en efektif işkence yöntemidir ,
istanbulda uyuz olduğun birini mimar yap
ve
imarla prangala.
ben mimar olsam utancımdan istanbul'da gezemem ,
hatta intihar bile edebilirim,
toptan intihar etsinler.
düzeltme: neyse acıdım intihar etmesinler ,
istanbulu terk etsinler buralarda gerim gerim gezinmesinler.
mimarlık
her insan mimar olamaz. mimari gözle bakamaz ne istanbul'a ne de düz ovaya. o yüzden farklıdır mimarlık okuyanlar. o yüzden herkesin bakış açısından farklıdır olaylara yaklaşımımız. her insan yaşar ama mimari biçimde hayatı ölçekleyemez.
bir mimar arkadaşımdan alıntı ;
kulakları çınlasın ,
yazayım da nasibi olan nasiplensin
70'li yılların sonu , paris'te bir mimarlık okulundan burs kazanıyor bizim eleman
sevindirik oluyor , yatma kalkma yeme içme işlerine hızlı ve pratik çözümler buluyor gidiyor yazılıyor okula 3-5 gün erken,
okul açılana kadar iş bakıyor dolanıyor etrafta
neyse
ilk gün bir hevesle gidiyor okula buluyor sınıfını filan oturuyor , defter kalem de getirmiş
sınıfta 15-20 kişi filan var hepsi
ders saati geliyor hoca gelmiyor , bunlar bekliyor keriz gibi
akşam oluyor dağılıyolar ,
ertesi gün sonraki gün gelen giden yok derse ,
4.gün filan 2-3 saat bekledikten sonra (tabii bu esnada sınıf mevcudu biraz erezyona uğruyor)
sınıfa bir adam giriyor , elinde odun ,
soruyor sınıfa , napıyonuz lan burda ?
sınıftan bir iki çaylak , ya işte geldik mimar olucaz hoca yok filan geveliyor ,
odunlu adam basıyor kahkahayı , "bok olursunuz" mealinde bişeyler söyleyip gidiyor
sınıf mevcudunda ciddi kayıp oluyor bu olaydan sonra.
ertesi gün 3-5 gazi yine sıralarda oturmuş bekliyor bizim eleman dahil ,
yine o adam geliyor elinde odun , bakıyor sınıfa ,
lan siz hala buradamısınız diye bağırıyor odunu vuruyor masaya dağılın layn diyor kovuyor bunları sınıftan.
ertesi gün bizim eleman gitmiyor okula , parisiende aval aval dolanıyor kafası karışıyor belki birkaç fileli çorap görürüm filan diyerek moral depoluyor
sonra okula gittiğinde , bakıyor ki odunlu adam sınıfa herkesden önce gelmiş masaya oturmuş , sınıfa gelen 3-5 öğrenciyi ayakta karşılıyor tokalaşıyor ve buyur ediyor masalarına ,
siz mimar mı olacaksınız diye soruyor ve dersler başlıyor.
işte bizim eleman o okuldan mezun , hep free lance çalıştı ki,mseye personel olamadı , saçları erken ağardı ama mimarlık yaptı dibine kadar.
işte mimar dendiğinde hep aklıma o gelir ararım , yazıdan sonra yine arayacağım,
kalanlar alınmıştır çok da umurumda değil alınsınlar , bu işler zor işler
hele ki mimarım demek çok zor iştir çooook ,
adını soran olursa , sormayın namerdim söylemem,
etrafınıza bakın işinizi yapın
selamlar
kulakları çınlasın ,
yazayım da nasibi olan nasiplensin
70'li yılların sonu , paris'te bir mimarlık okulundan burs kazanıyor bizim eleman
sevindirik oluyor , yatma kalkma yeme içme işlerine hızlı ve pratik çözümler buluyor gidiyor yazılıyor okula 3-5 gün erken,
okul açılana kadar iş bakıyor dolanıyor etrafta
neyse
ilk gün bir hevesle gidiyor okula buluyor sınıfını filan oturuyor , defter kalem de getirmiş
sınıfta 15-20 kişi filan var hepsi
ders saati geliyor hoca gelmiyor , bunlar bekliyor keriz gibi
akşam oluyor dağılıyolar ,
ertesi gün sonraki gün gelen giden yok derse ,
4.gün filan 2-3 saat bekledikten sonra (tabii bu esnada sınıf mevcudu biraz erezyona uğruyor)
sınıfa bir adam giriyor , elinde odun ,
soruyor sınıfa , napıyonuz lan burda ?
sınıftan bir iki çaylak , ya işte geldik mimar olucaz hoca yok filan geveliyor ,
odunlu adam basıyor kahkahayı , "bok olursunuz" mealinde bişeyler söyleyip gidiyor
sınıf mevcudunda ciddi kayıp oluyor bu olaydan sonra.
ertesi gün 3-5 gazi yine sıralarda oturmuş bekliyor bizim eleman dahil ,
yine o adam geliyor elinde odun , bakıyor sınıfa ,
lan siz hala buradamısınız diye bağırıyor odunu vuruyor masaya dağılın layn diyor kovuyor bunları sınıftan.
ertesi gün bizim eleman gitmiyor okula , parisiende aval aval dolanıyor kafası karışıyor belki birkaç fileli çorap görürüm filan diyerek moral depoluyor
sonra okula gittiğinde , bakıyor ki odunlu adam sınıfa herkesden önce gelmiş masaya oturmuş , sınıfa gelen 3-5 öğrenciyi ayakta karşılıyor tokalaşıyor ve buyur ediyor masalarına ,
siz mimar mı olacaksınız diye soruyor ve dersler başlıyor.
işte bizim eleman o okuldan mezun , hep free lance çalıştı ki,mseye personel olamadı , saçları erken ağardı ama mimarlık yaptı dibine kadar.
işte mimar dendiğinde hep aklıma o gelir ararım , yazıdan sonra yine arayacağım,
kalanlar alınmıştır çok da umurumda değil alınsınlar , bu işler zor işler
hele ki mimarım demek çok zor iştir çooook ,
adını soran olursa , sormayın namerdim söylemem,
etrafınıza bakın işinizi yapın
selamlar
şunu da yazayım içimde kalmasın bari,
bir inş. müh. 2 büyük problemi vardır , başka problem de yoktur.
birincisi imar,
ikincisi de mimar.
bir inş. müh. 2 büyük problemi vardır , başka problem de yoktur.
birincisi imar,
ikincisi de mimar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?