mendilimde kan sesleri
"...
insan yaşadığı yere benzer
o yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
suyunda yüzen balığa
toprağını iten çiceğe
dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
konyanın beyaz
antebin kırmızı düzlüğüne benzer
göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
denizine benzer ki dalgalıdır bakışları
evlerine, sokaklarina, kosebaslarina
öylesine benzer ki
ve avlularına
..." bölümü beni derinden etkileyen şiir...
insan yaşadığı yere benzer
o yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
suyunda yüzen balığa
toprağını iten çiceğe
dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
konyanın beyaz
antebin kırmızı düzlüğüne benzer
göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
denizine benzer ki dalgalıdır bakışları
evlerine, sokaklarina, kosebaslarina
öylesine benzer ki
ve avlularına
..." bölümü beni derinden etkileyen şiir...
minibüsün içinde okunduğunda hüznünüzü saklamak gibi zor bir durumla karşılaşmanıza neden olan edip cansever şiiri.ahmet abi’nin ahmed arif olabileceği söylenir.
edip cansever siiri:
her yere yetisilir
hicbir seye gec kalinmaz ama
cocugum beni bagisla
ahmet abi sen de bagisla
boynu bukuk duruyorsam eger
icimden oyle geldigi icin degil
ama hic degil
ah guzel ahmet abim benim
insan yasadigi yere benzer
o yerin suyuna, o yerin topragina benzer
suyunda yuzen baliga
topragini iten cicege
daglarinin, tepelerinin dumanli egimine
konyanin beyaz
antebin kirmizi duzlugune benzer
gogune benzer ki gozyaslari mavidir
denize benzer ki dalgalidir bakislari
evlerine, sokaklarina, kosebaslarina
oylesine benzer ki
ve avlularina
(bir kuyu halkasiyla sikistirilmistir kalbi)
ve sozlerine
(yani bir cep aynasi alim-satimina belki)
ve bir gun birinin adres sormasina benzer
sorarken sorarken uzunclu bir goruntusune
camcinin cam kesmesine, dulgerin rende tutmasina
oyle bir cigara yakimina, birinin gazoz acmasina
minibuslerine, gecekondularina
hasretine, yalanina benzer
anisi issizliktir
acisi bilincidir
bicagi gozyaslaridir kurumakta olan
gulemiyorsun ya, gulmek
bir halk guluyorsa gulmektir
ne kadar benziyoruz turkiyeye ahmet abi.
bir guzel kadeh tutusun vardi eskiden
dirsegin iskemleye dayali
-- bir vakitler gokyuzune dayali, derdim ben --
cigara paketinde yazilar resimler
resimler: cezaevleri
resimler: ozlem
resimler: eskidenberi
ve bir kasin yukari kalkik
sevmen acele
dostlugun cabuk
bakiyorum da simdi
o kadeh bir kufur gibi duruyor elinde.
ve zaman dedigimiz nedir ki ahmet abi
biz eskiden seninle
istasyonlari dolasirdik bir bir
o zamanlar malatya kokardi istasyonlar
nazilli kokardi
ve yagmurdan islandikca edirne postasi
kil gibi ince istanbul yagmurunun altinda
esmer bir kadin sevmis gibi olurdun sen
kadinin utulu patiskalardan bir teni
upuzun boynu
kirpikleri
ve sana ahmet abi
uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
sofrani kurardi
elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardi
cezaevlerine dussen cigarani getirirdi
cocuklar dogururdu
ve o cocuklarin dunyayi duzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibi
o cocuklar buyuyecek
o cocuklar buyuyecek
o cocuklar...
bilmezlikten gelme ahmet abi
umudu durt
umutsuzlugu yatistir
diyecegim su ki
yok olan bir seylere benzerdi o zaman trenler
oysa o kadar kullanisli ki simdi
hayalsiz yasiyoruz nerdeyse
cocuklar, kadinlar, erkekler
trenler tiklim tiklim
trenler cepheye giden trenler gibi
isciler
almanya yolcusu isciler
kadinlar
kimi yolcu, kimi gurbet bekcisi
ellerinde bavullar, fileler
kolonyalar, su siseleri, paketler
onlar ki, hepsi
bir tutsak agac gibi yanlis yerlere buyuyenler
ah guzel ahmet abim benim
gordun mu bak
dagilmis pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlar
ve dagilmis pazar yerlerine memleket
gelmiyor icimden huzunlenmek bile
gelse de
oyle surekli degil
bir caz muzigi gibi gelip geciyor huzun
o kadar cabuk
o kadar kisa
iste o kadar.
