tarihin henüz sözlüklere kaydedilmeye başlamadığı bir zamanlar parmaklarımı merdanesi arasına kaptırdığım çamaşırları yıkamama objesi. annemizin "en son suyla paspasları yıkarım" repliği esnasında "en son su"nun aslında çamur rengi bir bulamaç olduğunu görür ama her ne hikmetse çamurun bile bir yıkama işlevinin olduğuna kanaat getirirdik o yıllarda. e tabii calgonit kelimesini icat edecek çocuk da bizim gibi bulanık sulara bakar dururdu muhtemelen o yaşlarda.
merdaneli çamaşır makinesi
içerisinde bulunan ve sağa sola dönen ilginç bir aparata sahip olan, yıkanan çamaşırları 2 adet merdanesi sayesinde kurutan ilginç bir alettir. çocukluğumun en büyük kabuslarından biriydi o merdanelere kolumu bacağımı sıkıştırmak lakin her çamaşır gününde bok varmış gibi 3 cm. kalana kadar parmaklamı yaklaştırırdım merdanelere. allahtanileriki yıllarda bi taraflarımızı sıkıştırmadan tedavülden kalktılar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?