karatahta öperatörü
öğretmen
çok insafsızları da var bunların;
http://img593.imageshack.us/img593/1421/16459210150092338794871.jpg
http://img593.imageshack.us/img593/1421/16459210150092338794871.jpg
kutsal insanlardı gözümde eskiden. severdim öğretmenlerimi, ilkokuldayken "ne olacaksın?" büyüyünce diye sorulduğunda cevabım hazırdı: "öğretmen!". üniversiteye gelene kadar da öğretmen olmaya kararlıydım. sonra vazgeçtim ama gel gör ki istemediğin şeyler gelir seni bulur. öğretmenlik beni buldu ben ondan kaçtıkça. şimdi niye mi anlattım bunları. öğretmenlik şu an benim gözümde bir gardiyanlıktan farklı değil. eğitim falan hikaye. okula gelen minik çocukların meraklarını törpüleyen, sorularını yanıtsız bırakan, sürekli "çiçek" olmalarını öğütleyen sıkıcı insanların oluşturduğu bir güruh. sisteme entegre olacak sessiz, sakin, boyun eğen bireyler yetiştirmek en büyük amaç olmuş neredeyse. kim sessizliği bozsa hemen yaramaz olmakla suçlanıyor. koridorlarda hakem düdükleri ile karşılanıyor çocuklar. kontrol altında tutmalı bu "canavarları", "düzen" şart ne de olsa..
bugün, yapıyor olmaktan bir kez daha gurur duyduğum ve mutlu olduğum meslektir.
iki olay yaşadım beni bu konuda bu kadar mutlu eden. malum, ygs vardı bugün. sınavdan çıkar çıkmaz beni arayan öğrencilerim oldu. anne babalarından önce üstelik. beni aramayanları ben aradım tek tek. nasıl geçtiğini, moralinin nasıl olduğunu sordum hepsine. kötü hissedenleri teselli ettim, iyi geçti diyenleri tebrik ettim. yaşadıkları heyecanı onlar kadar hissederek yaşadım onlarla birlikte.
ikinci olay ise beklenmedik ve daha şaşırtıcıydı benim için. 2 yıl önce ayrıldığım okulda okuttuğum, geçen yıl mezun olan bir öğrencim facebook'ta bulup eklemiş beni. çalışkan, sessiz, sakin bi öğrenciydi.
"bizim için yaptığınız her şeye teşekkür ederim. o zamanlar hiç belli edemiyordum ama sizi çok seviyordum ben. o dönemde başka sorunlarla uğraşıyordum bir yandan, söyleyemediğim için çok özür dilerim. "
bunları söyledi. şaşırdım. hem üzüldüm, hem sevindim. teşekkür ettim.
insanların hayatlarına dokunuyoruz. bu öyle değerli ki... umarım o dokunuşlar kötü izler bırakmaz hiç kimsede.
iki olay yaşadım beni bu konuda bu kadar mutlu eden. malum, ygs vardı bugün. sınavdan çıkar çıkmaz beni arayan öğrencilerim oldu. anne babalarından önce üstelik. beni aramayanları ben aradım tek tek. nasıl geçtiğini, moralinin nasıl olduğunu sordum hepsine. kötü hissedenleri teselli ettim, iyi geçti diyenleri tebrik ettim. yaşadıkları heyecanı onlar kadar hissederek yaşadım onlarla birlikte.
ikinci olay ise beklenmedik ve daha şaşırtıcıydı benim için. 2 yıl önce ayrıldığım okulda okuttuğum, geçen yıl mezun olan bir öğrencim facebook'ta bulup eklemiş beni. çalışkan, sessiz, sakin bi öğrenciydi.
"bizim için yaptığınız her şeye teşekkür ederim. o zamanlar hiç belli edemiyordum ama sizi çok seviyordum ben. o dönemde başka sorunlarla uğraşıyordum bir yandan, söyleyemediğim için çok özür dilerim. "
bunları söyledi. şaşırdım. hem üzüldüm, hem sevindim. teşekkür ettim.
insanların hayatlarına dokunuyoruz. bu öyle değerli ki... umarım o dokunuşlar kötü izler bırakmaz hiç kimsede.
korona siksiğinin en göz açıcı olayları çarşaf çarşaf ortaya seriliyor.. görmesini bilene..
