öfke kontrolü

delirtmeyinlanbeni
bazen işler yolunda gitmez, cinlerimiz tepemize çıkar ve sinirimizi başkasından çıkarırız. ama böyle durumlarda sinirimizi tanıdığımız birinden değil de hiç tanımadığımız birinden çıkarmak daha iyidir.

bir gün arkadaşıma telefon edecektim; numarayı çevirdim, bir erkek "alo?" dedi, ben "zeynep’i aramıştım" deyince, adam bağırarak "s.kt.r git lan, doğru numarayı çevir!" demez mi!

bir insanın bu kadar kaba olabileceğine inanamadım. sonra gerçekten arkadaşımın son iki numarasını şaşırdığımı farkettim. ama birden aklıma bir şey geldi. bilerek, tekrar yanlış numarayı çevirdim. karşıma yine aynı adam çıktı. ve "alo" deyince, "sen eşşolueşeğin tekisin" deyip, telefonu yüzüne kapattım. sonra o numarayı yazıp yanına "eşşolusu" diye not ettim. o günden sonra, ne zaman bir şeye sinirlensem, öfkelensem, eşşsolusu’nu çevirip, "sen eşşolueşeğin tekisin" deyip kapatıyor ve rahatlıyordum.

bir gün alışveriş merkezinde tam park yeri bulmuşken, siyah bir bmw benim saatlerdir beklediğim yere girmez mi! korna çaldım ama aldırmadı, arka camında satılık ilanı ve telefon numarası vardı.

hemen numarayı not ettim. eve dönünce, numarayı aradım, karşıma bir adam çıktı.

"siz, siyah satılık bmw’si olan kişi misiniz?"
"evet"
"arabayı nasıl görebilirim?"
" suadiye, akın sokak, 34 numara, araba tam evin önünde duruyor"
"isminiz?..."
" mehmet....."
"ne zaman müsait olursunuz mehmet bey?"
"her akşam 6’dan sonra evde olurum"
"sana bir şey söyleyeceğim mehmet.."
"evet?..."
"sen eşşolueşşeğin tekisin" ve telefonu yüzüne kapattım, onun numarasını da yazdım ve yanına ’eşşolusu 2’ diye not aldım.
bundan sonra iki tane eşşolusu vardı. bir gün eşşolusu 1’i aradım. telefonu açıp da ben "sen eşşolueşeğin tekisin" der demez, "senin kim olduğunu bir bulursam..."
"ne yaparsın?"
"kıçına tekmeyi yiyeceksin!"
"o zaman sana adresimi vereyim de gel"
" ver de gör gününü!.."
"suadiye, akın sokak, 34 numara, siyah bir bmw var kapıda.."
"hemen geliyorum, son duanı etmeye başla!"
"hah, hah ödüm koptu" deyip telefonu kapattım. sonra ’eşşolusu 2’ yi aradım, ona da ’sen eşşolusueşeğin tekisin’ deyince, çok kızdı, kim olduğumu bilse beni öldüreceğini söyledi, ona ’öyle mi, birazdan geliyorum, bekle’ dedim.

ve hemen polisi arayıp, suadiye, akın sokak 34 numarada oturan gay sevgilimi öldürmeye gittiğimi söyledim. peşinden magazine meraklı bir tv kanalını arayıp, aynı adresi verip, travestilerin çıngar çıkardığını, ortalığı birbirine kattığını söyledim! ve sonra arabama atlayıp, olacakları izlemek için aynı adrese doğru sürdüm. tam zamanında gitmiştim, iki eşşolusu birbirlerine girmişken, altı-yedi polis onları ayırmaya geliyordu, tv. kameramanları da olayı görüntülüyorlardı .

kendimi çok iyi hissettim.
öfkeyi kontrol etme mekanizması çok işe yaramıştı..
ismettt
bız psıkolog adayları ve psıkologlar derız kı ; bunun üstesınden gelmek kolaydır fakat dedıklerımızı harfıyen yerıne getırırsenız

-günlük ışlerın tamamını 2 hafta boyunca domınant olmayan
yanı kullanmadığınız el ıle yaparsanız öfke kontrölu artar...

denemesı bedava buyrun
nacres
yapması gerçekten zor ama başarıldığında çok olumlu sonuçlar verecek bir davranış. bir düşünsenize insanların öfkesini kontrol edebildiğini. eşine sinirlenip insan dışı varlık haline gelmezdi kimse yada trafikte insanlar çok basit sebeplerden kavga etmezlerdi. yada bizim oylarımızla bizi temsil etmek için meclise gönderdiğimiz milletvekillerimiz orada birbirlerini laf atarak veya kavga ederek değilde gerçekten görevlerini yaparak yorulsalar da bizde helal olsun be diyebilsek. bunun gibi daha binlerce örnek daha sunabilirim. öfke her yerde her zaman insanlara zarar vermiştir. işte bu yüzden öfkemizi kontrol etmeyi gerçekten öğretmemiz ve öğrenmemiz gerek..
independence
en cok şeker hastalari icin gerekli olan kontroldur bu. $eker hastasi dedigin adam durduk yerde bir patlar, o an yaninda kimse kalmasin i$te. o kadar diyorum ben.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol