bilgiyi işine geldiği gibi sunup, insanların bakış açısını kontrol edebilen bir mekanizmadır.
http://tinyurl.com/y95647u
medya
medya gunumuzde 4.guc olarak tanimlanmaktadir. dolayisiyla medya da, yasama, yurutme ve yargi gibi ozgur ve bagimsiz olmalidir. bence basinin ozgurlugu yani dar anlamiyla sansur uygulanmamasi bagimsizligindan ayri dusunulemez. bir ulkede basin ozgur bile olsa medya disi belli gruplarin egemenligi altinda olabilir. bunlar 1940’lar japonya’sinda oldugu gibi devlet destekli olabildikleri gibi bugun turkiye’deki gibide olabilirler. ozgur bir basin yasama ve yurutmeyi denetleyen hatta zaman zaman yargidaki usulsuzlukleri belirleyen ve insanlara ulastiran 4.guctur. basin halkin isteklerini ve tercihlerini yonlendiren yegâne guctur bu yonuyle yasama, yurutme ve yargidan ustundur. bu sebeple basin ozgurlugu o ulkenin halkinin ozgurlugudur. ama ozgur olamayan basin hizmet ettigi cikar grubunun devlet veya holding fark etmez cikarlari dogrultusunda yayin yapar ve halki gerceklerden uzak tutar. nitekim abd’de bagimsiz bir gazete olan washington post, watergate skandalini ortaya cikarmistir. turkiye’de ise ortaya cikan butun yolsuzluklar aslinda birinin sahibi oldugu medya ile bir baskasini karalamasidir. yani karsilikli olarak kirli camasirlarin ortaya dokulmesidir.
turk medyasinda belirli gruplar olusmustur: dogan grubu, star grubu, sabah grubu vb… butun bu gruplarin baskanlarinin gazetelerinden baska, holdingleri, bankalari, istirakleri vardir, ve bu sebeple hukumetlerle yakin iliski icersindedirler. bu durumda her holding sahibi oyunun kurallarini kendince belirler ve anlasilabilecegi hukumeti sectirme yoluna gider. ne yazik ki ulkemizde butun medya gruplari istedikleri partileri iktidar yapmak icin ugrasirlar. bu partiler iktidar olduktan sonra medya ve iktidarin iliskileri al gulum ver gulum boyutunda ilerler. medya iktidarin hatalari ve yolsuzluklari uzerine gitmez, iktidar medya patronuna ihaleler verir ve halk uyurken, gazeteler, televizyonlar, radyolar ve dergiler burclari, magazini, sisirilmis futbol haberlerini verir. halk bunlari takip edip uyusurken medya patronu aldigi ihalelerle daha zengin; iktidar elestirilmeyerek istikrarli! ve guvenilir!; halk ise daha fakir olur hem maddi hem de manevi yonden. tabi ki turkiye’de de bagimsiz ve ozgur bir medya vardir ancak televizyon buyuk sermaye gerektirdigi icin televizyonu yoktur, gazetesi ise 24 ocak kararlari ile gazete kâgidinin subvansiyonu kaldirildigi icin pahalidir. gazete kagidinin subvansiyonunun kaldirilmasi ise basli basina bagimsiz basinin devlet tarafindan susturulmasinin kanitidir. 24 ocak kararindan sonra bagimsiz gazeteler ya satin alinmis ya da kapanmistir. ayakta kalabilenler ise fiyatlarini arttirmak zorunda kalip okuyucu kitlesinin buyuk bolumunu yitirmislerdir. su anki iktidara baktigimizda bu anlayis kendini daha cok hissettiriyor, bu ortamda karikature dava acanlar yarin medyayi iyice susturmak isteyebilirler. bugun hicbir holding televizyonunda ya da gazetesinde hukumet elestirilmez ya da hukumetle ters dusulunce gudumlu bir sekilde elestirilir. iktidarlar ve diger kurum kurulus ve kisiler ancak bagimsiz yayin organlarinda tarafsizca elestirilebilir. bazi holding gazetelerinde calisan ilerici ve aydin yazarlarimizi da bu sekilde degerlendiriyoruz. turkiye’de medya 4.guc olma niteligini bazi insanlarin cikarina kullaniyor olmasi tum ulkenin kaderini olumsuz yonde etkiliyor ve bir turlu istedigimiz toplumsal gelismeyi gerceklestiremememizi acikliyor. dun devlet eliyle uygulanan sansur bugun patron eliyle uygulaniyor. bu sayede halk uyutuluyor, insanlar televizyonda gelin kaynana programlarini izlerken, isadamlari ve iktidar kendi cebini dolduruyor, kendi sistemini kuruyor.
