reel dünyada abaza şahsın çaresiz eylemidir. romantizmde ise hayvani duygusallık olarak yorumlanabilir. freudcu bir yaklaşımla ise penis kıskançlığının tam tersi bir durum bile olması muhtemeldir. pozitivizmin doruklarında bir sosyolog için cemaatçi bir dürtüsellik sayılabiletisi yüksektir ya da bir bok değildir. bir örneklem seçersiniz, yüz kişiye sorarsınız "hayvan" derler olur biter.
kadının oturdugu koltuğu koklamak
abazanlığın son noktası olsa gerek.
daha evvel de işçi partisinden bir kadın milletvekilinin sütyen kopçasını çekerek kopardığını itiraf ederek gündeme gelmişti bu buswell...
ama o zaman ağlamış mıydı bakın o kısmı hatırlamıyorum.
ama o zaman ağlamış mıydı bakın o kısmı hatırlamıyorum.
sapıklığında raconu vardır dedirtecek hareket.
avustralyada gerceklesmis olan olayin bas kahramani bir parti başkanı olunca mevzu daha da ilginc hal alıyor... bahsi gecen baskan; az önce kalkip gitmiş olan başka bir siyasetçinin oturduğu koltuğu kokluyor.
buswell, televizyonda yayınlanan basın toplantısında, bir kadın meslektaşının oturduğu koltuğu kokladığını ağlayarak açıkladı.
hayır! anlamadığım; yedin bi bok ne demeye açıklıyorsun be adam !!!
buswell, televizyonda yayınlanan basın toplantısında, bir kadın meslektaşının oturduğu koltuğu kokladığını ağlayarak açıkladı.
hayır! anlamadığım; yedin bi bok ne demeye açıklıyorsun be adam !!!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?