londra

0 /
eva braun
saat 6dan sonra uyuyan,hic d oyle sanildigi gibi guzel olmayan sehir.bunca zamandir yasiyorum ve iyi tek yanini gormedim.acayip pahali,allah’in her gunu yagmur yagiyo(severm yagmuru ama abartmis burasi),yemek namina hicbir sey yok sabah aksam sandivic yenir.ondan zaten kuru,ciliz insanlar doludur burda.yakisikli tek bi kisi bile goremedim niyeyse.demek ki agatha christie romanlarindan gaza gelip londra diye tutturmamak lazimmis.
oxford,regent street’in de kanimca pek bi numrarasi yoktur aramayi bildikten sonra burdaki her seyi mis gibi istanbulumuzda da bulabiliriz.cibil gezer buranin insanlari sizin icinizde uc kat giyecek ve palto oldugu halde dotunuz donar bunlar terlikle dolasirlar,cogu da ninemin tabiriyle yiril yiril kokarlar.
independence
avrupa’nin en pis $ehri secilmi$.allahtan istanbul bu secimleri yapan insanlarin gozlerine uzak kaliyor, ya da istanbul’u avrupa’da gormuyorlar.
angelus
ingiliz vatandaşlarının dışında her ırktan insanın konuşlanmış olduğu şehir, mimari yapıları ortadan kaldırıp salt insanlara bakarak bir yorum yapılsa muhteşem bir şekilde bir doğu ülkesine ait olduğu söylenebilirdi.
sarhosatlarzamani
istediğiniz saatte istediğiniz yerden evinize dönebildiğiniz, hyde park’da canınızın istediği gibi sere serpe uzanıp keyif yapabildiğiniz, güneş burnunu gösterdiğinde parklarda t-shirtünü çıkarıp sütyenle güneşlenen kadınların yadırganmadığı, soho’ da arkadaşlarınızla şarap içerken yanınızda gaylerin birbirlerine kur yaptıkları, inanılmaz farklı-marjinal gece kluplerinin bulunduğu, insanı manyak edecek kadar müze-sanat galerisi v.b. olan, nerdeyse her milletten insanla karşılaşabileceğiniz, mimarinin korunabildiği semtlerde gezmenin tadını alabileceğiniz, gri ama dolu dolu yaşayabileceğiniz bir şehir. özlenir ara ara.
önemli not: türk arkadaş edinmeden tadını çıkarmaya çalışınız. zira aksi takdirde, ders aralarında türkçe konuşur, öğlen döner yer, akşam da türkçe müzik yapan barlara gidersiniz. bu tarz arkadaşlar londra’yı da hep kötülerler zaten, zevk alamazsınız. tömer’e gidin madem böyle yapacaksınız, manyak mısınız, niye o kadar masraf yapıyorsunuz.
palovera
dunyanin 24 saat canli kaldigi sehirlerinden birisidir.brixton da pushcar cafe , albert’s dog star , clubber icin fridge en sevilen yerleridir.pahali kent kulturune sahiptir.dunyada metronun ilk kuruldugu yerdir.ulasim sorunu olmamakla beraber bir ucundan bir ucuna en fazla 30 dakikada gidilir.yasayanlar yasli ingilizler ve ogrenciler olarak siniflandirilabilir.
isyankarmuhabir
3-4 ay gecırmeme ragmen güneşe hasret kaldığım ama bir o kadar da eğlendiğim sevdigim, kültürüne bayıldığım evropa şehridir. iyi bir turistseniz şehri dolaşmak için 1 hafta bilemediniz 10 gün yeter. bir türk olarak illaki türkmahallesini öğrenmek gerekir, birçok ihityacınız buradan kolayca halledebilirsiniz. ama genede eğlenmek için buradaki mekanlardan sa mahalle aralarında ki pub ları tercih edin, hele gerçek bir irish pub bulursanız çok eğlenirsiniz. birde tabii londranın aktif gece yaşantısına balıklama dalın derim ben. ministry of sound iyi bir başlangıç olacaktır, yada david guettanın da hafatnın bir kaç akşamı çaldığı pasha ya atın kendinizi. bütün büyük ve iyi clublarda dress code geçerlidir dikkat edin.
independence
bir kac gundur gocmenlerin cati$malari altinda olan $ehir.

polis kur$unu ile hayatini kaybeden bir genc ve ardindan ba$layan olaylar. londra bildigin yaniyor, ceteler caddelere ta$ti. $ehirdeki turkler guvenliklerinden endi$e ediyorlar zira dukkanlari yagmalaniyor. polise haber veren turkler polisten $u cevabi aliyor;

+ dukkanlarinizi kapatip evinzie gidin, biz gelemeyiz.

lan?

sen gelemezsen sen neden polissin? polis ne i$ yapar ingilter’de?

turkler ellerinde sopalarla olaylarin kendi bolgelerine sicramasi durumunda kendi guvenliklerini saglayabilmek adina hazirda bekliyor. vay arkada$.
mono
kalabalık nüfusu ve çarpık kentleşmesiyle şehrin göbeğinde kaybolma riski yüksek olan ingiltere başkenti.
lost kidy
soguk sisli puslu azıcıkta olsa insanın içini karartan ama sık ve sıcak ortamlarıyla dısarıdaki yagmurdan bile keyif alabileceginiz.dünya sehri kavramına cok uygundur.tüm avrupa kentleri kadar pahalı olup ekstra bir durumu olmadıgını düşündügüm ülkedir.ayrıca londrada yol sormak için bile lütfen demek,hersey için rica etmek gerekir.yoksa cevap alamazsınız.gidip gezilesi bir şehir olmakla birlikte 3 sınıf muamelesi gördügümüz ülkededir.
1-kendileri
2-hintliler(bir zaman sömürgeleri olması sebebiyle)
3-digerleri
gün gectikce giriş çıkışlar ve vize işlemleri zorlamaktadır.yeşil pasaporta vize uygulan 4 ülkeden birinin başkentidir.
angelus
ingiltere’nin ve birleşik krallık’ın başkentidir.0 derece meridyeninin geçtiği greenwich londra’dadır.dunyanın en önemli iş ve finans merkezlerinden biridir. 8 mılyon nüfusuyla ab nin en kalabalık kentidir.(greater london 12milyon) 300’den fazla farklı dil konuşulmaktadır. uluslararası turizmin kesişme noktasıdır.5 uluslararası havaalanı bulunmaktadır.bunların en büyüğü heathrow’dur.en önemli turistik mekanları, parlamento binası,tower bridge,tower of london,buckingham sarayı,trafalgar meydanı ve london eye dır.nüfusu 7.200.000’dir. km² ’ye 4.573 kişi düşmektedir.merkez şehir city of london ve 32 borough(türk yerel yönetim sistemindeki ilçe benzeri) dan oluşur.avrupa’da en fazla beyaz olmayan nüfusun yaşadığı şehirdir. yeşili bol olan bir şehirdir. londra’da 143 adet kayıtlı park ve bahçe vardır.
pinkcat
son derece gelişmiş ve biraz karmaşık bir metro hattına ev sahipliği yapan şehir.birbirinden ünlü tarihi eserler ve güzel parklar barındırır.bazı terör olaylarına sahne olmuştur.thames nehri ile ünlüdür lakin bu nehir çok pis kokar.her daim kalabalık ve canlıdır.gidilesi,görülesi,sevilesi,özlenesi bir yerdir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol