sanat muzigini flemenko $eklinde yorumlamak ne demek lan? ismi uzerinde turk sanat muzigi o, ne diye degi$tiriyorsun muzigin tadini ritmini. hey allahim ya bak gene sinirlendim.
öykü berk
bir kafa darbesiyle yere sermek istediğim ikili. ama öyle böyle kafa değil fatality.
"evlerinin önü boyalı direk" yorumlarını youtubedan izlediğimde , "hmm.entereanmış lan.." demiştim.fakat trt gibi bir kurumda "boyalı direk" diye program yapınca "oha" demeyi eksik etmedim.hele ki flemenkonun ciğerinde taa ispanyada eğitim almış bu berk odunu."bir insan bu kadar odun olabilir sayın seyirciler" diyoruz.
bu gece siyaset meydani konuklari kendileri.
tarz değiştirmiş gibiler.müzik pek farklı değil,yine flemenko tadında ama üzerine okudukları şarkılar halk müziğinden sanat müziğine doğru kaymış.
bu gece disko krali konuklari, tipki bundan once de siklikla olduklari gibi.
yava$ yava$ disko kralinin konuk sikintisi cekmeye ba$ladigini du$unuyorum.
yava$ yava$ disko kralinin konuk sikintisi cekmeye ba$ladigini du$unuyorum.
evlerinin önü boyalı direk türküsünü flemenko tarzı ile söyleyerek patlamışlardır.
akilli tv sayesinde meshur olmuslardir.
ister flamenco ister arabesk diyelim, ister roman havası ister türkü diyelim, bu toprakların müziğini yapan ikiz kardeşler kismet’lerini aramak için yola koyuldu: öykü ve berk.
aynı hayatın kendisi gibi, kah hüzünlü kah coşkulu müzikleriyle dinleyiciyi sımsıkı saran öykü ve berk’in başarılarında, olağandışı uyumlarının büyük bir etkisi var. akdeniz ve arap müziğinin etkilerini taşıyan ilk albümleri kismet, we play etiketiyle 2007 aralık ayında raflarda yerini aldı. albümde kendi bestelerinin yanı sıra, dört tane türkü uyarlaması bulunuyor. kısmet’in çıkış parçası “evlerinin önü boyalı direk”, daha albüm çıkmadan internet üzerinden 2.000.000 dinleyiciye ulaştı.
öykü ve berk, paco de lucia dinleyen bir babanın ve türk sanat müziği icra eden bir annenin çocukları olarak 4 ağustos 1982’de dünyaya geldi. ailede performans olarak müzik her zaman vardı. ama teorik müzik eğitimleri pera güzel sanatlar lisesi’nde başladı.
pera’da okudukları yıllarda, öykü, keman ve şan dersleri aldı. okul konserlerinde aktif olarak yer alıyordu, bu sayede akm ve cemal reşit rey sahnelerinde konser verme şansı buldu.
yaklaşık yedi yıl, işıl ve manuel reina’nın da içinde olduğu flamenco alaturka grubuyla mkm, akm ve ckm’de konserler verdi. flamenco dansçısı marco de ana ile şişli kültür merkezi’nde, ckm’de de nükhet duru ile aynı sahneyi paylaştı.
berk ise gitar bölümünde okudu. 10 yaşında flamenco gitara ilgaz benekay ile başlamıştı. melih gürel, muzaffer çorlu ve kemal belevi’den klasik gitar dersi aldı.
üniversitede, iki kardeşin yolları bir süreliğine ayrıldı.
