iş hayatı

yaptiginiz is ve calistiginiz sirkete bagli olarak icerisinde cok mutlu olabileceginiz bir hayat. sayet enternasyonal bir sirkette calisiyor ve de guzel bir maas aliyorsaniz "ozel hayat da neymis" diyebilirsiniz.

sikseler yapmayacagin seyleri sike sike yaptigin bir hayattir is hayati kimi zaman maskelerle dolasirsin mecbur takman gereken bir seydir, sahtekarligi ya da gercekligi senin o maskeye verdigin ruh kadardir.

agdali, global laflarin cok dolastigi hayattir ayni zamanda aslinda o bol kravatli bol etekli insanlarin icinde bir takim tipler bu bol agdali laflari kullanarak cok sey bildigini ispatlamaya calisirken daha excelde iki kolonun grafigini cikaramaz ve sen sadece gulersin..

tahammul edemedigin insalara bile merhaba ve gunaydin demek zorundasindir..kimi zaman yasamini kisitlanmis gibi hissedersin askerlik gibidir...hic emekli olamayacagini dusundugun gunlerin sayisi hic de az degildir...

bosuna calismak fatura odemektir dememisler, her ayin sonunda avucuna saydiklari parayla taksitlerini oder geriye kalan kus kadar parayla obur maas tarihini beklemeye baslarsin..

is hayati profesyonel, acimasiz, duygusuz olmayi gerektirir ne yazik ki rekabetin bu kadar acimasiz oldugu bir ortamda acirsan acinacak hale dusebilecegin bir hayattir is hayati..

son olarak;

herseye ragmen bagimlilik yapar is hayati birakamazsin..

aktif çalışma yapmak zorunda kalan insanların ömürlerinin çok önemli kısmını iş yerlerinde geçirmek zorunda olmaları sebebiyle kendi başına bir hayat çeşidi olarak incelenmektedir.
ailemizden daha fazla görmek zorunda kaldığımız pek çok insan ile beraber kurulu düzenin parçalarından bir ya da bir kaçında rol alırsınız.
niteliğiniz değil işe konmuş olan bir ücret vardır ve ne kadar nitelikli olduğunuza bakılmaksızın o işin raicinden para alırsınız.
içerisinde tecrübe adı verilen bir nevi kazık yiye yiye kazık atmayı öğrenmek güdüsüne sahip olursunuz.
sabah kalkar gider, akşam çıkar eve döner ve bu döngü içerisinde emeklilik hayali ile bir ömrün en güzel kısmını geçirirsiniz. emekli olduğunuzda ellerim bak boş kaldı sözlü hafif müzik kulaklarınızda çınlar ve size çocukluğunuzu anımsatırsa, şaşırmayınız..
iş hayatı, kişi hayatı içerisinde en önemli kısımdır denebilir. bunun için size yatırım yapılır ve mesleki eğitim dediğimiz eğitimi alır, şanslıysanız iş bulursunuz, şansınız yukarıda anlattıklarım ile doğru orantılıdır.
biliyorum ki kimileri, cümlelerine "türkiye’de" diye başlar ve bu durumun türkiye’ye özgü olduğunu sanırlar, yanılırlar.
emek tabanlı gelir için dünya standartlarında iş hayatı budur, pek çok yerde durum bizden çok daha kötüdür.
hayallerinizi yitirdiğiniz, tümünü kaybetmeseniz de içerisinden çıkmaya çalıştığınız kavanozun her zıplayışta kapağına tepenizi vurduğunuzdan, bir süre sonra akıllı uslu denen adamlardan biri olur, zıplamayı bırakır işinizi yaparsınız.
iş hayatı bir koşu bandına benzer, ne kadar hızlı koşarsanız o kadar çabuk kalp krizi geçirirsiniz..

stres,sikinti,ibnelik,serefsizlik,duzenbazlik gibi kavramlarin topunu bunyesinde barindiran hayattir.baska birsey degil...