metal fırtına

guzel bir seriydi. devam etseler ke$ke.

türkiye’nin en çok ses getiren kitabıdır. politik kurgut ürünü başlatmıştır (buna saçma diyenler metla fırtınanın rüzgarıyla çıkan politik kurgumsu kitaplara baksınlar). edebiyatımıza burak turna ve orkun uçar gibi gelecek vaadeden iki yazar kazandırmıştır. fakat kitapta bazı yerler fazla ütopik kaçmıştır. amerika’nın 2007 de (henüz) türkiye’ye saldırmayacağı aşikardır. ama bir de şöyle düşünün metal fırtına 2025 te geçse hangi türk vatandaşı takardı bu kitabı.
ayrıca yok şurdan para aldılar yok bunlar adına çalışıyorlar sözüne orkun uçar’ın verdiği cevap kada değerdir.
-ne mossad’dan cia den para alması ben daha yayın evinden parayı alamamışım

bazı insanları gaza getiren kitap.

(bkz: metal firtinayi kim yazdi)

(bkz: metal firtina 2)

(bkz: metal firtinanin bolunerek cogalmasi)

dun gece,yazarlari tarafindan,filmi cekilecegi aciklanan kitap.

(bkz: metal firtinadaki mantik hatalari)

(bkz: metal firtina 2 kayip naas)

(bkz: metal firtina kurtulu$)

bilim kurgu tadindaki konusunu pek ciddiye almadan bir cirpida tuketilecek kitap.

kitabi okuyup sayfalarda ilerledikce tutarsizliklar rahatsiz ediyor beynimi.onbinlerce askerin gogus goguse sava$ verdikleri bir alanda yani ataturk havalimani cevresinde amerikali bir generali ta$iyan helikopter yerden 10 metre yukarida ucarak carpi$ma alaninin uzerinden geciyor, bir allahin kulu bu helikopteri du$uremiyor.ya bu helikopterin camina yogurt atsan pilot onunu goremez de gene du$er.o kadar yakindan ucuyor cunku yere.onbinlerce turk askerinin bir tanesinin bile elinde bir bazuka olsun bir roketatar olsun hic mi bir $ey yok da ku$ kadar ozgur ve korkusuzca defalarca gecebliyor bu helikopter? bana cok ama cok tutarsiz geldi bu durum.hayir kon onemli olmasa irdemelem.ama o helikopterdeki general sava$i kumanda eden ba$ adam.helikopter du$se sava$in seyri tamamen degi$ecek.diger taraftan da bir turk amerika sinirlari icerisine nukleer bomba ile elini kolunu sallaya sallaya giriyor, hem de iki tane, hem de sirt cantasinda, ama yakalanmiyor.yakalanmamasini da gectim washington`u patlatiyor eleman da dunya medyasi hala turkiyede ki savasta.washington`un yokolmasina kimse pek aldiri$ etmiyor sanki.hatta amerika ba$kani bile.

asla okumiyacagim utopik bir kitap.

bu tip kitaplar abd basininda cikarsa eger,ozellikle de cia tarafindan aa bu turkler bizden nefret ediyor diye propaganda yaptirilmasi istenir medyadan ve abd halki turklere karsi tutum sergilemeye baslar ki bu baslamistir...

ancak ruyalarinda gorebilecekleri olaylari kitaba donusturen,halki kandiran sivri zekalilar..

bir turk`un elinden ciktigi cok acik.objektif olarak yazilmaya cali$ilmi$ olan romanin icerisinde milliyetci duygularin cok fazla izi var.amerikali komutanlar cephede turk askerleri icin neden "onlar kahraman" desin? yine amerikali generaller nicin "turk ordusunu elimizdeki teknoloji olmasa yenmemize imkan yok, rus ordusu bile dayanamaz turk ordusuna" desin?
gercekten oldukca surukleyici bir roman olmasina ragmen yazarlar kimi yerlerde objektifligi elden birakmi$a benziyor.bu da turk toplumunun verecegi tepkiyi en aza indirmek icin olsa gerek..

butun icerigin word’de yazilip , bir web site’de yayinlandigini gordukten sonra o web siteyi ispiyonlamaya gerek duydugum kitap.

henuz bugun alip okumaya ba$layabildigim fakat okuyabildigim kadari ile son derece surukleyici, duygusal ve insanin milliyetci damarlarini one cikartmayi ba$arabilen kitap.umarim devami da ayni surukleyiciliktedir.bu arada turk ordusunun bu kadar zayif ve bu kadar bilincsizce hareket eden bir ordu olmadigini da askerligini guneydoguda yapmi$ bir insan olarak yakinen biliyorum.fakat konuyu kafamizda cok bicimlendirip hatalar aramaktansa kendimizi kitabin surukleyiciligine birakip diger kitaplari nasil okuyorsak ayni $ekilde okumamiz gerekir gibi geliyor bana.turkluk damari ile okursak yazarlardan nefret bile etmemiz olasidir ki sonsuz sacma bir $ey olurdu bu zaten.

okunmasinin tek sebebi turkiye-abd savasi olan acemice yazilmis kitap. eger konu bu olamasaydi asla bu kadar satmaz hatta hic satmazdi. ayrica acikta kalan kisimlar oldukca fazladir. ornek olarak atatuk’un bulunamayan naasi ve abdullah gul’e amerika’da ne oldugu soylenebilir.

okuyan kisinin milliyetcilik duygularini kabartan, insanlarin gozlerinin acilmasina ve gercekleri gormesine yardim edicegini dusundugum kitap.
okuyucunun psikolojisini baya etkiler, ozellikle anitkabir’in bombalanma sahnesinde gozlerin dolmasi kacinilmazdir. okuma esnasinda gurleyen gokgurultusu ve cakan simsekler kisiyi yerinden ziplatip aklina "acaba? sorusunu getirip camdan bakmasini sonrada derin bir nefes almasini saglayabilir.