öykü, istanbul teknik üniversitesi devlet konservatuarı şan bölümü’ne girdi. alaaddin yavaşça ile repertuar, erol uras ile şan ve faris akarsu ile müzikal çalıştı.
berk, bilgi üniversitesi’nde ses mühendisliği eğitimine başladı, amacı kendi müziğini kendi kaydedebilmekti. çünkü türkiye’de insanların flamencoya dair fazla bir fikirlerinin olduğunu düşünmüyordu. ikinci sınıfın sonunda çiğdem borucu, berk’e ispanya’ya gitmesi gerektiğini söyledi. berk, bunun üzerine ispanya’ya kayıtlarını yolladı ve iki akademiden burs kazandı. hayali, ispanya’daki hayatın içine girmek, çingenelerle tanışmak, flamenco’yu deneysel ve kişisel bir süreç olarak yaşamaktı.
berk, ispanya’da hayal ettiklerine kavuştu. hem önemli hocalardan ders aldı hem de, duquende, potito, la tana, miguel parada, guadiana, montse cortes gibi ünlü flamenco ustalarıyla ‘fiesta’larda ve ‘juerga’larda canlı performans yapma imkanı buldu.
öykü, türk sanat müziği ile flamenco’yu birleştirmeyi düşünüyordu. okulda öğrendiği vokal teknikleriyle flamenco’yu birleştirerek harika bir sentez yarattı.
ikiz kardeşler yeniden bir araya geldiklerinde aralarındaki müthiş uyumu müziklerine yansıtmaya başladılar.
öykü ve berk için flamenco mutluluk, hasret, keder, heyecan, tutku, kısacası hayatın ta kendisi…
aynı hayatın kendisi gibi, kah hüzünlü kah coşkulu müzikleriyle dinleyiciyi sımsıkı saran öykü ve berk’in başarılarında, olağandışı uyumlarının büyük bir etkisi var. akdeniz ve arap müziğinin etkilerini taşıyan ilk albümleri kismet, we play etiketiyle 2007 aralık ayında raflarda yerini aldı. albümde kendi bestelerinin yanı sıra, dört tane türkü uyarlaması bulunuyor. kısmet’in çıkış parçası “evlerinin önü boyalı direk”, daha albüm çıkmadan internet üzerinden 2.000.000 dinleyiciye ulaştı.
öykü ve berk, paco de lucia dinleyen bir babanın ve türk sanat müziği icra eden bir annenin çocukları olarak 4 ağustos 1982’de dünyaya geldi. ailede performans olarak müzik her zaman vardı. ama teorik müzik eğitimleri pera güzel sanatlar lisesi’nde başladı.
pera’da okudukları yıllarda, öykü, keman ve şan dersleri aldı. okul konserlerinde aktif olarak yer alıyordu, bu sayede akm ve cemal reşit rey sahnelerinde konser verme şansı buldu.
yaklaşık yedi yıl, işıl ve manuel reina’nın da içinde olduğu flamenco alaturka grubuyla mkm, akm ve ckm’de konserler verdi. flamenco dansçısı marco de ana ile şişli kültür merkezi’nde, ckm’de de nükhet duru ile aynı sahneyi paylaştı.
berk ise gitar bölümünde okudu. 10 yaşında flamenco gitara ilgaz benekay ile başlamıştı. melih gürel, muzaffer çorlu ve kemal belevi’den klasik gitar dersi aldı.
üniversitede, iki kardeşin yolları bir süreliğine ayrıldı.
öykü, istanbul teknik üniversitesi devlet konservatuarı şan bölümü’ne girdi. alaaddin yavaşça ile repertuar, erol uras ile şan ve faris akarsu ile müzikal çalıştı.
berk, bilgi üniversitesi’nde ses mühendisliği eğitimine başladı, amacı kendi müziğini kendi kaydedebilmekti. çünkü türkiye’de insanların flamencoya dair fazla bir fikirlerinin olduğunu düşünmüyordu. ikinci sınıfın sonunda çiğdem borucu, berk’e ispanya’ya gitmesi gerektiğini söyledi. berk, bunun üzerine ispanya’ya kayıtlarını yolladı ve iki akademiden burs kazandı. hayali, ispanya’daki hayatın içine girmek, çingenelerle tanışmak, flamenco’yu deneysel ve kişisel bir süreç olarak yaşamaktı.
berk, ispanya’da hayal ettiklerine kavuştu. hem önemli hocalardan ders aldı hem de, duquende, potito, la tana, miguel parada, guadiana, montse cortes gibi ünlü flamenco ustalarıyla ‘fiesta’larda ve ‘juerga’larda canlı performans yapma imkanı buldu.
