bekir coşkun un gazete haberturk deki 02/06/2010 tarihli yazısının başlığıdır.
buyrun:
koca türkiye cumhuriyeti‘nin dış politikasındaki “ortakları” bunlar mıdır:
- ihh...
- hamas...
- abdurrahman dilipak...
devlet bunların peşine mi takıldı?...
yoksa onların “islamcı ideolojileri” ile devletin dış politikası gitgide örtüştü mü?..
onun için mi muhtemel bir israil baskın ve katliamına karşı, göz göre göre gemilere doldurulup gönderildi insanlar?..
onun için mi; filistin bayrakları ve hamas sloganları ile yola çıkıldı da... devletin resmi yayın organı trt dahil, televizyonlardan canlı yayınlarla adeta bir “ambargoyu delme” seferine dönüştürüldü yardım gemisi?..
aynı gece, aynı saatlerde şehit olan 6 askerimiz fazla sorun yapılmazken... onun için mi tekbirlerle, gıyabi namazlarla, israil katliamı bir “islam-yahudi” savaşının parçası yapıldı?..
daha da açıkçası;
o insanlar göz göre göre gemilere bindirilip israil’in kanlı kucağına mı atıldı?..
sırf devletin başına çöreklenen islamcı ideolojilere yol açmak için...
pekiiii...
tüm bu olup bitenlerin sonucunda, bağırıp çağırmakla yetinen türkiye’nin, beceriksiz yeteneksiz- yaygaracı arap ülkelerinden ne farkı kaldı?..
masum insanları gemilere doldurup göndermek... sadece insani duygularla yardım götürdüğünü sanan insanları israil’in kanlı kucağına atmak...
sonra şehirlerin meydanlarında bayrak yakıp zıplamak...
tekbir sesleri...
ezan okumalar...
cadde ortasında gıyabi cenaze namazları...
bu mudur koca türkiye‘nin batılı çağdaş dış politikasının geldiği yer...
bir yanda hamas, bir yanda ihh...
önde; abdurrahman dilipak...
o geminin niye gittiğini ben hala anlayamadım
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?