(bkz: istanbul since 1453)
istanbul
#761198
vedat türkalinin 1944te yazdığı onur akının besteleyip, şahane sesiyle seslendirdiği şiirin (aynı zamanda şarkının) ismidir.
şöyle ki:
istanbul
salkım salkım tan yelleri estiğinde
mavi patiskaları yırtan gemilerinle
uzaktan seni düşünürüm istanbul
binbir direkli halicinde akşam
adalarında bahar
süleymaniyende güneş
hey sen güzelsin kavgamızın şehri
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
bakışlarımda akşam karanlığın
kulaklarımda sesin istanbul
ve uzaklardan
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul
plajlarında karaborsacılar
yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
meyvesini birlikte devşirirler
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul
et tereyağı şeker
padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
yumurta masalıyla büyütülür çocukların
hürriyet yok
ekmek yok
hak yok
kolların ardından bağlandı
kesildi yolbaşların
haramilerin gayrısına yaşamak yok
almış dizginleri eline
bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
onların kemik yalayan dostları
onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
ve sen
ve sen haktan bahseden ortaköyün cibalinin işçisi
seni öldürürler
seni sürerler
buhranlar senin sırtından geçiştirilir
ipek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
hakkında idam hükümleri verilir
haktan bahseden namuslu insanları
yağmurlu bir mart akşamı topladılar
karanlık mahzenlerinde şehrin
cellatlara gün doğdu
kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
bir kalem yazın vardır
dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
söylenmez
haramiler kesmiş sokak başlarını
polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
haramilerin elinde
ve mahzenlerinde insanlar bekler
gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bulutların ardında damla damla sesler
gülen çehreleri ve cesaretleriyle
arkadaşlar çıktı karşıma
dindi şakalarımın ağrısı
bir kadın yoldaş tanırdım
bir kardeş karısı
hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
gebeliğin dokuzuncu ayında
aç kurtların varoşlara saldırdığı
tipili bir gece yarısı
sırtında çok uzak bir köyden indirdi
otuzbeş kiloluk sırrımızı
zafer kanlı zafer kıpkırmızı
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bekle bizi
büyük ve sakin süleymaniyenle bekle
parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
mavi denizlerine yaslanmış
beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
ve bir kuruşa yenihayat satan
tophanenin karanlık sokaklarında
koyunkoyuna yatan
kirli çocuklarınla bekle bizi
bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
bekle dinamiti tarihin
bekle yumruklarımız
haramilerin saltanıtını yıksın
bekle o günler gelsin istanbul bekle
sen bize layıksın
şöyle ki:
istanbul
salkım salkım tan yelleri estiğinde
mavi patiskaları yırtan gemilerinle
uzaktan seni düşünürüm istanbul
binbir direkli halicinde akşam
adalarında bahar
süleymaniyende güneş
hey sen güzelsin kavgamızın şehri
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
bakışlarımda akşam karanlığın
kulaklarımda sesin istanbul
ve uzaklardan
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul
plajlarında karaborsacılar
yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
meyvesini birlikte devşirirler
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul
et tereyağı şeker
padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
yumurta masalıyla büyütülür çocukların
hürriyet yok
ekmek yok
hak yok
kolların ardından bağlandı
kesildi yolbaşların
haramilerin gayrısına yaşamak yok
almış dizginleri eline
bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
onların kemik yalayan dostları
onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
ve sen
ve sen haktan bahseden ortaköyün cibalinin işçisi
seni öldürürler
seni sürerler
buhranlar senin sırtından geçiştirilir
ipek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
hakkında idam hükümleri verilir
haktan bahseden namuslu insanları
yağmurlu bir mart akşamı topladılar
karanlık mahzenlerinde şehrin
cellatlara gün doğdu
kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
bir kalem yazın vardır
dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
söylenmez
haramiler kesmiş sokak başlarını
polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
haramilerin elinde
ve mahzenlerinde insanlar bekler
gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bulutların ardında damla damla sesler
gülen çehreleri ve cesaretleriyle
arkadaşlar çıktı karşıma
dindi şakalarımın ağrısı
bir kadın yoldaş tanırdım
bir kardeş karısı
hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
gebeliğin dokuzuncu ayında
aç kurtların varoşlara saldırdığı
tipili bir gece yarısı
sırtında çok uzak bir köyden indirdi
otuzbeş kiloluk sırrımızı
zafer kanlı zafer kıpkırmızı
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bekle bizi
büyük ve sakin süleymaniyenle bekle
parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
mavi denizlerine yaslanmış
beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
ve bir kuruşa yenihayat satan
tophanenin karanlık sokaklarında
koyunkoyuna yatan
kirli çocuklarınla bekle bizi
bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
bekle dinamiti tarihin
bekle yumruklarımız
haramilerin saltanıtını yıksın
bekle o günler gelsin istanbul bekle
sen bize layıksın
istanbul;
kocaman boş kent.