emperyalistler cok guclu medyalara sahip olurlarsa satin alamayacaklari adam, parti, sivil toplum kurulusuyoktur! turkiye’de her gun her saat izlemeye mecbur kaldigimiz, onlarca kanalda birden oynayan ‘amacli’ programlar ‘amacli’ gucler tarafindan yasayis seklimizin donum noktasi olarak sunuluyor. tedirginlik duyanlar ise donum noktasinin geleneklerimizi de terk ederek parcalanmaya dogru oldugunu cok iyi biliyor.
basin, ulkede yasayanlarin her turlu sorununu ve bu sorunlarin karsisinda uretilebilecek cozum onerilerini gundeme getirmek, tartismak, halkla ulke yonetimi arasinda kopru islevi gormek, halkin gozu kulagi oldugu kadar ulke yonetiminin dili de olabilen bir isleyisle kisileri kuresellesen somurgeciligin girdabindan tamamen alikoymakla yukumludur. bu baglamda, turkiye cumhuriyeti’nin varligini ve birligini korumayi amaclayarak bir araya gelen tum arkadaslarimin ulusumuzun cikarlarina hizmet eden basin-yayin araclarinin daha guclenerek emperyalizme hizmet eden uyusturucu basinin defedilmesi ozlemini paylasiyorum.
yukarida belirttigimiz bagimsiz basin ciliz bile olsa oldukca, holding gazetelerinde ki ilerici yazarlar oldukca ne olursa olsun bu ulkedeki aydin insanlar tukenmeyecek ve gunu geldiginde bu cikarci cevreleri yerlerinden kaldirip yerlerine ataturkcu, aydin ve bu ulkeyi gercekten seven insanlari getirecektir.
turk medyasinda belirli gruplar olusmustur: dogan grubu, star grubu, sabah grubu vb… butun bu gruplarin baskanlarinin gazetelerinden baska, holdingleri, bankalari, istirakleri vardir, ve bu sebeple hukumetlerle yakin iliski icersindedirler. bu durumda her holding sahibi oyunun kurallarini kendince belirler ve anlasilabilecegi hukumeti sectirme yoluna gider. ne yazik ki ulkemizde butun medya gruplari istedikleri partileri iktidar yapmak icin ugrasirlar. bu partiler iktidar olduktan sonra medya ve iktidarin iliskileri al gulum ver gulum boyutunda ilerler. medya iktidarin hatalari ve yolsuzluklari uzerine gitmez, iktidar medya patronuna ihaleler verir ve halk uyurken, gazeteler, televizyonlar, radyolar ve dergiler burclari, magazini, sisirilmis futbol haberlerini verir. halk bunlari takip edip uyusurken medya patronu aldigi ihalelerle daha zengin; iktidar elestirilmeyerek istikrarli! ve guvenilir!; halk ise daha fakir olur hem maddi hem de manevi yonden. tabi ki turkiye’de de bagimsiz ve ozgur bir medya vardir ancak televizyon buyuk sermaye gerektirdigi icin televizyonu yoktur, gazetesi ise 24 ocak kararlari ile gazete kâgidinin subvansiyonu kaldirildigi icin pahalidir. gazete kagidinin subvansiyonunun kaldirilmasi ise basli basina bagimsiz basinin devlet tarafindan susturulmasinin kanitidir. 