kemal kılıçdaroğlu

demosu iyiydi ama tam sürümüne geçince ne çok bugı varmış anladık.

partinin başına önder sav sayesinde geldi. fakat, önder sav’ın kuklası olur diyenleri ters köşeye yatırdı. öyle yada böyle chp bir iç savaşa sürüklendi. hem de seçime bu kadar az zaman varken. rte’nin, kendisine bel altından vuracağı o kadar çok malzeme çıktı ki şu ana kadar, seçime kadar çok daha fazlası da çıkacaktır.

miting meydanlarında ne acımasız sataşmalar olacaktır kim bilir? rte’nin saygıya-seviyeye dikkat edeceğini hiç sanmıyorum. önce kılıçdaroğlu’nun deniz bayka’ı sırtından vurduğundan bahsedecektir. sonra seks kasetini önder sav’la birlikte kemal bey’in düzenlediğini iddia edecektir. sonra kemal bey’in suç ortağı önder sav’ı da sattığını anlatacak ballandıra ballandıra. son vuruşu da "referandumda kendi fikri doğrultusunda oy kullanamayan bi adamdan ne hayır gelir" aparkatıyla yapacaktır ki şimdiden sinirime dokunmaya başlıyor oluşacak ortam. liverpool atakları karşısında ne yapacağını bilmez haldeki beşiktaş gibi görüyorum kemal kılıçdaroğlu’nu. umarım tez zamanda işleri yoluna koyar((bkz: işleri yoluna koymak)) da adam gibi bir seçim stratejisi belirler. kriz yönetimi kriz yönetimi dedikleri şeyi nasıl yönetecek bakalım? 2-0’dan 3-0’dan maç çeviren beşiktaş görmüşlüğümüz de vardır çok kez.

önce bıyık sorununu çözmesi gereken şahıs. o bıyıklar olmadan bir seçimde barajı geçerse, diğer seçimde sabahın köründe kalkıp kendisine oy bile verebilirim. bilinçsiz seçmen, 12 eylül çocuğu ley ley ley.

bir oyla evet çıkarsa intihar etsin.

http://tinyurl.com/36s9lxb
haberde de görüldüğü gibi cumhuriyet bile dalga geçmiştir kendisiyle. müstehak.

"biz hedefledigimiz noktaya ula$tik" $eklinde bir basin aciklamasi yapti $imdi.

e biz sizin hedefinizi istanbul buyuk$ehir ba$kanligi zannediyorduk? meger sadece istanbul’da %40 lik bir oy oranina oynami$lar kendileri. %40 i aldin mi tamam, refahtasin demek ki.

29 ekim resepsiyonuna katilmama karari almi$ kendisi.

ko$k resepsiyonuna gitmek yerine bagdat caddesinde duzenlenen cumhuriyet yuruyu$une katilmi$. takdir ettim.

kendisine büyük sempatim olmakla birlikte; mustafa sarıgül’ün, chp genel başkanlığında daha başarılı olacağına inanıyorum. samimi bir siyasetçi ve iyi bir hatip, akp’nin karşısında güçlü bir rakip.

an itibariyle kadir topba$’la %1,5luk farkla ba$a ba$ gitmektedirler.


yoksa...

yaş da herhangi bir ihraç kararı çıkmamasından dolayı nereye saldıracağını şaşırmış olan deniz baykal tarafından yaşar büyükanıt a yönlendirilmiş olan siyasidir. hayır arkadaşım her şeyi düzelttin, yanan ormanları söndürdün, ekonominin düzelmesi için atılımlar yaptın, doğalgaza, elektiriğe yapılan zamları önledin, bi yaşar büyükanıt ın emekliliğinde kullanacağı zırhlı aracı tartışmak mı eksik kaldı? güzel yurdumda bir söz vardır "ölüyü diriyi siktin gözünü ona mı diktin" şeklinde. he arkadaşım, gözünüzü oraya mı diktiniz? yapmayın, etmeyin. yediğiniz lokmalar boğazınıza dizilir sonra.