hiç ait olmadığım
ama
beni ele geçiren sokaklar.
özlem kokusu,
biraz yağmur,
biraz deniz,
biraz karanlık istanbul.
büyük acılarım
ama
güzel anılarım..
aşk,
sadakat,
nefret,
ihanet..
yavaş yavaş yok olan zihnim,
az yıpratılmmış bedenim..
benim rolüm ne bu kentte?
son bir kadeh geceye karşı,
şerefe!
kocaman boş kent.
hiç ait olmadığım
ama
beni ele geçiren sokaklar.
özlem kokusu,
biraz yağmur,
biraz deniz,
biraz karanlık istanbul.
büyük acılarım
ama
güzel anılarım..
aşk,
sadakat,
nefret,
ihanet..
yavaş yavaş yok olan zihnim,
az yıpratılmmış bedenim..
benim rolüm ne bu kentte?
son bir kadeh geceye karşı,
şerefe!
28 $ubat per$embe gunu 14 saat sular kesilecek bu $ahane $ehirde.koskoca istanbul 14 saat susuzluga mahkum birakilacak.cu$.
icindeyken lanet edersiniz, fakat baska bi ulkeye gidince burnunuzda tuter. doner donmez vapurla bi yakadan bir yakaya gececegim...
trafiğine lanet okursunuz ve geç kaldığınız dersler, toplantılar için bu bir bahane degil gerçektir artık.
(bkz: orospu)
havası orospu gibidir, ne zaman acıp ne zaman kapatacagı belli olmaz,
trafigi orospu gibidir, ne zaman acıp ne zaman kapatacagı belli olmaz,
insanları orospu gibidir, ne zaman siktirip ne zaman sikecegi belli olmaz
kendisi de orospu gibidir, beraberken sıkılırsın, ayrılınca beraber olmak istersin.
havası orospu gibidir, ne zaman acıp ne zaman kapatacagı belli olmaz,
trafigi orospu gibidir, ne zaman acıp ne zaman kapatacagı belli olmaz,
insanları orospu gibidir, ne zaman siktirip ne zaman sikecegi belli olmaz
kendisi de orospu gibidir, beraberken sıkılırsın, ayrılınca beraber olmak istersin.
(bkz: istanbul agliyor)
pılımı pırtımı toplayıp, arkama bir kere bile dönüp bakmadan izmire kaçtığım, kimsenin gözünün yaşına bakmayan hain şehir.