24 ocak kararindan sonra bagimsiz gazeteler ya satin alinmis ya da kapanmistir. ayakta kalabilenler ise fiyatlarini arttirmak zorunda kalip okuyucu kitlesinin buyuk bolumunu yitirmislerdir. su anki iktidara baktigimizda bu anlayis kendini daha cok hissettiriyor, bu ortamda karikature dava acanlar yarin medyayi iyice susturmak isteyebilirler. bugun hicbir holding televizyonunda ya da gazetesinde hukumet elestirilmez ya da hukumetle ters dusulunce gudumlu bir sekilde elestirilir. iktidarlar ve diger kurum kurulus ve kisiler ancak bagimsiz yayin organlarinda tarafsizca elestirilebilir. bazi holding gazetelerinde calisan ilerici ve aydin yazarlarimizi da bu sekilde degerlendiriyoruz. turkiye’de medya 4.guc olma niteligini bazi insanlarin cikarina kullaniyor olmasi tum ulkenin kaderini olumsuz yonde etkiliyor ve bir turlu istedigimiz toplumsal gelismeyi gerceklestiremememizi acikliyor. dun devlet eliyle uygulanan sansur bugun patron eliyle uygulaniyor. bu sayede halk uyutuluyor, insanlar televizyonda gelin kaynana programlarini izlerken, isadamlari ve iktidar kendi cebini dolduruyor, kendi sistemini kuruyor.
emperyalistler cok guclu medyalara sahip olurlarsa satin alamayacaklari adam, parti, sivil toplum kurulusuyoktur! turkiye’de her gun her saat izlemeye mecbur kaldigimiz, onlarca kanalda birden oynayan ‘amacli’ programlar ‘amacli’ gucler tarafindan yasayis seklimizin donum noktasi olarak sunuluyor. tedirginlik duyanlar ise donum noktasinin geleneklerimizi de terk ederek parcalanmaya dogru oldugunu cok iyi biliyor.
basin, ulkede yasayanlarin her turlu sorununu ve bu sorunlarin karsisinda uretilebilecek cozum onerilerini gundeme getirmek, tartismak, halkla ulke yonetimi arasinda kopru islevi gormek, halkin gozu kulagi oldugu kadar ulke yonetiminin dili de olabilen bir isleyisle kisileri kuresellesen somurgeciligin girdabindan tamamen alikoymakla yukumludur. bu baglamda, turkiye cumhuriyeti’nin varligini ve birligini korumayi amaclayarak bir araya gelen tum arkadaslarimin ulusumuzun cikarlarina hizmet eden basin-yayin araclarinin daha guclenerek emperyalizme hizmet eden uyusturucu basinin defedilmesi ozlemini paylasiyorum.
yukarida belirttigimiz bagimsiz basin ciliz bile olsa oldukca, holding gazetelerinde ki ilerici yazarlar oldukca ne olursa olsun bu ulkedeki aydin insanlar tukenmeyecek ve gunu geldiginde bu cikarci cevreleri yerlerinden kaldirip yerlerine ataturkcu, aydin ve bu ulkeyi gercekten seven insanlari getirecektir.
eski romada insanlari devlet islerinden uzak tutmak icin kullanilan arena ve gladyatorlerin gunumuzde turkiyede uygulanan versiyonu. ikisi de insanlara eglencelik sinirsiz malzeme sunarak insanlari ayakta uyutma yontemi uygulamistir uygulamaktadir.
gücün fahişesi haysiyetsizler güruhu koronya italya'da haberi yapıyor.
ölücaaaz biz, nolur büyüklerimiz tanklarla gelin üzerimize...
başından bir 30 saniye izleseniz yeterli..
haysiyetsizler ordusu bu sefer de new york haberi yapıyor.. ölücaaazz, maffolucaz,, nolur tanklarınızla gelin, tüfeklerinizi dayayın bize de iyileşelim konulu propagandaya devam
1:21'e gidin
tanıdık geldi mi?
medya tek elden yönetilir. medya sizi bilgilendirmek için değil yönetmek için kullanılır. bu yalancı fahişelere inanarak geçirdiğiniz her saniye ömrünüzden boşa gitmiş zamandır.