öykü, türk sanat müziği ile flamenco’yu birleştirmeyi düşünüyordu. okulda öğrendiği vokal teknikleriyle flamenco’yu birleştirerek harika bir sentez yarattı.
ikiz kardeşler yeniden bir araya geldiklerinde aralarındaki müthiş uyumu müziklerine yansıtmaya başladılar.
öykü ve berk için flamenco mutluluk, hasret, keder, heyecan, tutku, kısacası hayatın ta kendisi…
söyleşi..
şarkıları önce kulaktan kulağa yayıldı. herkes birbirine "youtube’a gir, evlerinin önü boyalı direk yaz, acaip güzel bir şey çıkıyor" diye mesajlar attı. youtube’a koydukları video o kadar beğenildi ki, üç ayda izlenme sayısı bir milyonu geçti. kimdi bunlar? sevgili mi, kardeş mi?
öykü ve berk gürman (25) ikiz. berk, öykü’den on dakika sonra doğdu. ayrı yumurta ikizleri oldukları için "abi" sayılıyor. ama "öykü ile aramızda 10 dakikanın lafı olmaz. öyle abi-abla muhabbetimiz yok" diyor. flamenko aracılığıyla bizim topraklarla ispanya arasındaki bağı göstermeye uğraşıyorlar. bu yüzden arabesk şarkıları, türküleri flamenkoya çeviriyorlar. özellikle berk, her sorunun sonunda lafı flamenkonun tarihi, ruhu, ispanya’daki arap egemenliği, iki kültür arasındaki etkileşimlere getiriyor. "bizim hayatımızda bu müzik dokuz yaşımızdan beri var" diyorlar. "albüm için bir buçuk yıldır çalışıyoruz. sadece bir internet sitesi ile ortaya çıkmadık!"
youtube’a koydukları flamenko tarzı "evlerinin önü boyalı direk" türküsü ile inanılmaz popüler oldular, ama bu tesadüf değil. senelerin çalışmasının ürünü. "klasik bir söz ama çocukluğumuzdan beri müzikle büyüdük" diye başlıyorlar söze. anneleri ankara radyosu’nda çalışmış. babalarının paco de lucia hayranlığı onlara da geçmiş. müzik hep var hayatlarında, ama bu sanata kanalize olmaları pera güzel sanatlar lisesi’ne gitmeleriyle başlamış.
lisede öykü, şan ve keman bölümüne gidiyor. ama herkes sesini duyduktan sonra, "senin esas yeteneğin sesin. bunun üstüne gitmelisin" diyor. o da itü devlet konservatuarı şan bölümünde karar kılıyor. berk’in hayatı gitar. eve misafir geldiğinde bile odasından çıkmıyor, günde 7-8 saat gitar çalıyor. zaten öykü hep dışa, berk içe dönük. öykü gezmeyi, insanlarla diyalog kurmayı seviyor. berk, iç dünyasında dolaşmayı, müzikle uğraşmayı tercih ediyor.
berk liseden sonra bilgi üniversitesi’nde ses mühendisliği okuyor. ama gitar ve flamenko tutkusu ağır bastığı için, sevilla’daki cristina heeren flamenko akademisi’ne başvurup ispanya’ya gidiyor. ona göre, "aslında flamenkonun okulu yok. bu bir usta-çırak ilişkisi. sana birinci ağızdan aktarılması gerekiyor. bu yüzden sevilla’da çingenelerle, sokakta çalan gruplarla arkadaş oldum. barlarda çalıştım. zaten okuldaki eğitimde de hocanın çaldığını öğrenciler dinleyerek, bakarak çalmaya çalışıyor. öyle eve gidip çalışmak falan yok."
bizimkisi iki ritim bir darbuka değil
berk, türkü ve flamenkoları birleştirme fikrine üniversitede kapılıyor: "flamenkoyu japonlar da seviyor almanlar da. ama ben sevmekten öte, kendimi neden bu kadar yakın hissediyorum bu müziğe, diye sordum. bunun türkçe’sini yapar, bizden de örnekler gösterirsem, eksik olduğunu düşündüğüm bir bağlantıyı kurarım dedim. yaptığımız batı-doğu sentezi değil, var olan bir şeyi göstermek."
