mona lisa

0 /
independence
gunumuz teknolojisinde dahi bu tabloda firca darbeleri izlerine rastlamak mumkun degildir. resimdeki ki$inin kim oldugu cok uzun senelerdir tarti$ilagelen bir konudur ancak ben bizim iki kat yukarimizda oturan hafize teyze oldugu konusunda ciddi du$uncelere sahibim esasen.
chatlak
"amon" mısır bereket tanrısıdır ve bunun dengi olarak da "isis" mısır bereket tanrıcasıdır. eski resım yazılarında bır zamanlar ona "l’isa" derlerdi.

a m o n l i s a

monalisa’nın ismi erkek ve dişinin ilahi birleşiminin bir anagramıdır.
her ikisinin de birbirinin içinde erimiş haliydi.
chatlak
da vinci sol tarafdaki kır planını daha aşağıda tutarak, mona lisa’nın sağ tarafta olduğundan daha büyük görünmesini sağlamıştı. tarihte dişilere ve erkeklere atfedilmiş yönler vardır. sol dişi, sağ erkektir. da vinci dişi ilkelerin büyük bir hayranı olduğundan, mona lisa’yı sol tarata, sağdan daha büyük görünecek şekilde çizmişti.
chatlak
mona lisa -ya da frasa da dedikleri gibi la jaconde- louvre’a getirildikten sonra iki kez çalınmıştı. en son 1911 yılında louvre carré salonundan çalınmıştı. parisliler sokaklarda ağlamış ve hırsızların tabloyu iade etmeleri için gazatelere ilanlar vermişerdi.
mona lisa iki yıl sonra floransa’da bir otel odasındaki sandığın altındaki sahte bölmelerin içinde bulunmuştu.
salome
neden insanlar paris’e gidince mutlaka mona lisa’i veyahut eiffel’i (hadi onu zaten istemesen de goruyosun) kesin kez gormek zorunda hissederler kendilerini ben anlamis degilim kartpostalda ne goruyorsan televiyonda ne izliyorsan o iste hic bir farki yok. "fransa’ya gittim tanrim sanatin besigi her seyi gormem lazim" ukalalik gibi olsun istemem en az 7 kere gittim (kisisel seyehat degil) ben mona lisayi tanimam (portresi, biliyorum yoksa kimse tanimiyor). bana son derece gereksiz geliyor, suru psikolojisi. sokaklari gez, ara sokaklari, dukkanlara gir, insanlarla konus hele ki vaktin sinirli ise ne yapicaksin eiffel’in ayaginda, hah verdin pozu ah bak olumsuzlesti o an, eeee? n’oluyor yani? bir sehri tanimak herkesin gittigi yerlere gidip sanat eserlerini cok da anliyormus gibi incelemek degildir fikrimce, ben onu internetten de arastiririm. oyle iste, mona lisa ziyaretleri bu nedenle bana manasiz gelir.
esmeralda
tablonun bir sırrının olması onu gizemden çok sıradanlığa götürmektedir.tablo hakkındaki araştırmalardan biri de; mona lisa aslen meryemdir,isa zamanında yeni doğum yapan kadınların başına ince tül örtülürmüş,mona lisa nın başındaki gibi.başka bir araştırma da,meryemin kemiklerinin bulunduğu yeri tarif eden patikalı yolmuş,mona lisanın arkasındaki yol.
vaux
gülüyormu aglıyormu içimi kanıyor içimi sızlıyor yoksa mutluluktan uçuyormu yoksa bize oyun mu oynadı bu kadın dedigim tek şahıs tüm kadınları çözdüm ama o kadını çözemedim.
lactamento
mona lisa’nın, floransalı francisco del gioconda’nın karısı madonna lisa yada annesi ekaterina’nın tebessümü karışmış bir resim olduğu rivayetler arasında... belki de leonardo, kendi yüzüne bir kadının maskesini giydirmişti deniliyor; mona lisa kendisi olduğu da düşünülüyor. milleti yıllardır araştırmaya sürükleyen, çıkan posterlerinden ebat olarak daha küçük, üzerinde en çok oynama yapılan sanat eseri rekoruna sahip diye düşündüğüm sanat eseri.
stscan
da vinci mona lisa’da kendisini tasvir etmiştir.mona lisa bilgisayar ortamında yaşlandırıldığında ortaya da vinci’nin portresi çıkar.çünkü büyük deha mona lisa’yı "altın oran" kanununa uygun olarak yaratmıştır.kendi yüz ölçülerine birebir uymaktadır.
walide sultan
neredeyse bes yuzyillik bir efsanedir, tebessum eden bu kadincagiz. leanordo da vincinin bu eserindeki mona lisa’nin yuzundeki, ifadeyi, yorumlamayancevre kalmamistir.
dil bilimciler, bu tebessumun adinin "sfumato" olarak tanimlanmasinda israrcidirlar. sfumato, bulanik, muglak ikircikli anlamlarindadir.
doktorlar ise bu kadinin yuz felci gecirmis olabilecegine dair saptamalar yapmislardir. hatta bunlarin bazilari felcten ziyade on dislerinin kirik olabilecegini, ya da agiz bolgesinden bir darbe yemis olabilecegi konusunda hemfikir olmuslardir.
bu gulumseme muammasinda, en son fikir beyan edenler ise harvard tip fakultesi doktorlaridir. bunlara gore ise tebessumdeki sirrin bir nevi goz yanilmasi olabilecegi, gozun degisik derece ve kontraslarda ilettigi aydinlanmanin, beyin tarafindan farkli algilanabilecegi savini ileri surmuslerdir. bunlara gore; yok iste, once gozlerine bakarsaniz soyle gorursunuz veya once elmacik kemiklerine baksaniz su sekilde algilarsiniz gibi ’hic isi gucu kalmamis’ da hala bunlarla ugrasiyorlar, dedirtecek aciklamalar yapmislardir. daha bunun gibi ne aciklamalar vardir da megabaytlar yetmez bunlari buraya dokmeye
bana gore; leanardo, gercek yasamda, dikkatten kolayca tamamen kacan detaylari, bir sekilde bulup onlari tuvale isleme maharetinde olan, buyuk bir sanatciydi.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol