kanistan
adini bilmiyorum, dinini sormuyorum,
kursuna hedef olan cocuklar goruyorum.
babasinin kucagi ona kan dolu canak,
kizil kana boyandi, minnacik el ve yanak.
cop kutusu bir siper, kollardan zirh gerildi,
kucaginda cenaze saskin baba delirdi.
“baba bu gun son gunum, gunesi son gorusum,
bu yasimda ne kahir ne zulumler gormusum.
bu gun beni kucakla, son bir defa sar beni,
gormeyen gozlere bak, bu bakis yakar beni”
babasinin elinden tutmus geziniyordu,
ne bilsin bu zalimler, kusatmis guzel yurdu.
belki balon alacak, belki de bir oyuncak,
onu simdi cennette melekler sallayacak.
yolunu kaybetmis bir divane misaliyim,
ben bugunun gercegi, yarininin masaliyim.
yandi yikildi birden dunyanin dort etrafi,
kim kimden yana simdi, bilen var mi tarafi?
gozleri kan canagi, ellerinde kelepce,
daha dun gibi sicak hama, gazze, halepce.
vampirin tek vatani bu gun artik kanistan
sunulur oldu size mazlumun kani tastan.
kar bile kirletiyor, yagdigi mekanlari,
kimin icin akiyor mazlumlarin kanlari?
yagmurlar karistirdi kanlari ummanlara,
tarih bile yabanci kaybolan zamanlara.
dokulen yapraklarin orttugu milyon beden,
neden her yer kan revan, neden bu olum neden?
toprak dahi kan rengi goklerde kizillik var,
okyanuslar kabardi, ne marti ne balik var.
her yer simdi kan golu, her yer simdi kanistan,
sanki yer gok birlesti kurtulus yok mahpustan.
herkes avci misali, her yan hile ve tuzak,
batik bir gemideyiz kara simdi cok uzak.
minnacik bir cift yurek kus oldu havalandi,
sokaklar ciglik ciglik, feryatlar yankilandi.
imdat sesine bile kursun sikan eller var,
mamayi tadamadan susan nice diller var.
yer ve gok sahit simdi cigliklara havara,
yeni guller acar mi, bu gelecek bahara?
bomba, barut, tank, tufek, ates simdi kanistan,
yine bulbuller otsun, acsin bostan gulistan.
gunesi gizlemisler, meydan bulutun sisin,
bu savas olumudur duygu, vicdan ve hissin.
bagirsak duymuyorlar, duysa ses vermiyorlar,
bu dunya cok daraldi, size yer yok diyorlar.
karanliklar zifiri, golgeler de dehsette,
bir festival mevsimi, herkes simdi vahsette.
guya bizler insaniz, esref-i mahlukatiz,
ne kadar vurdumduymaz, ne kadarda rahatiz.
hayvan bile yapamaz bunca vahsi eylemi,
bunlara hayvan demek, bir iltifat degil mi?
yersiz yurtsuz yavrunun memleketi kanistan,
ancak size yakisir boyle rezil bir destan.
ah vatani birakin kafes bulamaz bulbul,
collerde vahalar yok, ne gul kaldi, ne sumbul.
filler simdi savasta, ezilenler karinca,
dillere gem vuruldu susturuldu hunharca.
simdi kizil denizi yaracak musa da yok,
su duzenbaz hileyi bozacak asa da yok.
yok simdi kurtaracak yusuf’u kuyulardan,
yok bilali bir seda uyarsin uykulardan.
tahammulun simgesi eyyub’un sabri nerde,
parcalanmis cesedin kefeni, kabri nerde?
senin de yurdun uzak terk eyledin silayi,
bir gun geri gelir mi o mustular alayi?
ah senin yurdun mu ki, su gorunen kanistan,
tebessume zaman yok bunca cileden yastan.
mehmet feyat
kanistan
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?