öykü de buna katılıyor, "biz türküleri yorumlayan rock gruplarından farklıyız. iki ritim, bir darbuka koyduk, bak flamenko oldu, gibi bir şey yapmıyoruz. flamenkoyla türkülerimiz arasındaki paralelliği ortaya çıkarmaya çalışıyoruz."
"evlerinin önü boyalı direk" türküsünü youtube’a koymaya, şirketleri we play ile karar veriyorlar. amaç insanların nasıl tepki göstereceğini görmek. sadece arkadaşlarına haber veriyorlar, videoyu izlesinler diye. ama bir hafta sonra iş çığrından çıkıyor. üç ay sonra bugün izlenme sayısı bir milyonu geçmiş durumda.
benim sadik yarim gitarimdir diyorum
öykü ve berk’i, internetten görenler önce sevgili olduğunu düşündü. bu yüzden üstüne basa basa söylüyorlar, "sevgili değiliz. gerçekten ikiziz!" youtube’da çıkan görüntülerin ardından öykü’ye hayran olan, evlenme teklif etmeyi düşünenlere üzücü bir haberimiz var: öykü nişanlı. üç yıldır beraber olduğu sevgilisi çocuk yuvası işletiyor.
berk ise sevgilisi olup olmadığı sorusuna, "benim sadık yarim gitarımdır, noktasındayım" diye yanıt veriyor. hayatta en büyük aşkı müzik olduğu için, kendisiyle beraber olacak kızın, müziği en azından sevmesi gerektiğini söylüyor: "kendisi ilgilenmese de olur ama en azından sevmeli, çünkü ’bu adam deli mi, sekiz saattir gitarla içeride ne yapıyor!’ gibi tepkiler aldığımda işler karışıyor."
aramizda telepatik bir bağ var
aralarında ikizlere mahsus çok özel bir bağ olduğunu düşünüyorlar. berk anlatıyor: "mesela sevilla’da çok kötü bir gün geçiriyordum; öykü’yü aramak için tam ankesörlü telefona giderken, ondan bana mesaj geldi. ben apandisit ameliyatı oldum; bir hafta sonra da öykü oldu." öykü "aramızda kesin telepatik bir bağ var. aynı cümleleri kuruyoruz, aynı yorumu yapıyoruz" diyor.
ikisi de solak. berk sevilla’daki akademide sol elle gitar çalan tek kişiymiş.
bir de ufak kardeşleri var. adı doğa. seneye ilkokula başlayacak.
müslüm gürses ve kibariye’yi seviyorlar. hatta öykü, "kibariye ile şarkı söylemeyi çok isterim" diyor.
kismetse tutar
öykü ve berk’in, önümüzdeki hafta piysaya çıkacacak albümlerinin adı kısmet. we play etiketiyle çıkıyor. öykü, "kader değil, kısmet koyduk ismini" diyor. berk, "kısmet sözlükte allah’ın uygun gördüğü şekil olarak geçiyor. biz elimizden geleni yaparız, vicdanen rahatızdır; gerisi artık bizi ilgilendirmez gibi bir durum" diye açıklıyor bu ismi. albümde dört türkü yorumu, altı tane de kendi besteleri var.
bu müziğin ruhu bakişmada kaş gözde
öykü ve berk’in ilk klipleri evlerinin önü boyalı direk türküsü için yapıldı. yönetmenliğini, albümün müzik direktörü cem köksal üstlendi. youtube’daki video için yapılan yorumlarda, "bu kız neden devamlı oturuyor" diyenler çok olduğu için, klipte öykü’nün ayakta çekilmiş sahneleri bulunuyor. ama genelde karşılıklı oturup bakışarak şarkı söylüyorlar. berk, "bu çocukla kız neden devamlı bakışıyor, diyorlar ama bu müzik böyle. atak yapacağın kısmı bakışarak anlaman, kaş-göz işareti yapman gerekiyor. bu müziğin ruhu burada" diyor.
