asansoru acarsiniz, karsi komsunun ayakkabilarina carpar kapisi, o ayakkabinin bir teki bir tarafa oteki baska diyarlara dogru firlar. ozellikle misafir gelmisse, o ayakkabi golunun uzeriden kendi kapiniza yonelmeye calisirsiniz. ayakkabilar ezilir, ayaginiz kayar. sinirleriniz gerilir. karsi komsunun kapisini calip, bir dostumuz var medeniyet, tanistirabilirim isterseniz, kendisi bizim evde ayakkabilikta konuslanmis durumda dersiniz. o an karsi komsunuz ile iliskinizin koptugu andir. yani kisaca, butun bu hikayeye sebebiyet veren eylem.
karşı komşunun ayakkabılarını dışarda bırakması
- fazla uzaklaşmış olamazlar, ayakkabılar hala kokuyor...
+ evet abi sizinkiler bizim evde çay içiyorlar, sen de buyur dışarıda kalma.
+ evet abi sizinkiler bizim evde çay içiyorlar, sen de buyur dışarıda kalma.
sigarayı bırakmadan önce izmariti atardım içlerine...
söndürmeden değil len!
şimdilerde çiğniyorsam sakız bırakıyorum içine.
halen yakalanmadığım gibi onlar da ayakkabılarını dışarda bırakmaktan vazgeçmediler.
ne inatmışız arkadaş yaa!
söndürmeden değil len!
şimdilerde çiğniyorsam sakız bırakıyorum içine.
halen yakalanmadığım gibi onlar da ayakkabılarını dışarda bırakmaktan vazgeçmediler.
ne inatmışız arkadaş yaa!
klasik bir kırmançi hareketidir.
daha beteri tüm apartmanın ayakkabılarını dışarıda bırakıp evlerde yapılan yemek kokusuyla ayak kokusunun karışmasıdır.
hayatımın bir döneminde maruz kaldım bu duruma, o yüzdendir bu dengesizliklerim.
hayatımın bir döneminde maruz kaldım bu duruma, o yüzdendir bu dengesizliklerim.
olumcul bır koku . hele bırde ayakkabı ters durmasın tarzında bır takıntın varsa zor.
birçok yerde yaşanılan bir örnektir. fakat yanlıştır. zira hırlısı vardır hırsızı vardır. ne bilem belki bundan rahatsız olup ayakkabının içine meyve suyu döken falanda olabilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?