ölücaaaz biz, nolur büyüklerimiz tanklarla gelin üzerimize...
başından bir 30 saniye izleseniz yeterli..
haysiyetsizler ordusu bu sefer de new york haberi yapıyor.. ölücaaazz, maffolucaz,, nolur tanklarınızla gelin, tüfeklerinizi dayayın bize de iyileşelim konulu propagandaya devam
1:21'e gidin
tanıdık geldi mi?
medya tek elden yönetilir. medya sizi bilgilendirmek için değil yönetmek için kullanılır. bu yalancı fahişelere inanarak geçirdiğiniz her saniye ömrünüzden boşa gitmiş zamandır.
rektal yoldan döllenmiş haysiyetsizler sürüsü
orospularımıza söyleyin çocuklar koronyodan etkilenmiyor yazsınlar
orospu medya hemen başlığı yapıştırıyor
"Koronavirüs neden yaşlılara bulaşırken çocukları etkilemiyor?"
https://medyascope.tv/2020/03/10/koronavirus-neden-yaslilara-bulasirken-cocuklari-etkilemiyor/
yazıyı özetleyecek vaktim yok.. bilimsel görünümlü hurafeleri yalan dolanları okuyacak vaktiniz varsa kendiniz bakarsınız.
sonra devran dönüyor.. bu sefer tam tersi..
orospularımıza söyleyin çocuklar çok etkileniyor yazsınlar.
ruhunu vicdanını satmış orospular da emri ikiletmiyor.
"Korkutan sayı! 1 milyon çocuk yakalandı
ABD'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında 1 milyondan fazla çocuğun virüse yakalandığı açıklandı."
https://www.milliyet.com.tr/dunya/korkutan-sayi-1-milyon-cocuk-yakalandi-6356308
lan haysiyetsiz köpekler biraz omurganız olsun lan..
orospularımıza söyleyin çocuklar koronyodan etkilenmiyor yazsınlar
orospu medya hemen başlığı yapıştırıyor
"Koronavirüs neden yaşlılara bulaşırken çocukları etkilemiyor?"
https://medyascope.tv/2020/03/10/koronavirus-neden-yaslilara-bulasirken-cocuklari-etkilemiyor/
yazıyı özetleyecek vaktim yok.. bilimsel görünümlü hurafeleri yalan dolanları okuyacak vaktiniz varsa kendiniz bakarsınız.
sonra devran dönüyor.. bu sefer tam tersi..
orospularımıza söyleyin çocuklar çok etkileniyor yazsınlar.
ruhunu vicdanını satmış orospular da emri ikiletmiyor.
"Korkutan sayı! 1 milyon çocuk yakalandı
ABD'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında 1 milyondan fazla çocuğun virüse yakalandığı açıklandı."
https://www.milliyet.com.tr/dunya/korkutan-sayi-1-milyon-cocuk-yakalandi-6356308
lan haysiyetsiz köpekler biraz omurganız olsun lan..
bünyesindekilerin çoğunun para odaklı çalıştığı oluşum. sunduğu "haber"lerin ise insanlık yararına olduğu bir duruma henüz şahit olmadım.
bugün biraz derin kazıyoruz, detaylı gömüyoruz. bu yüzden öncelikle kavramlardan bahsedelim:
haber nedir? birinin size bir olayı anlatması.
gerçek nedir? kimin anlattığından bağımsız olarak yaşanmış şey.
bu farkın en güzel örneklerinden biri türk sinemasının şu güzide sahnesi:
ziya'nın anlattıkları haber, ziya ise medya kolpacısı. biz de burada onu uyaran münir özkul olmaya çalışıyoruz.
bir olayı anlatırken herkes ama istisnasız herkes olayı kendi görüş açısından anlatır. burada kötü niyet olması gerekmiyor; insan doğası gereği herkes kendisi için en önemli şekilde başkalarına aktarır. ama bu görüş açısının içine çıkar girdiği zaman, size anlatılanların gerçek ile alakası kalmıyor. tamamen masal dinliyoruz hep beraber, ve işimize gelen masalı seçiyoruz.
