yetmisli yillardi bir yaz gunu rumeli kavagindayiz oradan motorla altinkum denilen bir yere gittik...cocukuz tabii o zamanlar baktik kocaman bir magara ee merakta var girdik geziyoruz ...duvarlar sirf resim ve yazi...ama ders kitaplarimizdakilerden degildi onlar...mesela bahadir ayseyi seviyomus yazmis oraya hem aysenin hem kendinin resmini yapmis ...boyle kim kimi seviyorsa resimlemis siirlemis kazitmis oralara hic oyle ayip sozler yok...rengarenk kalpler oklar cicekler her taraf bezenmis bunlarla magaradan ziyade bir mabetmis aslinda....nereye yazacak o zaman gencler nasil olumsuzlestirecekler sevdalarini semtteki cinar agacina kazitsalar kizin bir yakini isi cakozlar...sahildeki banklar keza oyle...onlar da bu magarayi bulmuslardi demek ki....hey gidi gunler...simdi nerelerde kimbilir o insanlar ama merak eden gidip bakabilir...magaraya ne olacak ki duruyodur yerinde o resimler de tabiii...
mağara duvarlarına cizilen resimler
resim sanatının başlangıcını teşkil eden resimlerdir. temelinde büyü olgusu yatar. resimle sembolize ettiği varlığa büyüsel bi yolla sahip olacağını düşünen ilkel insandan günümüze kalan sanat eserleridir bu resimler. sanat eserleridir çünkü her yapıt kendi dönemi içinde o dönemin koşullarıyla değerlendirilir. şimdi ortaya konmmakta olan eserler o günden bugüne üst üste birikmiş bilgilerin, düşüncelerin ürünleridir. bu yüzden kıyaslanmaları yanlış olur.
ilkel insanın resimde kurduğu büyü mantığı aynı çağımız insanının birine kızıp fotoğrafını yırtması, böylece onu sembolik olarak yok ettiğini düşünerek rahatlaması gibi hala vuku bulan içsel bi davranışa dayanır. zaten konu her ne olursa olsun içtekinin dışa vurumundan oluşur resim. bilinç altında ne varsa ortaya döker. istekler, düşünceler, duygular gibi soyut kavramlar somut bi yüzey üstünde ifade edilir. aktarılanlarsa yine farklı bi boyuta götürür kişiyi. yine bu yüzdendir ki resim büyüseldir. mağara duvarlarına yapılmış olan resimlerin büyüselliği gibi.
ilkel insanın resimde kurduğu büyü mantığı aynı çağımız insanının birine kızıp fotoğrafını yırtması, böylece onu sembolik olarak yok ettiğini düşünerek rahatlaması gibi hala vuku bulan içsel bi davranışa dayanır. zaten konu her ne olursa olsun içtekinin dışa vurumundan oluşur resim. bilinç altında ne varsa ortaya döker. istekler, düşünceler, duygular gibi soyut kavramlar somut bi yüzey üstünde ifade edilir. aktarılanlarsa yine farklı bi boyuta götürür kişiyi. yine bu yüzdendir ki resim büyüseldir. mağara duvarlarına yapılmış olan resimlerin büyüselliği gibi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?