mahalle bakkali

mahalle sakinlerinin ne zaman nereye gittiklerini,evlerine ne zaman donduklerini,balkonlarinda ne yaptiklarini,ne zaman cama ciktiklarini dahi takip eden kisilerdir.ornegin;

-mahmut abi 3 ekmek 1 sut ne kadardi?
-hayrola misafir mi var?
-ooehh!!

an itibariyle karşımızdaki bakkalı kasdederek mahallede megafonla:

"hüseyin bakkal dandik, hüseyin bakkal dandik, kayınçom söyledi" sözleri yankılanmakta. allah sonumuzu hayır etsin diyor ve bu espritüel bünyeyi tebrik ediyorum buradan.

mahallenizde bulunan,ahbap oldugunuz,muhabbet ettiginiz,veresiye verip ay basinda odediginiz ya da odeyemediginiz mekanin sahibi olan komsu kisi ve o mekana verilen isim.

mahallenin butunleyici unsurudur.

bazilar cimridir en kucuk demir paranin bile borc olarak verilmesinden yana degillerdir. bunlarin cogunda tarihi gecmis urunler bulunur. bizimkinde kurtlu bulgurlar olurdu.

apartman cevrelerinde supermarket gibi kuruluslar olmadigindan bu gibi yerlerin pasasi sayilan mekan.

(bkz: laz bakkal)

mahalle sakinleri ile icli disli olmus, her zaman " abi bi paket sigara ver, ben sana yarin parasini veririm" denilebilen esnaf.

super ve hiper marketler karsisinda varliklarini veresiye vererek surdurebilen kisiler. asil super ve hiper olan onlardir.

bizim mahallede bi rafet amca vardi mahalle bakkalimiz olarak,ne zaman dukkaninin onunde top oynasak topu elimizden alir kocaman ekmek bicagiyla patlatirdi,yarim saat sonra gider yine kendisinden top alirdik.sene 2005 oldu super marketlerin hegemonyasina karsin rafet amca ufacik dukkaniyla hala ayni yerde dimdik ayakta ama top kesme islerini birakti sanirim.

supermarketlere yenilmemesi icin bir cogumuzun alisverisi kesmememiz gereken esnaf..

batip batmamasi umrumda olmayan insanlardir. mallarini hep 3 4 misli karla satmislardir. insanlarda baska careleri olmadigi icin onlardan almistir. adam yuzde 300 karla sifir stok maliyetiyle mal satar karinin yuzde yirmisi gibi bir orana tekabul eden bir masrafla veresiye seklinde seni finanse eder ki unutulmamalidir ki sattiklari malin parasini da tedarikciye hemen odemezler, yani yillardir gul gibi gecinip gittiler, ben sahsen hic fakir bakkal tanimadim, bunlarin erkek cocuklari da hep piclik yapar en luks arabalara binerler. bu gune kadar iyi kazandilar, simdi ortaya cikip marketleri sehir disina cikarin aciz diye agliyorlar.
(bkz: yok oyle yagma)