çözmemiz gereken iki tane mesele var; uydurma kısımları nasıl anlayacağız ve gerçeği nasıl öğreneceğiz.
yıllardır medyaya gülen biri olarak, bir haberin yalan detaylarını yakalamak için bir kaç şeye bakıyorum şahsen.
1) haberin kaynağı. "pfizer aşısı çok iyi" diye bir iddia atılıyor, haberin kaynağı pfizer firmasının kendisiyse bu bir masaldır.
2) başka haberlere pek çok atıf ve bağlantı varsa o işte bir kolpalık vardır. çünkü gerçeklerin ayakta durmak için desteğe ihtiyacı yokken, yalanlar ne kadar çok olursa o kadar güçlü olurlar. komşusunu öldüren A.t., aynı zamanda uyuşturucu kaçakçısıymış, ve 6 yıl önceki faili meçhul cinayeti de üstlenmiş mi? hem de bu tokat, erbağ'ın sesi gazetesinde çıkmış mesela.
3) gerçek dünyada bu olayın böyle gelişmesi mantıklı mı diye sormak çok önemli. x'in evine silahla girmişler, o da kanepesinden kalaşnikof çıkartıp 3 kişiyi mi öldürmüş? bunun olma ihtimali nedir onu düşünmeye başlayınca, aslında pek çok haberin bu eşiği geçtiğini farkedeceksiniz. çünkü masal.
4) görüntüler çok önemli. görüntünün kaynağı da değil sadece; ama gene tek bir yerden geliyorsa bir sorgulamak gerekli. bunun dışında hiç görüntü yoksa problem, eğer o görüntü çok titrek bir kamera ya da pikselliyse orada anlatılacak masal, sunulması gereken kanıtın önüne geçmiş demektir. size bir yalan söyleyecekler, ucuna da görüntü eklemiş olmak için ekliyorlar yani.
5) alt metin okumayı öğrenmelisiniz. tüm haberlerin altında mutlaka bir düşünce var yerleştirilmek istenen ve bunu okumayı öğrenmelisiniz. bazıları çok basit; "şu politik parti iyidir/kötüdür". bazıları ise çok daha karmaşık, "toplum sağlığı bireysel sağlığınızdan önemlidir" gibi. bunu haber okudukça geliştiriyorsunuz, ama bir ipucu vereyim ortada öyle binlerce farklı düşünce yok. 3-5 tane büyük yalanın etrafında dönüyor her şey.
tabi ki bunları örneklendirmek gerekli. o yüzden direk anadoluajansı'na gidiyoruz ve bugünün haberlerine bakıyoruz. öncelikle alakasız, hiç bir önemi olmayan ama yazması karşılığında birinin para kazandığı saçma haberler:
izmirde önce bisiklet sonra telefon çalan üç şüpheli yakalanmış.
kazakistanlı misafir öğrenci dombrasıyla türk dizilerine renk katıyor.
yani bunlara zaman kaybı dışında bir şey diyemiyorum; hem yazanın hem okuyanın zamanını çalmak. ama asıl önemli haberlere gelelim:
18 yaşında olmama rağmen bu hastalığı ağır geçirdim. hadi ya beytullah? sen çok mu şanssızsın kardeşim? kamu spotu gibi konuşmuş bir de çocuk, bu bize ders oldu filan demiş. bu haberin alt metni çokomelli; maske takın, virüs var, yaşlı-genç demeden herkes ağır geçirebilir.
ilk mutasyon geçiren virüs bu değil, aşımız çalışmayacak diye bir şey yok. susun zengin konuşuyor, konuş zengin. elinizde aşı var, bu aşı yeni bir mutasyonda çalışacak diye firmanın sahibi bize güven verdi sağolsun. alt metin nedir belli; aşıyı vurdurun.