ahmet abi, guzelim, bir mendil niye kanar
dis degil, tirnak degil, bir mendil niye kanar
mendilimde kan sesleri.
her yere yetisilir
hicbir seye gec kalinmaz ama
cocugum beni bagisla
ahmet abi sen de bagisla
boynu bukuk duruyorsam eger
icimden oyle geldigi icin degil
ama hic degil
ah guzel ahmet abim benim
insan yasadigi yere benzer
o yerin suyuna, o yerin topragina benzer
suyunda yuzen baliga
topragini iten cicege
daglarinin, tepelerinin dumanli egimine
konyanin beyaz
antebin kirmizi duzlugune benzer
gogune benzer ki gozyaslari mavidir
denize benzer ki dalgalidir bakislari
evlerine, sokaklarina, kosebaslarina
oylesine benzer ki
ve avlularina
(bir kuyu halkasiyla sikistirilmistir kalbi)
ve sozlerine
(yani bir cep aynasi alim-satimina belki)
ve bir gun birinin adres sormasina benzer
sorarken sorarken uzunclu bir goruntusune
camcinin cam kesmesine, dulgerin rende tutmasina
oyle bir cigara yakimina, birinin gazoz acmasina
minibuslerine, gecekondularina
hasretine, yalanina benzer
anisi issizliktir
acisi bilincidir
bicagi gozyaslaridir kurumakta olan
gulemiyorsun ya, gulmek
bir halk guluyorsa gulmektir
ne kadar benziyoruz turkiyeye ahmet abi.
bir guzel kadeh tutusun vardi eskiden
dirsegin iskemleye dayali
-- bir vakitler gokyuzune dayali, derdim ben --
cigara paketinde yazilar resimler
resimler: cezaevleri
resimler: ozlem
resimler: eskidenberi
ve bir kasin yukari kalkik
sevmen acele
dostlugun cabuk
bakiyorum da simdi
o kadeh bir kufur gibi duruyor elinde.
ve zaman dedigimiz nedir ki ahmet abi
biz eskiden seninle
istasyonlari dolasirdik bir bir
o zamanlar malatya kokardi istasyonlar
nazilli kokardi
ve yagmurdan islandikca edirne postasi
kil gibi ince istanbul yagmurunun altinda
esmer bir kadin sevmis gibi olurdun sen
kadinin utulu patiskalardan bir teni
upuzun boynu
kirpikleri
ve sana ahmet abi
uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
sofrani kurardi
elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardi
cezaevlerine dussen cigarani getirirdi
cocuklar dogururdu
ve o cocuklarin dunyayi duzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibi
o cocuklar buyuyecek
o cocuklar buyuyecek
o cocuklar...
bilmezlikten gelme ahmet abi
umudu durt
umutsuzlugu yatistir
diyecegim su ki
yok olan bir seylere benzerdi o zaman trenler
oysa o kadar kullanisli ki simdi
hayalsiz yasiyoruz nerdeyse
cocuklar, kadinlar, erkekler
trenler tiklim tiklim
trenler cepheye giden trenler gibi
isciler
almanya yolcusu isciler
kadinlar
kimi yolcu, kimi gurbet bekcisi
ellerinde bavullar, fileler
kolonyalar, su siseleri, paketler
onlar ki, hepsi
bir tutsak agac gibi yanlis yerlere buyuyenler
ah guzel ahmet abim benim
gordun mu bak
dagilmis pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlar
ve dagilmis pazar yerlerine memleket
gelmiyor icimden huzunlenmek bile
gelse de
oyle surekli degil
bir caz muzigi gibi gelip geciyor huzun
o kadar cabuk
o kadar kisa
iste o kadar.
ahmet abi, guzelim, bir mendil niye kanar
dis degil, tirnak degil, bir mendil niye kanar
mendilimde kan sesleri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?