bir nazim hikmet ran siiri
karli kayin ormaninda
yuruyorum geceleyin.
efkârliyim, efkârliyim,
elini ver, nerde elin?
ayisigi renginde kar,
kece cizmelerim agir.
icimde calinan islik
beni nereye cagirir?
memleket mi, yildizlar mi,
gencligim mi daha uzak?
kayinlarin arasinda
bir pencere, sari, sicak.
ben ordan gecerken biri :
"amca, dese, gir iceri."
girip yerden selâmlasam
hane icindekileri.
eski takvim hesabiyle
bu sabah basladi bahar.
geri geldi memedime
yolladigim oyuncaklar.
kurulmamis zemberegi
kuskun duruyor kamyonet,
yuzduremedi legende
beyaz kotrasini memet.
kar tertemiz, kar kabarik,
yuruyorum yumusacik.
dun gece on bir bucukta
olmus berut, tanisirdik.
bende boz bir halisi var
bir de kitabi, imzali.
elden ele gecer kitap,
daha yuz yil yasar hali.
yedi tepeli sehrimde
biraktim gonca gulumu.
ne olumden korkmak ayip,
ne de dusunmek olumu.
en acayip gucumuzdur,
kahramanliktir yasamak :
olecegimizi bilip
olecegimizi mutlak.
memleket mi, daha uzak,
gencligim mi, yildizlar mi?
bayramoglu, bayramoglu,
olumden ote koy var mi?
geceleyin, karli kayin
ormaninda yuruyorum.
karanlikta etrafimi
gunduz gibi goruyorum.
simdi surdan saptim miydi,
sose, tirenyolu, ova.
yirmi bes kilometreden
piril pirildir moskova...
14 mart 1956,
moskova, peredelkino
karlı kayin ormanında
zülfü livaneli deyince aklıma gelen şarkıdır.
türkiyede bulunan türü için lat.kayın:fagus orientalis(doğu kayını)
fikret kizilok un zulfu livaneli yi, sarkisinin bestesini yanlis yapmakla elestirdigi siir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?