bu örneklerden sonra, bir de gerçeği nasıl bulacağımızdan bahsedeyim ufacık. gerçeğin alt metni olmaz arkadaşlar. haberin ise gizli başka bir amacı vardır, yukarda gösterdiğimiz gibi. bu yüzden okuduğunuz şey ne kadar kendi ayakları üzerinde durabilir ve ne kadar kanıtlarla destekliyse, gerçeğe o kadar yakındır.
medya'nın bize nasıl yalan söylediğini gördük, şimdi de nereye odaklanacağımızı nasıl değiştirdiğine bakalım. "büyük resim" diye dalga geçilen bir konsept var, ama sizin bu resmin sadece bir ufacık kısmına odaklanmanız için uğraşan koskoca medyayla dalga geçen yok! grafiğimiz gelsin; amerikan halkını öldüren şeyler vs. haberlerde konuşulan şeyler:
en soldaki sütun, insanların neden öldükleri.
ikincisi, insanların neyi google'ladıkları.
üç ve dört, haber sitelerinin neden bahsettiği.
gördüğünüz gibi medya terörizm ve cinayet haberleri ile dolu, ama insanların büyük çoğunluğu için sorun olan kalp rahatsızlıkları gündemde yok. çünkü tık getirmiyor o haberler. bu kadar basit aslında; sizi korkutmak ve sizi her an ölebileceğinize inandırmak üzerine haberler yapmayı tercih ediyorlar çünkü daha kârlı.
kâr dedim diye hemen para diye düşünmeyin. insanların korkak olması o kadar işlerine geliyor ki, bu bile başlı başına bir kazanç. korkan insan yalanlarını sorgulayamaz, onlar için bir tehdit olmaz.
medya, namlusu size doğrultulmuş bir silahtır. sorgulamadan inandığımız her haber bizim cesaretimizi kırmak ve birilerine mutlak güven duymamız yolunda atılan bir adım. bu tuzaklara düşmememiz gerekli hiç birimizin.
bugün biraz derin kazıyoruz, detaylı gömüyoruz. bu yüzden öncelikle kavramlardan bahsedelim:
haber nedir? birinin size bir olayı anlatması.
gerçek nedir? kimin anlattığından bağımsız olarak yaşanmış şey.
bu farkın en güzel örneklerinden biri türk sinemasının şu güzide sahnesi:
ziya'nın anlattıkları haber, ziya ise medya kolpacısı. biz de burada onu uyaran münir özkul olmaya çalışıyoruz.
bir olayı anlatırken herkes ama istisnasız herkes olayı kendi görüş açısından anlatır. burada kötü niyet olması gerekmiyor; insan doğası gereği herkes kendisi için en önemli şekilde başkalarına aktarır. ama bu görüş açısının içine çıkar girdiği zaman, size anlatılanların gerçek ile alakası kalmıyor. tamamen masal dinliyoruz hep beraber, ve işimize gelen masalı seçiyoruz.
çözmemiz gereken iki tane mesele var; uydurma kısımları nasıl anlayacağız ve gerçeği nasıl öğreneceğiz.
yıllardır medyaya gülen biri olarak, bir haberin yalan detaylarını yakalamak için bir kaç şeye bakıyorum şahsen.
1) haberin kaynağı. "pfizer aşısı çok iyi" diye bir iddia atılıyor, haberin kaynağı pfizer firmasının kendisiyse bu bir masaldır.
2) başka haberlere pek çok atıf ve bağlantı varsa o işte bir kolpalık vardır. çünkü gerçeklerin ayakta durmak için desteğe ihtiyacı yokken, yalanlar ne kadar çok olursa o kadar güçlü olurlar. komşusunu öldüren A.t., aynı zamanda uyuşturucu kaçakçısıymış, ve 6 yıl önceki faili meçhul cinayeti de üstlenmiş mi? hem de bu tokat, erbağ'ın sesi gazetesinde çıkmış mesela.
