louvre müzesi

louvre müzesi (fransızca musée du louvre): paris, fransa’da bulunan dünyanın en büyük müzelerinden biridir. eskiden bir saray olan müze, 1793 yılında avrupa’da ilk kez müze olarak halka açılmıştır. 1980’li yıllarda 1,2 milyar abd doları harcanarak yenilenmiş, 21 metrelik cam piramit giriş de o zaman yapılmıştır. 19. yy. mısır, yunan ve roma eserlerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 30.000 eserin bulunduğu müzedeki en ünlü eserler arasında, milo venüsü, winged victory of samothrace, mona lisa (leonardo da vinci) ve slaves (michelangelo) sayılabilir.

bahçesinde piramitler bulunan, içinde de dünyanın en önemli tablolarının bulunduğu, ölmeden önce gidip gezeceğim yerdir.

http://kvdpsu.org/img/paris-louvre.jpg

http://www.mpq.mpg.de/theorygroup/cirac/people/toth/photos/louvre.jpg

efendim gercek sanat hayranlarinca gidilip gorulmesi gereken bir muze olmakla beraber hafife alinmamalidir. muze gezmek, bir grup resme bakmak, heykellerin fotograflarini cekmek, modern sanat muzesinde yapilan neo classist eseri sandalye sanip uzerine oturmak degildir.

bir kere louvre’nin gezilmesinden once bir alt yapi gerekir. en azindan bir iki ay kitaplar okunmali, eserler arastirilmalidir. sonra louvre’nin icindeki farkli onlarca bolumun icinden hangilerinin ilgi cektigi belirlenmelidir. mutlaka bir rehber yada audio guide kullanilmali, sanatcinin ic dunyasina inilmelidir.

louvre muze magandalariyla dolu turistik bir yerdir. gercekten o kalibrede bir muzeyi gezmek icin yakin bir yerde bir pansiyona kapagi atip en az bir hafta her gun gidip gelmek, gezmek, dolsamak, dinlemek ve dusunmek gereklidir.

ancak o zaman ve o zaman gordugunuz eserler bir kagit parcasi olmaktan cikip sizi open, koklayan, kulaklariniza siirler fisildayip bastan cikaran objeler olabilir.

da vinci sifresi adli kitapta bol bol bahsedilen sahane ve guzide yer.bi de burda fransizlar bi korku filmi cekmislerdir louvre un hayaleti
diye ama gercekten igreti bir filmdir asla tavsiye etmem hatta komiktir yani.

mona lisa adli meshur mu meshur tablonun orjinalinin bulundugu muzedir.

bircok ulkeden asirilmis eserleri icinde barindirir. bu konuda british museum ile yaris icindedir.

muzelerin muzesi olarak anilan saheser. 4 katli olup, bi kati yerin altindadir.

dunyanin en buyuk muzesidir..buyuk oldugu sadece icine girince degil disindanda rahatca anlasilir zira yanindan yuz metreye yakin bir mesafe yurunmesine ragmen hala bitmeyen bir binadir.devasal boyuttadir.paris’in simgelerinden birtanesidir..

her eserin karsisinda 1 dakika durup izlediginizde 2 ayda gezebileceginiz muze.

paris’e yolu dusen herkesin muhakkak gezmesi gereken yerdir.mimari yapisi ile, sanatcilari ikiye ayirmis yapidir.

paris’te bulunan, icinde tablolar,resimler,heykeller ve mobilyalarin bulundugu muzedir.dan brown’un yazari oldugu the da vinci code kitabinda oldukca karsimiza cikan ve icin de ki son yemek tablosunu merak edeceginiz muze.