şöyle bir başlık atayım şimdi linki de vericem.
"Sağlık çalışanları isyan etti"
gaziantep'te sağlık-sen üyesi sağlık çalışanları isyan etmişler.. hastalara yetecek ventilatör yokmuş, hastalar yerlerde yatıyormuş, hastalara ilaç bile veremiyorlarmışssdsasfsdfsfadfasdffdf ...
mesele paraymış.. para için isyan etmişler.
"Sağlık-Sen Gaziantep Üniversite Hastanesi Şube Başkanı Cuma Kerkez, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının verdikleri tüm fedakarlıklara dikkat çekerek vefakar sağlık çalışanlarının en temel sorunlarından birisi olan döner sermaye (ek ödeme) hususuna dikkat çekti."
https://sirinnar.net/2020/07/saglik-calisanlari-isyan-etti.html
Bursa'da da isyan etmişler.. gene para.. siz değilsiniz yani isyan konusu..
https://www.yenidonem.com.tr/haber/bursa-da-saglikcilar-isyan-etti-yarim-simit-bile-almiyor-91858.html
sendika demişken.. size bir bilgi vereyim yanınızda dursun. bütün sendikalar sarı sendikadır..
karaman il sağlık müdürü şöyle buyurmuş; "maske takmayan şebekler, beyinsizler, ayılar, yogiler"
https://www.karamandan.com/m-11-118752.html
merak etmeyin bize demiyor, isveçlilere diyor
maske yok, meşafe yok ama adamlar hastalıktan kırılmıyorlar.. nedir acaba bu işin sırrı. yok mu bir tane namuslu doktor çıksın şu durumu açıklasın..
yok demek ki.
ben kendi gördüklerime dayanarak söylüyorum doktorların %90'ı cahil, %9'u zırcahil. ne yaptığını bilen hekimler işte o geri kalan %1. aşağı yukarı tüm dünyada da bu böyle, tüm mesleklerde, tüm insan gruplarında da bu böyle..
doktorların karıştıkları tecavüz, rüşvet, adli rapor sahtekarlıkları, dolandırıcılıklar vs. ile ilgili uzun bir kolaj da attırırım ama vaktim yok. siz isterseniz kendiniz de onlarca örnek bulabilirsiniz..
bunları söylediğiniz zaman birileri "ama onlar münferit" filan diye sizi susturmaya kalkabilir, siz de isterseniz münferit damat ferit filan gibi bu saçma mazeretleri yemiş gibi yapabilirsiniz. ama yeterince akıllı biriyseniz bu basit "münferit" açıklamasını kolay kolay kabullenemeyeceksiniz. aklınız size bunun doğru olmadığını söyleyecektir.
çünkü işin gerçeği şu; toplum çook uzun süredir çürüyor. kendi kendine olmadı bu çürüme.. olduruldu.. dünyaya dikkatli gözlerle bakarsanız en tepeden başlayan bir çürütme operasyonu yürütüldüğünü kendiniz de görürsünüz. balık baştan kokturuldu yani.. bu çürümeden herkes de payına düşeni alıyor. doktoru, askeri, polisi, öğretmeni..
araya bir not; eğer "gelecek" diye bir şey olacaksa, ileride gaza gelip hemen birilerini alkışlamayın olur mu.. şakşakladığınız insanlar menfaatine tapan minik açgözlüler olabilir.
korona palavrasında bir toplumsal histeri pompalandı.. bunu pompalayan gruplardan birisi de öğretmenlerdi. aylarca çalışmadan maaş aldılar. aldıkları paralarla tatillere gittiler, alemlere aktılar ve soluklandıkları her anda aldılar ellerine telefonu, "govik var virüs var, maske tak, elini yıka" bilmem ne gibi sıfır zeka mesajlarını sosyal medyada paylaştılar..
oysa özel sektör çalışanları, kendi işini kuran insanlar bu kıyak karantina hayatından nasiplenemediler. birçok özel sektör emekçisi daha bu siksiğin ilk ayında işinden çıkarıldı.
