özgür adam, büyük şair diyebilinecek birkaç kişiden biri.
türk şiirindeki devrimin öncüsü.
fakir ama fakir edebiyatı yapmayan, onurlu ama onure edilmek için çabalamayan garip adam.
hayatı sever, insanı sever bir de istanbul'u sever.
güzel kadınları sever, işçi kadınları sever, güzel işçi kadınları daha çok sever.
iyi ki var!
orhan veli
bugün doğumunun 102. yıl dönümüdür. türk şiirine çok farklı bir yön ve hava vermiştir. kendisinin ve arkadaşlarının yarattıkları garip akımından ve şiirlerinin tarzlarından mütevellit şiirleri hep basit ve sınırlı düzeyde olduğu söylenir. aslında bakılınca dizeleri, şiirleri ve anlattıklarıyla büyük umman olan bir şairimizdir.
"...
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti."
#orhanvelikanık
veli'yi dize dize her seferinde kanık'sadım,
o böyle güzel bir havada dünyaya teşrif etti.
#orhanveli102yaşında
"...
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti."
#orhanvelikanık
veli'yi dize dize her seferinde kanık'sadım,
o böyle güzel bir havada dünyaya teşrif etti.
#orhanveli102yaşında
(bkz: vatan için)
(bkz: tahattur)
(bkz: söz)
bu adama hayranlığım yüzünden üniversite hayatında tek şiir edebiyatı seçmeli dersini alan öğrenci olarak tarihe geçtim.beni hep o güzel havalar ve şu şiir mahvetti;garip akımcısı büyük şair.parantezler tarafımdan terchlerim hususundabir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermesin diye eklenmiştir.
hesap kitap bilmem,muhasebede memurum
en sevdiğim yemek imambayıldı,
dokunur.
birkız( adam) sevdim çilli, (kıllı),
ben onu çok severim
o beni hiç sevmez.
hesap kitap bilmem,muhasebede memurum
en sevdiğim yemek imambayıldı,
dokunur.
birkız( adam) sevdim çilli, (kıllı),
ben onu çok severim
o beni hiç sevmez.
hay yaşa dedirtir şu dizeleriyle;
"yolda kendi kendine gülümserken
insanların kendine bakıp
deli olduğunu düşündüklerini fark edip
gülümser insan."
"yolda kendi kendine gülümserken
insanların kendine bakıp
deli olduğunu düşündüklerini fark edip
gülümser insan."
paul eluard
"kapilar tutulmus içerde kalmışız yollar kesilmiş(...) karanlık bastırmış sevişmeyipte ne halt edeceksin"
orhan veli
"dağ başındasın derdin günün hasretlik akşam olmuş güneş batmış içmeyipte ne halt edeceksin"
"kapilar tutulmus içerde kalmışız yollar kesilmiş(...) karanlık bastırmış sevişmeyipte ne halt edeceksin"
orhan veli
"dağ başındasın derdin günün hasretlik akşam olmuş güneş batmış içmeyipte ne halt edeceksin"
(bkz: eskiler alıyorum)
yıllardır (bkz: müşfik kenter)in sesinden dinlerken huzur bulduğum ve söyleyene değil söyletene bak demekten kendimi alamadığım en sevdiğim türk şairi.
ama yine de yine de güzel günler geçirebilirim geçirebilirim bu mavilikte su da yüzen karpuz kabugundan farksız diyen yazar. e güzel demiş.
ne demiş şair:
bakakalırım giden geminin ardından
atamam kendimi denize dünya güzel
serde erkeklik var
ağlayamam
bakakalırım giden geminin ardından
atamam kendimi denize dünya güzel
serde erkeklik var
ağlayamam
(bkz: son turku)
sunay akından:
#849075
#849075
her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
her zaman güzel mi bu kadar,
bu eşya, bu pencere?
değil,
vallahi değil;
bir iş var bu işin içinde.
böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
her zaman güzel mi bu kadar,
bu eşya, bu pencere?
değil,
vallahi değil;
bir iş var bu işin içinde.
orhan veli, ömrü boyunca her türlü kazanın kurbanı olabilmiştir, şöyle ki;
5 yaşındayken dadısının kızarttığı köfteleri aşırmaya çalışır ama çatal kayar ve kolu tavanın içine girerek yanar. uzun süren bir tedaviyle iyileşir.
7 yaşındaki sünnetini kazadan saymasak bile 9 yaşında kızamık olur.
12 yaşında beykoz çayırında oyun oynarken diz kapağını dikenli tele takınca ağır yaralanır.
13 yaşındayken, 20 yaşındaki hizmetçileri fatma’yı flober tabancasıyla korkutmak ister, tabancayı şeytan doldurmuştur ve genç kız ciddi bir biçimde yaralanır.
sonra, 25 yaşındadır ve melih cevdet’in kullandığı araba, ankara’da çubuk barajı tepesinden aşağı yuvarlanır. yirmi gün komada numune hastanesi’nde yatar. mucizevi bir şekilde iyileşir.
29 yaşındayken attan düşer. bir kaç günde kendine gelir.
bir başka kazada ise ahmet hamdi tanpınar ile sarıyer’de kayık sefası yaparken kayık devrilir, denize düşerler. bazı gazeteciler orhan veli’ nin kayığı bilerek devirdiğini iddia ederler ancak o gazeteciler kadar salaklardır ki, bir kayığı kasıtlı alabora etmek oldukça güçtür ve bunu bilmeden kanık’ ı boş yere suçlamışlardır.
5 yaşındayken dadısının kızarttığı köfteleri aşırmaya çalışır ama çatal kayar ve kolu tavanın içine girerek yanar. uzun süren bir tedaviyle iyileşir.
7 yaşındaki sünnetini kazadan saymasak bile 9 yaşında kızamık olur.
12 yaşında beykoz çayırında oyun oynarken diz kapağını dikenli tele takınca ağır yaralanır.
13 yaşındayken, 20 yaşındaki hizmetçileri fatma’yı flober tabancasıyla korkutmak ister, tabancayı şeytan doldurmuştur ve genç kız ciddi bir biçimde yaralanır.
sonra, 25 yaşındadır ve melih cevdet’in kullandığı araba, ankara’da çubuk barajı tepesinden aşağı yuvarlanır. yirmi gün komada numune hastanesi’nde yatar. mucizevi bir şekilde iyileşir.
29 yaşındayken attan düşer. bir kaç günde kendine gelir.
bir başka kazada ise ahmet hamdi tanpınar ile sarıyer’de kayık sefası yaparken kayık devrilir, denize düşerler. bazı gazeteciler orhan veli’ nin kayığı bilerek devirdiğini iddia ederler ancak o gazeteciler kadar salaklardır ki, bir kayığı kasıtlı alabora etmek oldukça güçtür ve bunu bilmeden kanık’ ı boş yere suçlamışlardır.
bir gece vakti ankara sokaklarında kanalizasyon çukuruna düşen ve bunu önemsemeyerek kalkıp yoluna giden; ancak istanbulda iç kanama nedeniyle bir kaç gün içinde yaşamını yitiren, garip akımının baş şairi, önemli insan...
(bkz: mahallemdeki akşamlar için)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?