marti bulamayınca sinirden kargalara kafa atmak

bir torba dolusu simit almışınızdır. sabahınızı martılara simit atarak şenlendirmektir tek amacınız. martıları simitleme şöleniniz uzun sürsün diye ya bir boğaz turuna katılırsınız ya da kadıköy-beşiktaş vapur hattını tercih edersiniz. oturmak gibi bir derdiniz olmadığından hiç o bunaltıcı kalabalığa girmezsiniz iskelede.

vapura bindiğiniz an kıç bölgesinde bulursunuz kendinizi ve havayı taramaya başlarsınız martı bulmak için. bir de sigara tüttürmeye başlarsınız. ilk sigaranız bittiğinde ortalarda martı yoktur, hafiften kıllanmaya başlarsınız. ikinci sigaranızı yaktığınızda "geah bili bili bili" şeklinde artık umutsuzluk cümleleri peydah olmaya başlamıştır dilinizde.

artık yolculuk da bitmiştir. vapurdan yavaş yavaş inersiniz sabahki tazeliğinizden eser kalmayarak. sinir küpüne dönmüşsünüzdür. tam o esnada ayaklarına yüksekten bırakıp kırmak amacıyla aldığı cevizi kafanıza bırakır bir karga. artık hayata dair olan bütün öfkeniz kargalara yönelmiştir. bir bankta pusuya yatıp yere simit atmaya başlamışsınızdır. simiti gören kargalar direk yanınıza gelir ve siz de şu motto gelişir; şapı döversen olur mu şeker cinsini siktiğim cinsine çeker. simitlere yanaşan kargalardan birisine usulca yaklaşırsınız, yakalarsınız bir tanesini ve yakalarını kavrarsınız. dirseklerinizi düz konuma getirip kendinizden iyice uzaklaştırırsınız ve birdin kendinize doğru çekersiniz. o esnada kafayı da olabildiğince kargaya doğru itersiniz ve mutlu sonla biter her şey.

edit: referans entry olaraktan;
(bkz: martı bulamayınca kargalara simit atmak)

akabinde; (bkz: simdi sinirden kendimi sikecem)

(bkz: karga)

karganın kurtuluş savaşını görme ihtimali içinizdeki kafa atma isteğini azaltabilir.