3) gerçek dünyada bu olayın böyle gelişmesi mantıklı mı diye sormak çok önemli. x'in evine silahla girmişler, o da kanepesinden kalaşnikof çıkartıp 3 kişiyi mi öldürmüş? bunun olma ihtimali nedir onu düşünmeye başlayınca, aslında pek çok haberin bu eşiği geçtiğini farkedeceksiniz. çünkü masal.
4) görüntüler çok önemli. görüntünün kaynağı da değil sadece; ama gene tek bir yerden geliyorsa bir sorgulamak gerekli. bunun dışında hiç görüntü yoksa problem, eğer o görüntü çok titrek bir kamera ya da pikselliyse orada anlatılacak masal, sunulması gereken kanıtın önüne geçmiş demektir. size bir yalan söyleyecekler, ucuna da görüntü eklemiş olmak için ekliyorlar yani.
5) alt metin okumayı öğrenmelisiniz. tüm haberlerin altında mutlaka bir düşünce var yerleştirilmek istenen ve bunu okumayı öğrenmelisiniz. bazıları çok basit; "şu politik parti iyidir/kötüdür". bazıları ise çok daha karmaşık, "toplum sağlığı bireysel sağlığınızdan önemlidir" gibi. bunu haber okudukça geliştiriyorsunuz, ama bir ipucu vereyim ortada öyle binlerce farklı düşünce yok. 3-5 tane büyük yalanın etrafında dönüyor her şey.
tabi ki bunları örneklendirmek gerekli. o yüzden direk anadoluajansı'na gidiyoruz ve bugünün haberlerine bakıyoruz. öncelikle alakasız, hiç bir önemi olmayan ama yazması karşılığında birinin para kazandığı saçma haberler:
izmirde önce bisiklet sonra telefon çalan üç şüpheli yakalanmış.
kazakistanlı misafir öğrenci dombrasıyla türk dizilerine renk katıyor.
yani bunlara zaman kaybı dışında bir şey diyemiyorum; hem yazanın hem okuyanın zamanını çalmak. ama asıl önemli haberlere gelelim:
18 yaşında olmama rağmen bu hastalığı ağır geçirdim. hadi ya beytullah? sen çok mu şanssızsın kardeşim? kamu spotu gibi konuşmuş bir de çocuk, bu bize ders oldu filan demiş. bu haberin alt metni çokomelli; maske takın, virüs var, yaşlı-genç demeden herkes ağır geçirebilir.
ilk mutasyon geçiren virüs bu değil, aşımız çalışmayacak diye bir şey yok. susun zengin konuşuyor, konuş zengin. elinizde aşı var, bu aşı yeni bir mutasyonda çalışacak diye firmanın sahibi bize güven verdi sağolsun. alt metin nedir belli; aşıyı vurdurun.
bu örneklerden sonra, bir de gerçeği nasıl bulacağımızdan bahsedeyim ufacık. gerçeğin alt metni olmaz arkadaşlar. haberin ise gizli başka bir amacı vardır, yukarda gösterdiğimiz gibi. bu yüzden okuduğunuz şey ne kadar kendi ayakları üzerinde durabilir ve ne kadar kanıtlarla destekliyse, gerçeğe o kadar yakındır.
medya'nın bize nasıl yalan söylediğini gördük, şimdi de nereye odaklanacağımızı nasıl değiştirdiğine bakalım. "büyük resim" diye dalga geçilen bir konsept var, ama sizin bu resmin sadece bir ufacık kısmına odaklanmanız için uğraşan koskoca medyayla dalga geçen yok! grafiğimiz gelsin; amerikan halkını öldüren şeyler vs. haberlerde konuşulan şeyler:
en soldaki sütun, insanların neden öldükleri.
ikincisi, insanların neyi google'ladıkları.