şarkıları önce kulaktan kulağa yayıldı. herkes birbirine "youtube’a gir, evlerinin önü boyalı direk yaz, acaip güzel bir şey çıkıyor" diye mesajlar attı. youtube’a koydukları video o kadar beğenildi ki, üç ayda izlenme sayısı bir milyonu geçti. kimdi bunlar? sevgili mi, kardeş mi?
öykü ve berk gürman (25) ikiz. berk, öykü’den on dakika sonra doğdu. ayrı yumurta ikizleri oldukları için "abi" sayılıyor. ama "öykü ile aramızda 10 dakikanın lafı olmaz. öyle abi-abla muhabbetimiz yok" diyor. flamenko aracılığıyla bizim topraklarla ispanya arasındaki bağı göstermeye uğraşıyorlar. bu yüzden arabesk şarkıları, türküleri flamenkoya çeviriyorlar. özellikle berk, her sorunun sonunda lafı flamenkonun tarihi, ruhu, ispanya’daki arap egemenliği, iki kültür arasındaki etkileşimlere getiriyor. "bizim hayatımızda bu müzik dokuz yaşımızdan beri var" diyorlar. "albüm için bir buçuk yıldır çalışıyoruz. sadece bir internet sitesi ile ortaya çıkmadık!"
youtube’a koydukları flamenko tarzı "evlerinin önü boyalı direk" türküsü ile inanılmaz popüler oldular, ama bu tesadüf değil. senelerin çalışmasının ürünü. "klasik bir söz ama çocukluğumuzdan beri müzikle büyüdük" diye başlıyorlar söze. anneleri ankara radyosu’nda çalışmış. babalarının paco de lucia hayranlığı onlara da geçmiş. müzik hep var hayatlarında, ama bu sanata kanalize olmaları pera güzel sanatlar lisesi’ne gitmeleriyle başlamış.
lisede öykü, şan ve keman bölümüne gidiyor. ama herkes sesini duyduktan sonra, "senin esas yeteneğin sesin. bunun üstüne gitmelisin" diyor. o da itü devlet konservatuarı şan bölümünde karar kılıyor. berk’in hayatı gitar. eve misafir geldiğinde bile odasından çıkmıyor, günde 7-8 saat gitar çalıyor. zaten öykü hep dışa, berk içe dönük. öykü gezmeyi, insanlarla diyalog kurmayı seviyor. berk, iç dünyasında dolaşmayı, müzikle uğraşmayı tercih ediyor.
berk liseden sonra bilgi üniversitesi’nde ses mühendisliği okuyor. ama gitar ve flamenko tutkusu ağır bastığı için, sevilla’daki cristina heeren flamenko akademisi’ne başvurup ispanya’ya gidiyor. ona göre, "aslında flamenkonun okulu yok. bu bir usta-çırak ilişkisi. sana birinci ağızdan aktarılması gerekiyor. bu yüzden sevilla’da çingenelerle, sokakta çalan gruplarla arkadaş oldum. barlarda çalıştım. zaten okuldaki eğitimde de hocanın çaldığını öğrenciler dinleyerek, bakarak çalmaya çalışıyor. öyle eve gidip çalışmak falan yok."
bizimkisi iki ritim bir darbuka değil
berk, türkü ve flamenkoları birleştirme fikrine üniversitede kapılıyor: "flamenkoyu japonlar da seviyor almanlar da. ama ben sevmekten öte, kendimi neden bu kadar yakın hissediyorum bu müziğe, diye sordum. bunun türkçe’sini yapar, bizden de örnekler gösterirsem, eksik olduğunu düşündüğüm bir bağlantıyı kurarım dedim. yaptığımız batı-doğu sentezi değil, var olan bir şeyi göstermek."
öykü de buna katılıyor, "biz türküleri yorumlayan rock gruplarından farklıyız. iki ritim, bir darbuka koyduk, bak flamenko oldu, gibi bir şey yapmıyoruz. flamenkoyla türkülerimiz arasındaki paralelliği ortaya çıkarmaya çalışıyoruz."