öğretmenlere bu süreçte maaş verilmeseydi, parasız kalsalardı histerik gerizekalılıklarını bu kadar çok paylaşmazlardı. ama sistem böyle istedi. menfaatine tapan küçük ruhlar yattıkları yerden parayı alsın, keyfine baksın yalanımıza katkıda bulunsun istediler.
bu süreçte birçok işletme battı. garsonundan bulaşıkçısına asgari ücretle yaşamaya çalışan birçok insanın elinde bugün beş kuruş para yok. ailelerini borçla harçla geçindirmeye çalışıyorlar. 1 milyona yakın ailenin evinde elektrik yok..
para yok yiyecek yok umut yok..
ne var peki? bu işin bir hesabı var.. kesinlikle görülecek. kaçış yok.
üç kuruşluk menfaat için başkalarının çocuklarının aç bırakılmasına, tüm dünyanın bir polis devletine çevrilmesine tezahürat yaparsan vakti gelince paşa paşa hesabını da ödersin.
çünkü bu dünya şaka değil güzel dostlar. westworld yaşamıyoruz. o yüzden başkalarına zarar verecek şeyler yapmadan önce kırk kere düşünün.
şöyle bir başlık atayım şimdi linki de vericem.
"Sağlık çalışanları isyan etti"
gaziantep'te sağlık-sen üyesi sağlık çalışanları isyan etmişler.. hastalara yetecek ventilatör yokmuş, hastalar yerlerde yatıyormuş, hastalara ilaç bile veremiyorlarmışssdsasfsdfsfadfasdffdf ...
mesele paraymış.. para için isyan etmişler.
"Sağlık-Sen Gaziantep Üniversite Hastanesi Şube Başkanı Cuma Kerkez, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının verdikleri tüm fedakarlıklara dikkat çekerek vefakar sağlık çalışanlarının en temel sorunlarından birisi olan döner sermaye (ek ödeme) hususuna dikkat çekti."
https://sirinnar.net/2020/07/saglik-calisanlari-isyan-etti.html
Bursa'da da isyan etmişler.. gene para.. siz değilsiniz yani isyan konusu..
https://www.yenidonem.com.tr/haber/bursa-da-saglikcilar-isyan-etti-yarim-simit-bile-almiyor-91858.html
sendika demişken.. size bir bilgi vereyim yanınızda dursun. bütün sendikalar sarı sendikadır..
karaman il sağlık müdürü şöyle buyurmuş; "maske takmayan şebekler, beyinsizler, ayılar, yogiler"
https://www.karamandan.com/m-11-118752.html
merak etmeyin bize demiyor, isveçlilere diyor
maske yok, meşafe yok ama adamlar hastalıktan kırılmıyorlar.. nedir acaba bu işin sırrı. yok mu bir tane namuslu doktor çıksın şu durumu açıklasın..
yok demek ki.
ben kendi gördüklerime dayanarak söylüyorum doktorların %90'ı cahil, %9'u zırcahil. ne yaptığını bilen hekimler işte o geri kalan %1. aşağı yukarı tüm dünyada da bu böyle, tüm mesleklerde, tüm insan gruplarında da bu böyle..
doktorların karıştıkları tecavüz, rüşvet, adli rapor sahtekarlıkları, dolandırıcılıklar vs. ile ilgili uzun bir kolaj da attırırım ama vaktim yok. siz isterseniz kendiniz de onlarca örnek bulabilirsiniz..
bunları söylediğiniz zaman birileri "ama onlar münferit" filan diye sizi susturmaya kalkabilir, siz de isterseniz münferit damat ferit filan gibi bu saçma mazeretleri yemiş gibi yapabilirsiniz. ama yeterince akıllı biriyseniz bu basit "münferit" açıklamasını kolay kolay kabullenemeyeceksiniz. aklınız size bunun doğru olmadığını söyleyecektir.
çünkü işin gerçeği şu; toplum çook uzun süredir çürüyor. kendi kendine olmadı bu çürüme.. olduruldu.. dünyaya dikkatli gözlerle bakarsanız en tepeden başlayan bir çürütme operasyonu yürütüldüğünü kendiniz de görürsünüz. balık baştan kokturuldu yani.. bu çürümeden herkes de payına düşeni alıyor. doktoru, askeri, polisi, öğretmeni..
araya bir not; eğer "gelecek" diye bir şey olacaksa, ileride gaza gelip hemen birilerini alkışlamayın olur mu.. şakşakladığınız insanlar menfaatine tapan minik açgözlüler olabilir.
korona palavrasında bir toplumsal histeri pompalandı.. bunu pompalayan gruplardan birisi de öğretmenlerdi. aylarca çalışmadan maaş aldılar. aldıkları paralarla tatillere gittiler, alemlere aktılar ve soluklandıkları her anda aldılar ellerine telefonu, "govik var virüs var, maske tak, elini yıka" bilmem ne gibi sıfır zeka mesajlarını sosyal medyada paylaştılar..
oysa özel sektör çalışanları, kendi işini kuran insanlar bu kıyak karantina hayatından nasiplenemediler. birçok özel sektör emekçisi daha bu siksiğin ilk ayında işinden çıkarıldı.
