kenan evren dururken cumhurbaşkanı aramak

(bkz: aramaya inanmak)

sakaysa hic komik degil ciddiyse cok komik olan onerme bile diyemeyecegim harflerin yanyana gelmis hali.

bu ülkede kenan evren varken durmak kadar acı bir durum tesbiti.

(bkz: hakkında bu kadar çok entry girilince kenan evren cumhurbaşkanı oldu sandım)

(bkz: delinin biri kuyuya bir ta$ atmı$ kırk tane akıllı çıkaramamı$)

(bkz: kenan evren cumhurbaskanı olursa muhtemel gazete mansetleri)

muasır medeniyetler seviyesindeki bir ülkenin cumhurbaşkanı da yine o seviyede olmalıdır. post modern zamanların en mükemmel adayı bile denebilir kendisi için.

laikliğe inanmıştır ama dindardır; asker kökenlidir ama sanatçı ruha sahiptir. hazır anayasa değişikliğine gidilirken, kendisinin ikinci kez seçilmesine mani olan maddeyi de kaldırırlarsa, her şey yoluna girer netekim.

dokulmesine sebep oldugu kanlardan tuvaline kirmizi boyalar yapar ve bu boyalarla kizil ganj nehri resimleri cizip bu nehrin suyunda gunahlarindan arinmayi ba$arabilirse neden olmasin.ancak kizil ganj nehri nasil ki kenan evren’in tuvalinde sadece bir boyadan ibaretse, bu arzu da sadece bilgi sozluk’te acilmi$ son derece anlamsiz ve gereksiz bir ba$liktan ibarettir.

(bkz: kenan evren dururken harıl harıl seri katil aramak)

(bkz: ebenin amı scofield)

(bkz: hala duruyor mu ya o)

buyuk hatadir.

cumhurba$kani diye kimi bulsak nasil olsa kenan evren onu da iceri attirirdi.

arayan mevlasını da belasını da bulur demek istediğim başlıktır.

kenan evren’i mi arıyorsunuz? çok uzağa gitmemelisiniz. marmaristeki evimin yakınlarındaki evinde yardımcılarının yardımıyla yaşamaya çalışıyor kendisi. yalnız gecen ay nalburda gördüm kendisini pek bir bunamış resim yapmak için duvar boyası almaya çalışıyordu... cumhurbaşkanı dediğin de öyle olur di mi.. tablolar boyalar oohh missss.

recep tayyip erdoğan dururken cumhurba$kanı aramak ile aynı tesiri uyandırır bünyede.

darbenin global dünyada yeri yok onu kabul etmek gerekir fakat 60-80 dönemlerinde dünya bu kadar global değildi yani en azından televizyon çok yaygın değildi ki siyasetçiler toplumsal olaylarda halkın nabzını hızlı bir şekilde indirebilecek demeçler için uygun bir ortam yoktu. ülkenin gün geçtikçe iç savaşa doğru gittiği bir sag-sol alevi-sunni çatışmaları olduğu dönemden bahsediyoruz. hani diyorsunuz ya işte bir sağdan bir soldan astı diye kenan evren asmasa zaten birbirlerini öldüreceklerdi ve 12 eylül öncesi ölen insan sayısı ve idam edilen insan sayısına da bakmak lazım. darbe illa şart değildi tabii ki iktidar ve muhalefet o kadar zayıf bir dönemdeydi ki uzun süredir cumhurbaşkanı seçememişler ve artık bu durum o kadar sıradan gelmekteymiş ki cumhurbaşkanlığı seçim turları küçük haberler halinde gazetelerde yazılırmış zaten paşada demiştir yönetselerdi darbe yapmazdık diye. darbeyi dış güçlerin yaptırdığı için sevmeyen bir grup var bide ingilizlerin bizim çocuklar ihtilal yapmış muhabbeti işte bilirsiniz yani zaten bunu diyen biri pek siyaset bilen biri değildir çünkü ingiliz politikası diye birşey var bu adamlar herşeyi kendine mal etmeyi seviyor hem mantıklı düşünürsen adamlar kontrgerilla ile sag-sol çalışmalarını alevlendirmeye çaba gösteriyor neden darbe yaptırsinlar ki? velhasıl efendim darbe sevici biri değilim fakat dönemin şartlarını bilmeden fütursuzca eleştiri yapanlara tahammül edemiyorum bizde eleştiriyoruz ama 17 yaşında çocuğun yaşını büyütüp asmasini eleştiriyoruz işkenceleri eleştiriyoruz bunlar yanlış şeyler tabii ki. bir kere paşanın genelkurmay başkanı olması düşük bir ihtimalken ona genelkurmayın yolunu açan süleyman demirel'dir. kötü de bir cumhurbaşkanı olmamıştır yani en azından daha kötüsünü tanıyorum.

edit: ingilizler değil amerikalılar söylemiş.