şimşeklerin çaktığı birazdan bardaktan boşalırcasına yağmur yağacağına ve beyaz tomurcukların yerlere dökülmesine tanık olacak şehir.
bir kac saattir sagnak yagmur var, bir kac saattir cok islandi istanbul.
tum barindirdigi pisliklerden arinmak istermi$cesine, "yazin boku yediniz size su yok" diyenlere o boku yedirmek istermi$cesine sirilsiklam bu gece istanbul.toprak kokularini genc a$iklarin burunlarina kadar goturup teneffus etmelerini istermi$cesine islak, icindeki yangini sondurmek istermi$cesine sirilsiklam.
istanbul cok islandi bu ak$am, kurulugu unuturcasina, unuttururcasina.
tum barindirdigi pisliklerden arinmak istermi$cesine, "yazin boku yediniz size su yok" diyenlere o boku yedirmek istermi$cesine sirilsiklam bu gece istanbul.toprak kokularini genc a$iklarin burunlarina kadar goturup teneffus etmelerini istermi$cesine islak, icindeki yangini sondurmek istermi$cesine sirilsiklam.
istanbul cok islandi bu ak$am, kurulugu unuturcasina, unuttururcasina.
ismine $arkilar yazilan $ehir.hele bir tanesi var ki, hem $arkiyi yapanlar turkler degil hem de inanilmaz eglenceli bir $arkidir.
(bkz: istanbul not constantinople)
(bkz: istanbul not constantinople)
ıslak sokaklarında gezdim yine,
aynı his içimde..
omzuma çarpıp geçerken insanlar
yine içimde tek düşünce..
sen..
belki yanımdan geçsen şimdi,
göz göze gelsek..
belki yanında başka biri..
aynı his içimde..
omzuma çarpıp geçerken insanlar
yine içimde tek düşünce..
sen..
belki yanımdan geçsen şimdi,
göz göze gelsek..
belki yanında başka biri..
bir kac gundur gavur ami gibi yanmak tabirini en $iddetli $ekilde hissettiren il.
yaniyoruz diyorum alo?
yaniyoruz diyorum alo?
27 mayis - 28 mayis 2008 tarihleri arasinda su kesintisi yapilacakmi$.
detay $oyle;
su kesintisi!ikitelli arıtma tesisi’nde bakım-onarım çalışmaları ve mahmutbey tem kavşağı’nda deplase edilen hattın mevcut sisteme bağlantısı gerçekleştirilecektir.
bu çalışmalar nedeniyle 27 mayıs 2008 salı günü 08:00 ila 28 mayıs 2008 çarşamba günü 08:00 saatleri arasında 24 saat süreyle aşağıda belirtilen bölgelere su verilemeyecektir.
su alamayacak bölgeler;
bağcılar ilçesi: mahmutbey,güneşli,istoç,evren,bağlar,göztepe,fatih,demirkapı mahalleleri.
küçükçekmece ilçesi: halkalı,inönü,altınşehir,ikitelli,kayabaşı,başakşehir mahalleleri.
gaziosmanpaşa ilçesi: barbaros,karadeniz,50.yıl,sultançiftliği,malkoçoğlu,habipler,cebeci,esentepe mahalleleri.
eyüp ilçesi: yayla,pirinçci köyleri.
http://www.iski.gov.tr/
detay $oyle;
su kesintisi!ikitelli arıtma tesisi’nde bakım-onarım çalışmaları ve mahmutbey tem kavşağı’nda deplase edilen hattın mevcut sisteme bağlantısı gerçekleştirilecektir.
bu çalışmalar nedeniyle 27 mayıs 2008 salı günü 08:00 ila 28 mayıs 2008 çarşamba günü 08:00 saatleri arasında 24 saat süreyle aşağıda belirtilen bölgelere su verilemeyecektir.
su alamayacak bölgeler;
bağcılar ilçesi: mahmutbey,güneşli,istoç,evren,bağlar,göztepe,fatih,demirkapı mahalleleri.
küçükçekmece ilçesi: halkalı,inönü,altınşehir,ikitelli,kayabaşı,başakşehir mahalleleri.
gaziosmanpaşa ilçesi: barbaros,karadeniz,50.yıl,sultançiftliği,malkoçoğlu,habipler,cebeci,esentepe mahalleleri.
eyüp ilçesi: yayla,pirinçci köyleri.
http://www.iski.gov.tr/
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?