"milletvekili, chp grup başkanvekili olmasa ne olurdu" diye düşündüğüm şahıs. eski bir bürokrat, yanılmıyorsam ssk’da idi.
deli gönül, türkiye gerçeklerini bilmesine rağmen milletvekili denince, parti denince, hele bir de ana muhalefet partisi denince daha doğru düzgün laflar bekliyor; laftan da öte icraat bekliyor.
muhalefetin sürekli oy kaybettiği tek ülke, belki de türkiye’dir. adeta "nasıl dibe vururuz" diye çalışıyorlar, 1999’da yedikleri tokat akıllarını başlarına getirir gibi olmuştu, gelmemiş demekki, belki de yoktur da o yüzden gelmemiştir.

rte’nin hakkında teneke değerlendirmelerinden sonra $u açıklamaları yapmı$tır:

“daha önce gittiğimiz pek çok yerde bir kaygı hissediyordum. yurttaşlarımızın gözlerinde akp’nin baskısında kaynaklanan bir kaygı vardı. o baskı davranışlarına dahi yansıyordu. zonguldak’ta gördüm ki şimdi bu kaygıyı, baskıyı üstlerinden atmaya başladı yurttaşımız. akp baskısı dağılıyor, dağılacak. özellikle kadınlarımızın ve gençlerimizin ilgisi, bana gelecek için umut veriyor. çok heyecanlı yurttaşlarımız. bu da yalnız bana değil, tüm topluma umut vaat ediyor. çok güzel bir tablo. bunu zonguldak’ta yakaladık. baraj kapakları açıldı, nehir yatağında ilerleyecek. recep bey’in de telaşı bundan. ancak merak etmesin telaşını anlıyor, sıkıntıları da tahmin ediyorum. bir şeyi bilmesini, biliyorsa da hatırlamasını çok istiyorum. yunus emre’nin ‘biz kimseye kin tutmayız, düşmanımız kindir bizim’ dizelerini. daha sağduyulu, daha hoşgörülü bir politika izlemesini öneririm.”

deniz baykal gibi olmasin istiyorum, sirf hukumet aka ak dedi diye aka kara demesin istiyorum. henuz hicbir $eyi konu$madan tarti$madan gemileri yakmasin, uzla$ma yanlisi olsun istiyorum. meclis ba$kaninin "kilicdaroglu ile ba$bakan bir araya gelip teroru tarti$mali" onerisine olumlu cevap vererek esasen deniz baykal ile arasindaki farki da ortaya koymu$ oldu. hep boyle devam etsin.

deniz baykal’dan korkusu mu vardir yoksa kendisine a$mi$ bir saygisi mi vardir bilinmez. deniz baykal medyaya ne demec verse kilicdaroglu’nun yorumu $u $ekilde oluyor;

" elbette eski genel ba$kanimizin tespiti cok dogru."

e her $eyi cok dogruydu da neden halen muhalefettesiniz siz be adam. baykal’in degil senin dogrularin on planda olsun artik, birak ataerkilciligi.

30 mart 2014 türkiye yerel seçimlerinde oyunu chp’ye atmış biri olarak bu adamın asla bir politikacı olmadığını düşünürken referans olarak aldığım adam ne yazık ki recep tayyip erdoğan oluyor. bu ülke de her zaman yalan atan kazanmıştır, vaatlerini işkembeden sallayan oy oranını daima yükseltmiştir. çünkü bizim insanımız sebepsiz inanmayı seven insanlardır. bu ülkede dürüst olmak ve dürüstçe yönetmek istiyorsan, yalan dolan ile başa geleceksin. başa geldikten sonra dürüstlüğünü ortaya koymalısın.
tek siyaset aracın iktidar partisinin icraatlerini eleştirmek olmamalı. kemal bey şimdiye dek sadece bunu yapmakta ne yazık ki. yolsuzluk tapeleri ve bilumum diğer kayıtlar çıktı ortalığa, muhteşem bir koz idi bu chp için ama halinden memnun olan her parti gibi chp de "ben burda iyiyim hacı" dedi ve sustu. monoton mitingler, salak salak konuşmalar ile geçiştirildi bu seçimler chp açısından.
çok afedersiniz ama ne güzel demiş neysen teyfik;
insanoğlu tuhaftır
her bir lafı kaldırmaz
ibne dersin kızar da
sikersin aldırmaz.

toplumun genel yargısı dürüst ve iyi bir insan olduğu yönünde, ha keza benim şahsi fikrim de o yönde evveliyatından beri ve hiç değişmedi. ancak yine evveliyatından beri sahip olduğum bir başka fikir de hiç değişmedi. her ne kadar son donemlerde ciddi ve etkili cikislar yapsa da yine de hitabet konusunda eksik ve siyaset hitabetten gecer. erdogan ile arasindaki en buyuk fark budur neredeyse.

