son zamanlarda izlediğim en harika filmdi. esasında bir çoğunuz bu filmi görmüş geçirmiştir, hatta unutmuştur bile, sinemada gösterildiği döneme yetişemedim, daha sinemayla yeni tanışmıştım o zaman, televizyonda da göremeyince ancak videoda izleyebildim, keşke daha önce görebilseymişim. şu sıralar izlediğim ve de üstüne yazı yazmaya değer görmediğim bir ton film oldu, eragon olsun, çılgın dostlar isimli mecburen kardeşim için gittiğim vasat animasyon olsun, evde izlediğim yeni çıkan filmler olsun, hiçbiri beş para etmeyen filmlerdi, neredeyse tutkuyla bağlandığım sinemadan soğuyacaktım, ama leon filmi beni ipten döndürüp sinemayı tekrar sevmemi sağladı. filmi tek başıma karanlık bir odada seyrettim, iyi ki tek başıma seyretmişim, bu filmle ve duygularımla baş başa kalmamı sağladı, filmi resmen yaşar gibi seyrettim.
leondan söz edipte natalie portmandan söz etmemek olmaz, filmin en önemli unsurlarından biriydi kuşkusuz, onun yerine filmde başka bir kız çocuğu olsaydı asla onun kadar o role yakışamazdı, kusursuz bir güzelliği ve sevimliliği var, filmde çok sevimli bir şekilde gülüyor (restauranttaki o uzun kahkahası insanın yüzünde ister istemez tebessüm oluşturuyor), çok sevimli bir şekilde şarkı söylüyor, ve henüz on iki yaşında olmasına rağmen harika bir şekilde ağlıyor, oyunculuğuna ve kendisine hayran olmamak imkansız. natalie portmanın oynadığı mathilda leona yaşama sevinci veriyor, onu hayata bağlıyor, sevgiyi öğretiyor. bir çok kişi ikisi arasındaki aşk kokan ilişkiyi yadırgayabilir, (zaten bu filmin izleyiciye sorduğu en önemli soru, böyle bir ilişki doğru mu şeklinde) ama ben hiçte yadırgamadım, zaten buna aşktan çok sevgi demek daha doğru, aşkla hiç tanışmamış ufak bir kız çocuğu için bu duygu aşk olabilir ama leon mathilda ile arasındaki bu duygunun sevgi olduğunun farkında ve filmde onun ileri gitmesine hiç izin vermeyerek en doğrusunu yapıyor, evet aralarında bir sevgi bağı var ama ne sevgi, görebileceğiniz en kuvvetli sevgi! otelde özel bir tim silahlarıyla etraflarını sarmış, leon havalandırmadan mathildanın gitmesi için diretirken müthiş bir duygu patlaması yaşanıyor, filmin en güzel sahnelerinden birisi, eğer hassas biriyseniz ağlamanıza bile neden olabilir.
bu film hakkında daha çok söylemek istediğim şey var ama şu an tek kelimeyle afallamış vaziyetteyim, ama filmi izledikten hemen sonra üstüne bir şeyler yazma fırsatınıda kaçırmak istemedim, belki daha sonra daha derli toplu bir şeyler yazıp bu film için tekrar başınızı ağrıtabilirim. bir özeleştiri yapmam gerekirse bu yazıyla berbat bir yazar olduğumda tescillenmiş oldu açıkçası, keşke iyi bir yazar olsaydımda size leon filmi hakkında sunulabilecek en mükemmel sözcükleri sunsaydım! ya da siz bırakın bu berbat yazarı okumayı, leonu izleyin, izlediyseniz bir daha izleyin, bir daha izleyin, sonra birde benim için izleyin, eğer filmi beğenmeyeniniz olursa bana istediği hakareti yapıp topa tutabilir, ben bu filme kefilim.
leon
shape of my heart çalarken ağlatan, natalie portmanın henüz 14 yaşında olduğu filmdir kendisi
natalie portman bu filmde oynadığında daha 13 yaşındaymış. la güzel kadın ba.
özellikle son sahnelerin insanın içinde bir yerleri delik deşik ettiği filmdir.
(bkz: her izleyişte ağlatan filmler)
(bkz: her izleyişte ağlatan filmler)
her defasında ayrı bi tat verir, leon. izlerken boğazımız düğümlenir, leonun şaşkın aşık haline güler, " this is from mathilda " sahnesinde yüreğimiz sızlar ve son sahnedeki " shape of my heart" şarkısıyla yaşlar gözlerimizden akıp gider. hangi beyin, yetenek ve yürek gücüyle yazılıp yönetilip oynanmıştır bu film!?! her şey olağanüstü olan filme bir de şarap misali yıllandıkça tadı güzelleşen " shape of my heart " şarkısı da eklenmiştir ve eser kusursuz olmuştur. amatöründen profesyoneline kadar herkes ama herkes adeta muhteşemliğin de muhteşemliğine oynamıştır bu filmde.bu filmi tamamen başka bi kategoriye , sadece kendinin olduğu tek filmlik bi kategoriye almak gerek.film sözlere dökülemiyor, yok yok olmuyor.imgeler kullanıp metaforlar yapsılsa dahi yetmiyor. bu film film değil arkadaş, bir rüya sanki. hergün görünmesi temenni edilen bakire bir rüya gibi, kusursuz ve olağanüstü... filme ek olarak da seat araba firmasının leon ismini verdiği ateşböceği tadında bir arabası vardır. çok sevdiğimiz bir şahsın arabası leon ve en çok sevdiği filmlerden biri de leon olunca ,leon ismi hem film hem araba ile tamamen bir bütün olmuştur, bende. umarız bütünlük bozulmaz efendim...
gary oldman’ın ruh hastası ajan norman stansfield karakterini canlandırdığı pek leziz filmdir.
sonundaki shape of my hearın ansızın girişi gerçekten muhteşem. mathilda hiç büyümeseydi dedirten film.
mathilda ve leonun taklitlerle birbirlerine kişi anlatma sahnesi vardır. hiç unutamam o sahneyi. gene kellyi yaparken yarıldığımı hatırlıyorum.
matilda ve leonun imkansız gibi görünen aşkını anlatır.matila 12 yaşında sorunlu bir kızdır,leon tetikçi ve aşkı uğruna hayatını kaybeden adam.izlenmesi gereken filimdir.
filmin sonunda aglamasa bile ici cız etmemis adamdan cekinmek lazımdır.
jean renoya aşık olduğum ve evet ya birine aşık olmak için demekki yakışıklı olması gerekmiyor dediğim filmdir..natalie portman ise daha göt kadar küçücük bi kızken bile nası ettiyse sexy olmayı başarmış ve alla alla bacaksıza bakale gibi bi yoruma sebebiyet verdirmiştir.
(bkz: jean reno)
yıllardır sürekli aklımdan çıkmayan filmdir.tek kelimeyle bir başyapıttır.
metal kapaklı manyak güzel film
if i told you that i loved you
youd may be think theres something wrong.
i am not a man with too many faces
the mask i wear is one
youd may be think theres something wrong.
i am not a man with too many faces
the mask i wear is one
inanılmaz güzel ve duygusal bir film....
nihayet aralık ayında dvd reyonlarındaki yerini alacak olan filmdir.
ilk izledigimde kucuk bir kizdim ve filmi izledikten sonra gidip stingin field of gold albumunu satin almistim.hayata fon muzigi olabilecek bir sarki ve jean & natalienin unutulmaz oyunculugu..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?