"evlerinin önü boyalı direk" türküsünü youtube’a koymaya, şirketleri we play ile karar veriyorlar. amaç insanların nasıl tepki göstereceğini görmek. sadece arkadaşlarına haber veriyorlar, videoyu izlesinler diye. ama bir hafta sonra iş çığrından çıkıyor. üç ay sonra bugün izlenme sayısı bir milyonu geçmiş durumda.
benim sadik yarim gitarimdir diyorum
öykü ve berk’i, internetten görenler önce sevgili olduğunu düşündü. bu yüzden üstüne basa basa söylüyorlar, "sevgili değiliz. gerçekten ikiziz!" youtube’da çıkan görüntülerin ardından öykü’ye hayran olan, evlenme teklif etmeyi düşünenlere üzücü bir haberimiz var: öykü nişanlı. üç yıldır beraber olduğu sevgilisi çocuk yuvası işletiyor.
berk ise sevgilisi olup olmadığı sorusuna, "benim sadık yarim gitarımdır, noktasındayım" diye yanıt veriyor. hayatta en büyük aşkı müzik olduğu için, kendisiyle beraber olacak kızın, müziği en azından sevmesi gerektiğini söylüyor: "kendisi ilgilenmese de olur ama en azından sevmeli, çünkü ’bu adam deli mi, sekiz saattir gitarla içeride ne yapıyor!’ gibi tepkiler aldığımda işler karışıyor."
aramizda telepatik bir bağ var
aralarında ikizlere mahsus çok özel bir bağ olduğunu düşünüyorlar. berk anlatıyor: "mesela sevilla’da çok kötü bir gün geçiriyordum; öykü’yü aramak için tam ankesörlü telefona giderken, ondan bana mesaj geldi. ben apandisit ameliyatı oldum; bir hafta sonra da öykü oldu." öykü "aramızda kesin telepatik bir bağ var. aynı cümleleri kuruyoruz, aynı yorumu yapıyoruz" diyor.
ikisi de solak. berk sevilla’daki akademide sol elle gitar çalan tek kişiymiş.
bir de ufak kardeşleri var. adı doğa. seneye ilkokula başlayacak.
müslüm gürses ve kibariye’yi seviyorlar. hatta öykü, "kibariye ile şarkı söylemeyi çok isterim" diyor.
kismetse tutar
öykü ve berk’in, önümüzdeki hafta piysaya çıkacacak albümlerinin adı kısmet. we play etiketiyle çıkıyor. öykü, "kader değil, kısmet koyduk ismini" diyor. berk, "kısmet sözlükte allah’ın uygun gördüğü şekil olarak geçiyor. biz elimizden geleni yaparız, vicdanen rahatızdır; gerisi artık bizi ilgilendirmez gibi bir durum" diye açıklıyor bu ismi. albümde dört türkü yorumu, altı tane de kendi besteleri var.
bu müziğin ruhu bakişmada kaş gözde
öykü ve berk’in ilk klipleri evlerinin önü boyalı direk türküsü için yapıldı. yönetmenliğini, albümün müzik direktörü cem köksal üstlendi. youtube’daki video için yapılan yorumlarda, "bu kız neden devamlı oturuyor" diyenler çok olduğu için, klipte öykü’nün ayakta çekilmiş sahneleri bulunuyor. ama genelde karşılıklı oturup bakışarak şarkı söylüyorlar. berk, "bu çocukla kız neden devamlı bakışıyor, diyorlar ama bu müzik böyle. atak yapacağın kısmı bakışarak anlaman, kaş-göz işareti yapman gerekiyor. bu müziğin ruhu burada" diyor.
evlerinin önü boyalı direk parçasının hafızalarda tekrar yerini almasını sağlayan öykü ve berk adında ikizlerinden oluşan grup.
inanin türkülerin yeniden ve daha farkli bir sekilde icra edilmesine, hani su ecnebiler ile gençligimizin cover dedigine, karsi olan veya bu çalismalari begenmeyen biri degilim. tam tersine begenmediklerim çok azdir.
