gaziantepi anlatan bir kahramanlik turkusu.kimindir neden yazmi$tir ne zaman yazmi$tir bilemem.i$te sozleri.
antepin harbine onbir ay oldu
kanimiz kurudu benzemiz soldu
analar babalar yaslarini doktu
vurun antepliler namus gunudur
vurun antepliler mertlik gunudur
atina binmis de elinde dizgin
girdigi cephede hic olmaz bozgun
ceteler icinde (gardas) yilanim azgin
vurun antepliler namus gunudur
surerim surerim gitmez gadana
fransiz gursunu degmez adama
gara haberimi verin anama
vurun antepliler namus gunudur
kara yilan der ki harbe oturak
nerde dusman gorsek orda bitirek
kilis yollarindan kelle getirek
vurun antepliler namus gunudur
kara yılan
nazim hikmet’in muhtesem bir siiri. bu siir nazim hikmet’in yanlis hatirlamiyorsam "kuvay-i milliye" isimli siir kitabinda bulunur.
ilk dizesinden sonraki kismi cem karaca tarafindan son derece gaza getirici sekilde yorumlanmistir.
sezai karakoç un bir şiiridir..
kara yılan
güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeye
pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
günahlarım kadar ömrüm vardır
ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
saçlarımı acının elinde unutuyorum
parmaklarımdan süt içemeye çağırıyorum seni
ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
seni süt içmeye çağırıyorum parmaklarımdan
kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan
kara yılan
güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeye
pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
günahlarım kadar ömrüm vardır
ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
saçlarımı acının elinde unutuyorum
parmaklarımdan süt içemeye çağırıyorum seni
ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
seni süt içmeye çağırıyorum parmaklarımdan
kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan
(bkz: mg3)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?