öğretmenlere bu süreçte maaş verilmeseydi, parasız kalsalardı histerik gerizekalılıklarını bu kadar çok paylaşmazlardı. ama sistem böyle istedi. menfaatine tapan küçük ruhlar yattıkları yerden parayı alsın, keyfine baksın yalanımıza katkıda bulunsun istediler.
bu süreçte birçok işletme battı. garsonundan bulaşıkçısına asgari ücretle yaşamaya çalışan birçok insanın elinde bugün beş kuruş para yok. ailelerini borçla harçla geçindirmeye çalışıyorlar. 1 milyona yakın ailenin evinde elektrik yok..
para yok yiyecek yok umut yok..
ne var peki? bu işin bir hesabı var.. kesinlikle görülecek. kaçış yok.
üç kuruşluk menfaat için başkalarının çocuklarının aç bırakılmasına, tüm dünyanın bir polis devletine çevrilmesine tezahürat yaparsan vakti gelince paşa paşa hesabını da ödersin.
çünkü bu dünya şaka değil güzel dostlar. westworld yaşamıyoruz. o yüzden başkalarına zarar verecek şeyler yapmadan önce kırk kere düşünün.
"İstanbul Arnavutköy'de bulunan bir ortaokulda Türkçe öğretmeni 13 yaşındaki 4 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Öğretmenleri tarafından cinsel tacize uğrayan kız çocukları skandal olayı ailelerine aktarınca, öğretmen önce tutuklanıp ardından adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı."
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberler-sinifta-cinsel-taciz-skandali-ogretmen-hakkinda-istenen-ceza-belli-oldu-41667760
"25 öğrenciye taciz ve istismar davasında yeni gelişme!
Antalya'nın Kepez ilçesindeki İrenoğulları Şehit Atila Nizam İlkokulu'nda 25 öğrenciye taciz ve istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan öğretmen Mahmut Aydın K. için konulan yayın yasağı kararı kaldırıldı."
https://www.milliyet.com.tr/gundem/25-ogrenciye-taciz-ve-istismar-davasinda-yeni-gelisme-6043505
"Küçükçekmece'deki Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi'nde 2016'da öğrencisini taciz ettiği ve hala okulda görev yaptığı iddia edilen coğrafya öğretmeni dün bir kez daha protesto edildi."
https://www.milliyet.com.tr/gundem/tacizci-ogretmene-tepki-buyuyor-2766099
"Konya'da bir ortaokulda görev yapan beden eğitimi öğretmeni İsmail Hakkı E. (48), okulda masa tenisi kursuna katılan 10- 12 yaşları arasındaki 7 kız öğrenciye, farklı tarihlerde cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 80 yıl hapis cezasına çarptırıldı."
https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-tacizci-ogretmene-sok-her-ogrenci-icin-2631680
"Ortaokul öğretmeni, 2 kız öğrenciye tacizden gözaltında
Kütahya'da ortaokul birinci sınıfta okuyan 2 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Sosyal Bilgiler öğretmeni 39 yaşındaki U.K. polis tarafından gözaltına alındı."
[url]https://www.milliyet.com.tr/gundem/ortaokul-ogretmeni-2-kiz-ogrenciye-tacizden-gozaltinda-2435982[/url]
biliyorum bunlar hep istisna...
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-haberler-sinifta-cinsel-taciz-skandali-ogretmen-hakkinda-istenen-ceza-belli-oldu-41667760
"25 öğrenciye taciz ve istismar davasında yeni gelişme!