üç ve dört, haber sitelerinin neden bahsettiği.
gördüğünüz gibi medya terörizm ve cinayet haberleri ile dolu, ama insanların büyük çoğunluğu için sorun olan kalp rahatsızlıkları gündemde yok. çünkü tık getirmiyor o haberler. bu kadar basit aslında; sizi korkutmak ve sizi her an ölebileceğinize inandırmak üzerine haberler yapmayı tercih ediyorlar çünkü daha kârlı.
kâr dedim diye hemen para diye düşünmeyin. insanların korkak olması o kadar işlerine geliyor ki, bu bile başlı başına bir kazanç. korkan insan yalanlarını sorgulayamaz, onlar için bir tehdit olmaz.
medya, namlusu size doğrultulmuş bir silahtır. sorgulamadan inandığımız her haber bizim cesaretimizi kırmak ve birilerine mutlak güven duymamız yolunda atılan bir adım. bu tuzaklara düşmememiz gerekli hiç birimizin.
dünkü rezilliğe devamla
meğer montajcı hata yapmış abisi..
https://dailycaller.com/2020/03/30/cbs-news-editing-mistake-video-italian-hospital-new-york-coronavirus/
milyonlarca insan iki hafta içinde işsiz kaldı, yüzbinlerce işyeri battı ama "möntejci hete yepmiş" ... yersen..
yalancıyı sikmiyoruz işte .. bu dünyanın en büyük problemi bu.
meğer montajcı hata yapmış abisi..
https://dailycaller.com/2020/03/30/cbs-news-editing-mistake-video-italian-hospital-new-york-coronavirus/
milyonlarca insan iki hafta içinde işsiz kaldı, yüzbinlerce işyeri battı ama "möntejci hete yepmiş" ... yersen..
yalancıyı sikmiyoruz işte .. bu dünyanın en büyük problemi bu.
tek merkezden yönetilir. efendilerine hizmet için her yalanı söylerler.
buyuk iletisim ve yayin birimlerine verilen isim.
(bkz: basin)
(bkz: sosyal medya)
(bkz: ntc medya)
tamamı tek merkezden yönetilir. söyledikleri her şey yalandır.
polisler silahsız zenciyi vurdu temalı kurgu haberlerden birisinin nasıl hazırlandığını bizzat görün. faşizmin göt kollayıcısı youtube videoyu silmeden...
işin acı tarafı bu tiyatrodaki polisi sonra beraat ettirdiler.. niye beraat etti diye bu sefer zenciler ayaklandı. bi ton ortalık karıştı vs...
medyada gözünüze sokulan her şey yalandır..
işin acı tarafı bu tiyatrodaki polisi sonra beraat ettirdiler.. niye beraat etti diye bu sefer zenciler ayaklandı. bi ton ortalık karıştı vs...
medyada gözünüze sokulan her şey yalandır..
kocalar bu noel'de karılarına bir aldatma hakkı vermeliymiş.. çünkü neden? çünkü bir kereden bir şey olmaz..
https://www.telegraph.co.uk/women/sex/men-should-give-wives-permission-infidelity-christmas/
kendinize sorun, medyanın amacı acaba haber vermek midir yoksa tüm topluma psikolojik operasyon yapmak mıdır?
https://www.telegraph.co.uk/women/sex/men-should-give-wives-permission-infidelity-christmas/
kendinize sorun, medyanın amacı acaba haber vermek midir yoksa tüm topluma psikolojik operasyon yapmak mıdır?
ak dedikleri kara, kara dedikleri aktır.
ayrıca kırmızı dosya yeşil dosyadır.
tüm dünyada tek elden kontrol edilen bir yalan makinesine inandığınız sürece güvende olabilir misiniz?... mümkün değil.
ayrıca kırmızı dosya yeşil dosyadır.
tüm dünyada tek elden kontrol edilen bir yalan makinesine inandığınız sürece güvende olabilir misiniz?... mümkün değil.
(bkz: medyaya yansimasaydi iyiydi)
(bkz: turk medyasi)
(bkz: medya magduru)
(bkz: medya maymunu)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?