hitabetini cok acilen gelistirmeli, vurgulamalarini ve tonlamalarini doğru yerlerde yapmali.

bir diğer konu ekrem imamoğlu'nu yahut mansur yavaş'ı cumhurbaşkanı adayı göstermemek konusunda ısrarci. sebebi ise buyuksehir belediye meclislerinde yeterli cogunluga sahip olmamak ve dolayisi ile secilen kisinin yerine yeniden chp'li birisini koyamamak.

ya iyi hos da ülke mi önemli şehir mi? sen iktidari al yerel secimlerde zaten yeniden alirsin buyuk ili, önce iktidari al.

yok, sanirim illa kendisi aday olacak.

olmasin.

toplumda karsiligi erdogan karsisinda galibiyet alacak kadar buyuk değil. dini acidan bakacak olursak bile geneli sunni olan bir toplum, basina alevi bir baskan secmez, bu sebeple tarikatlardan ve benzeri dini topluluklardan zaten oy alamaz. ote yandan dini bütün insanlardan da oy alamaz her ne kadar cahilce ve sacma olsa bile.

yine söylüyorum, toplumda karsiligi erdogan kadar guclu degil, en azindan henuz. tum anket sonuclarinda bariz sekilde kaybediyor erdogan'a karsi. oysa yavas yahut imamoglu erddogan'i acik ara yenip bitiriyorlar.

ülke 5 sene daha erdogan'a katlanamaz, biter tükenir. vazgec bu inattan. iki belediye baslanindan hangisini aday gostersen bile galibiyet neredeyse garanti. sen aday olursan da maglubiyet neredeyse garanti.

imamoglu yahut yavas'i aday gostermeyip kendin aday olursan, millet ittifakina oy vermeyi dusunenler bunu kendilerine, hatta belki de vatana ihanet raddesinde goreceklerdir.

vazgec bu inattan sayin kilicdaroglu.

başarılı olduğu iddiasını şaşkınlıkla, istifa etmeyeceği beyanını üzüntüyle, dinden imandan dem vurmasını buruklukla, etkili cümleler kurma çabasını ve yüzüne gözüne bulaştırmasını acıyarak izlediğim chp -maalesef- genel başkanı..

somali’ye yaptığı ziyarette, türkiye’deki her üniversitede ikişer somalili gencin okutulmasını önermiş, gayet mantıklı bir şekilde.

ekmek, süt vermekle olmuyor. madem yardımlarımız da geçici değil, bu da hayata geçer umarım.

tayyip erdoğan’ın "somali’de okullar, yollar, konutlar, hastaneler yapacağız" sözünü gözönüne alarak, kimse kılıçdaroğlu’yla dalga geçmesin.

dün twitter uzerinden bir cagri yapti 14 mayıs 2021 kılıçdaroğlu'ndan erken seçim çağrısı basliginda gorebilirsiniz.

sahsi kanaatim erken secim icin erken, henuz akp tabani tam olarak olan biteni goremedi, gorse de algilayamadi. gelenekselci insanlari daha once alismis olduklari seyden ayirmak son derece guc. sigara icen birisinin sigaranin tüm zararlarini bilmesine ragmen sigarayi birakmamasi olarak da dusunebilirsiniz durumu.

velhasili zaman secim zamani degil ama diyelim ki iktidar kanadindan da olumlu dönüş aldi bu fikir ki mumkun degil, yine de aldi diyelim.

kilicdaroglu hicbir sekilde kendisi aday olmamali. kilicdaroglu'nun sahsinin en azindan muhalefetinin toplumda tam bir karsiligi yok, henuz olusmadi. aleviligini bile bahane edip oy vermek istemeyecek cok kisi olacaktir dogrusu kilicdaroglu bu seneye kadar son derece pasif bir muhalefet sergiledi ama bu sene ipleri aldi eline. yine de toplumda bir kasrsiligi henuz olusmadi.

aday olarak önce mansur baskan, sonrasinda ise ekrem baskan dusunulmeli. sanirim bu isimler aday olduklarinda mevcut makamlarini birakmak zorunda da degil, yahut olmamali. binali yildirim ibb baskanligi icin secime girdiginde aktif gorevi devam ediyordu, hatirlatmakta fayda var.

kilicdaroglu kesinlikle aday olmamali.