genel kavramları gerçek saymayıp birer addan ibaret bulan öğreti... nominalizme göre genel kavramlar(tümeller), bir takım seslerden başka bir şey değildirler, bunlar insanların düşünce biçimlerine yakıştırdıkları birer addır ve hiçbir gerçeklikleri yoktur.
xi. yy da compregne papazı rascelin tarafından ortaya atılan bu düşünce kiliseyi büyük bir ölçüde etkiledi. çünkü bütün dinler temel kavramlar üzerine kuruluydu ve bu düşünce böylece dini gerçek saymıyordu. bu yüzden orta çağ boyunca nominalizmi savunan kişiler ve buna karşın genel kavramlarının gerçek olduğunu savunan “gerçekçiler”arasında kavgalar, tartışmalar olmuştur.
platoncu ve aristotelesçi gerçekçiliğin bağnaz dinsel inançlarla bir arada düşünüldüğü orta çağda nominalizm dinsel sapkınlık olarak nitelendirildi. ama dinsel sonuçlar bir yana, nominalizm, platoncu gerçekçiliği düşünmenin ve genel terimler kullanarak konuşmanın ön gerçeği olduğu savını reddeder. öte yandan aristotelesçi gerçeklik kabul edilmiyor gibi görünse de thomas hobbes gibi ılımlı düşünürler tikeller arasında bazı benzerlikler olabileceğini ve bunları tanıtlamak için genel bir sözcüğün kullanılacağını yoksa konuşma ve düşünmenin olanaksız olduğunu ileri sürerler
adcılık her ne kadar düşünmeyi ve konuşmayı zihinsel imgeler ya da dinsel terimler gibi simgelerle açıklıyorsa da düşüncenin simgelerin doğru kullanımının ötesinde kalan yanı adcılığı bir tür kavramcılığa yöneltir. bu nedenle kavramcılık arasındaki fark açık seçik belli olmaz.
nominalizm
skolastik felsefenin yıkılmasının sebeplerinden biridir.
sadece bir adı olan şeylerin var olduğunu öne süren öğreti.
realizm karşıtı bir akımdır. adcılık olarak da bilinir. felsefedeki genel kavramların gerçek olmadığını birer addan ibaret olduklarını öne sürmektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?