Antalya'nın Kepez ilçesindeki İrenoğulları Şehit Atila Nizam İlkokulu'nda 25 öğrenciye taciz ve istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan öğretmen Mahmut Aydın K. için konulan yayın yasağı kararı kaldırıldı."
https://www.milliyet.com.tr/gundem/25-ogrenciye-taciz-ve-istismar-davasinda-yeni-gelisme-6043505
"Küçükçekmece'deki Kadriye Moroğlu Anadolu Lisesi'nde 2016'da öğrencisini taciz ettiği ve hala okulda görev yaptığı iddia edilen coğrafya öğretmeni dün bir kez daha protesto edildi."
https://www.milliyet.com.tr/gundem/tacizci-ogretmene-tepki-buyuyor-2766099
"Konya'da bir ortaokulda görev yapan beden eğitimi öğretmeni İsmail Hakkı E. (48), okulda masa tenisi kursuna katılan 10- 12 yaşları arasındaki 7 kız öğrenciye, farklı tarihlerde cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 80 yıl hapis cezasına çarptırıldı."
https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-tacizci-ogretmene-sok-her-ogrenci-icin-2631680
"Ortaokul öğretmeni, 2 kız öğrenciye tacizden gözaltında
Kütahya'da ortaokul birinci sınıfta okuyan 2 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Sosyal Bilgiler öğretmeni 39 yaşındaki U.K. polis tarafından gözaltına alındı."
[url]https://www.milliyet.com.tr/gundem/ortaokul-ogretmeni-2-kiz-ogrenciye-tacizden-gozaltinda-2435982[/url]
biliyorum bunlar hep istisna...
trakya için
(bkz: üretmen)
(bkz: üretmen)
(bkz: öğretmen kemal)
çocukların yüzde 35inin aşık olduğu meslek sahipleri.
kadrolu atamalari hep sikinti yaratmi$tir bu insanlarin. bildigim kadari ile hicbir zaman tatmin edici bir sonuca ula$amami$lar, hatta bu sikintilari dizilere bile konu olmu$tur;
(bkz: hayat devam ediyor)
bugun milli egitim bakani tarafindan yapilan aciklamaya gore $ubat ayinda 17 bin ogretmen kadrolu olarak atanacakmi$.
(bkz: hayat devam ediyor)
bugun milli egitim bakani tarafindan yapilan aciklamaya gore $ubat ayinda 17 bin ogretmen kadrolu olarak atanacakmi$.
bunların en iyisi -iyi öğreten- değil, öğrenmeyi öğretendir.
ilkokullarda örtmenim ,örtmenim diye parmak kaldırılarak söz istenen kişi.ilerki yıllarda kendilerinden hocam diye bahsedilir ve de söz istemek için parmak değil el kaldırmak gerekir.
hukumet doguda gırev yapan ogretmenler icin toki ile bir anla$ma yapmi$ ve guvenligi yuksek seviyede olan lojmanlar in$a ediliyormu$ bu ogretmenler icin. umarim kisa surede hallolur.
olmanın daha da zorlaştırıldığı meslek. artık kpss sonucu bile yeterli olmayacak, kazanan adaylar 1 sene boyunca aday öğretmen olarak görev yaptıktan sonra öğretmen olabilecektir.
http://www.sabah.com.tr/egitim/2014/02/19/ogretmen-olmak-artik-zorlasiyor
http://www.sabah.com.tr/egitim/2014/02/19/ogretmen-olmak-artik-zorlasiyor
(bkz: idealist ogretmen)
işi öğretmek olsa da bunun yerine azarlamayı ve aşağılamayı tercih eden meslek grubu.
az maaş çok iş mantığıyla çalıştırılan, ders anlatmanın yanında attığı adımın bile raporunu tutması istenen, öğrencilerle değil raporlarla ilgilenmek zorunda kalan, derste ne yaptığından çok tuttuğu raporlarla becerisi ölçülen insanların yaptığı meslek.
kendisine kahve ısmarlanması gereken ki$idir.
niye mi?
"bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" lafına binayen; bir fincan kahvenin de 40 yıl hatırı var bir de, eee, bir kahvenin 40 yıllık hatrına 40 yıllık kölelikten kurtulmu$ oluruz.
niye mi?
"bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" lafına binayen; bir fincan kahvenin de 40 yıl hatırı var bir de, eee, bir kahvenin 40 yıllık hatrına 40 yıllık kölelikten kurtulmu$ oluruz.
anmancada lehrer
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?