bu ikilinin yaptigi evlerinin önü boyali direk türküsünü bir arkadasin, ki hiç sarki önermezdi normalde, mutlaka dinle demesiyle, dinledim. aman allahim, bir türkünün içine bu kadar mi edilir. hayatimda duydugum en kötü türkü yorumu. bu kadar popüler olduklarina göre begenenler çogunluktadir herhalde ama ben begenmedim hatta tiksindim bu ikiliden.
bu ikilinin yaptigi evlerinin önü boyali direk türküsünü bir arkadasin, ki hiç sarki önermezdi normalde, mutlaka dinle demesiyle, dinledim. aman allahim, bir türkünün içine bu kadar mi edilir. hayatimda duydugum en kötü türkü yorumu. bu kadar popüler olduklarina göre begenenler çogunluktadir herhalde ama ben begenmedim hatta tiksindim bu ikiliden.
(bkz: hastane önünde incir ağacı)
bir $arkilari $u $ekilde.
http://tinyurl.com/6cxvsj
edit: yalniz klipte dikkat ettim de, oyku isimli bayanin sinegi bol olan bir yerde $arki soyleyebilmesi cok olasi gozukmuyor.o agizdan iceri sinek degil, sinekler kavmi girer de cikmaz bir daha mazallah.
http://tinyurl.com/6cxvsj
edit: yalniz klipte dikkat ettim de, oyku isimli bayanin sinegi bol olan bir yerde $arki soyleyebilmesi cok olasi gozukmuyor.o agizdan iceri sinek degil, sinekler kavmi girer de cikmaz bir daha mazallah.
bugun disko krali isimli programda izledim kendilerini. eskiden bir nebze severdim degi$ik tarzlari sebebi ile ama o zamana kadar hic canli yayinda konu$urlarken izlememi$tim. bugun izledim ve muhtemelen de son oldu dinleyi$im bu insanlari.
hayir yine $arkilarini begeniyorum, tarzlarini ve seslerinli begeniyorum, konu bu degil. konu bu insanlarin ne zaman diger $arkicilar hakkinda yorum yapabilecek kivama gelmi$ olduklari. misal benim de sozlugum var ama ba$ka sozlugu olan insanlar(benden eskiler(ssg)) hakkinda aleyhte yorum yapmam, yapamam, haddime degildir her $eyden once. e sen nasil oluyor da bir $arki ile piyasaya cikip ba$kalari hakkinda ho$ olmayan $eyler soyleyebilirsin. dunyanin en boktan sesi bile olsa ayni kulvardasiniz siz, sen kotulememelisin, birak ben kotuleyeyim, birak diger dinleyenler kotulesin, sen sessiz kal yorumsuz kal.
hic hazetmedim bu davrani$larindan ve bu da son hazetmeyi$im olacak.
hayir yine $arkilarini begeniyorum, tarzlarini ve seslerinli begeniyorum, konu bu degil. konu bu insanlarin ne zaman diger $arkicilar hakkinda yorum yapabilecek kivama gelmi$ olduklari. misal benim de sozlugum var ama ba$ka sozlugu olan insanlar(benden eskiler(ssg)) hakkinda aleyhte yorum yapmam, yapamam, haddime degildir her $eyden once. e sen nasil oluyor da bir $arki ile piyasaya cikip ba$kalari hakkinda ho$ olmayan $eyler soyleyebilirsin. dunyanin en boktan sesi bile olsa ayni kulvardasiniz siz, sen kotulememelisin, birak ben kotuleyeyim, birak diger dinleyenler kotulesin, sen sessiz kal yorumsuz kal.
hic hazetmedim bu davrani$larindan ve bu da son hazetmeyi$im olacak.
söylenenlere göre, bunlar küçükken babaları önlerine bir felsefe kitabı koymuş ve okuyun demiş. ardından eklemiş; eğer anlamadığınız yer olursa sakın bana sormayın kendiniz bulun.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?