bir gününün nasıl geçtiğini çok merak ediyorum. kafamda şöyle bir şey var: öğlen iki gibi kalkar. direkt sözlüğe girer ne var ne yok diye bakar. dışarıdan kahvaltı söyler. kahvaltıyı beklerken bilgisayar başında iki dal sigara içer. kahvaltı gelir yemeğini yer. ardından bi cigara daha tüttürür. biraz vakit geçirdikten sonra saat 8 olur. dışarıdan yine yemek söyler. aralarda bilgisayar başında yine sigara içer. saat 12yi vurunca dışarıdan tatlı söyler onu yer. yine sigara. saat 2 olur. bu sefer ya patates kızartır ya da hazır balık. sigara içer. saat 5 olur. yatar, ertesi gün yine ikide kalkar. sonra uyanır. bugün o monotonluğu yenmek ister ve kahvaltıyı beklerken 3 sigara içer...
böyle işte.
independence
#980326
arada izlediği dizileri, pornolari ve dünya yanıyor diye telefon edildiğinde ya ben şimdi çok muhteşem bir oyunun tam ortasındayım bana ne dünyadan diyerek oynadığı oyunlari unutmamalıyız.
ayrıca klimanın kumandasını sürekli oraya buraya sokmaktan dolayı yazın 55 derece sıcakta donarak ölme tehlikesi atlatmasını ve cep telefonu evde çekmediği zaman dünyayı öküzün başı üzerinde duran tepsiden mütevellit, tepsinin tam ortasını da mecidiyeköy zannettiğinden, yana yakıla turkcell müşteri hizmetleriyle tartışmaya girmesinden bıkmış olan turkcell in bir numaralı platinium müşterisi ilan edildiğinden bahsetmeliyiz.
7 yıldır bilgi sözlüğe single parent lık yapmaktan evlenmeye fırsat bulamadığını ve bu sene gerçekten çouğu saydığı sözlüğü okula yazdırmaya gittiği zaman, ilçe milli eğitim müdürlüğünün ilçe jandarma amirliğiyle işbirliği yaparak kendisini ve kucağındaki önlük giydirilmiş laptop u birinci sınıftan çıkarmaya ancak başarılı olduklarının da altını çizmeden geçmeyelim.
sözlüğe yeni başladığınız anda es kaza cinsiyetinizi bağyan olarak işaretlediğiniz andan itibaren pamuk yastıklarla, soğutulmuş bardaklardan ikram edilen şampanyalarla, sözlüğe girmek için beklerken kuyrukta bekledi iseniz ve topuklu ayakkabılarınız ayağınızı ağrıttı ise ayak masajları ile falan karşıladığını söylemeliyiz. yok erkek olduğunuzu beyan etmişseniz sırtını dönüp yattığını pardon gittiğini söylemek de haddimizi aşmak olmaz.
arada izlediği dizileri, pornolari ve dünya yanıyor diye telefon edildiğinde ya ben şimdi çok muhteşem bir oyunun tam ortasındayım bana ne dünyadan diyerek oynadığı oyunlari unutmamalıyız.
ayrıca klimanın kumandasını sürekli oraya buraya sokmaktan dolayı yazın 55 derece sıcakta donarak ölme tehlikesi atlatmasını ve cep telefonu evde çekmediği zaman dünyayı öküzün başı üzerinde duran tepsiden mütevellit, tepsinin tam ortasını da mecidiyeköy zannettiğinden, yana yakıla turkcell müşteri hizmetleriyle tartışmaya girmesinden bıkmış olan turkcell in bir numaralı platinium müşterisi ilan edildiğinden bahsetmeliyiz.
7 yıldır bilgi sözlüğe single parent lık yapmaktan evlenmeye fırsat bulamadığını ve bu sene gerçekten çouğu saydığı sözlüğü okula yazdırmaya gittiği zaman, ilçe milli eğitim müdürlüğünün ilçe jandarma amirliğiyle işbirliği yaparak kendisini ve kucağındaki önlük giydirilmiş laptop u birinci sınıftan çıkarmaya ancak başarılı olduklarının da altını çizmeden geçmeyelim.
sözlüğe yeni başladığınız anda es kaza cinsiyetinizi bağyan olarak işaretlediğiniz andan itibaren pamuk yastıklarla, soğutulmuş bardaklardan ikram edilen şampanyalarla, sözlüğe girmek için beklerken kuyrukta bekledi iseniz ve topuklu ayakkabılarınız ayağınızı ağrıttı ise ayak masajları ile falan karşıladığını söylemeliyiz. yok erkek olduğunuzu beyan etmişseniz sırtını dönüp yattığını pardon gittiğini söylemek de haddimizi aşmak olmaz.
saglikli beslenme mi dersin, spor mu, yoga mi, kisisel gelisim kitaplari okuma(!) mi...hepsi bunda.
gerci bir gunlugune ama neyse ahaha.
gerci bir gunlugune ama neyse ahaha.
yönetimden hem kurban bayramını tebrik edip, hem de inanmıyorum ama... diye devam eden yorumda bulunarak "inanmadığın bir şeyi tebrik etmek zorunda değilsin ki" düşüncesini akla getirmiş kişi.
#981417
kahvaltısını bile dışardan sipariş veren insan. bir de yemek tarifi veriyor gören de evde bi kap yemek pişiyor, ocağın üstünde tencere kaynıyor sancak heç.
kahvaltısını bile dışardan sipariş veren insan. bir de yemek tarifi veriyor gören de evde bi kap yemek pişiyor, ocağın üstünde tencere kaynıyor sancak heç.
#981568
tespitinde hedefi 12 yerine 8.76 dan vurmuş olsa da yine de bir şeylerin okunduğunu göstermek adına bir kıvılcım olacaktır belki, bana gösterdiği entarisi.
biz ona karamsarlık demeyelim de, böyle bir durumu hiç hayal etmediğinden bir anlık şaşkınlık hali diyelim. yoksa yazarız tabi neden yazmayalım zira yazsak da yazmasak da peşin peşin ödüyoruz internetin faturasını.
tespitinde hedefi 12 yerine 8.76 dan vurmuş olsa da yine de bir şeylerin okunduğunu göstermek adına bir kıvılcım olacaktır belki, bana gösterdiği entarisi.
biz ona karamsarlık demeyelim de, böyle bir durumu hiç hayal etmediğinden bir anlık şaşkınlık hali diyelim. yoksa yazarız tabi neden yazmayalım zira yazsak da yazmasak da peşin peşin ödüyoruz internetin faturasını.
her hareketini kendi aklımla açıklayamıyorum,o zamanlar bir bildiği vardır deyip geçiyorum.tıpkı aşağıdaki postu gördüğüm zaman yaptığım gibi:
http://independencex.blogspot.com/2010/09/independence.html
http://independencex.blogspot.com/2010/09/independence.html
aynı anda kimler var başlığına entry yazdığımız jedi. centilmen bir erkek gibi davranıp silmesini bekleyeceğim 10 saniye, sonra da internetin bilinmezliğinde kaybolacak entryim.
bir gün 24 saat ise o eminim 26 saat falan mesai yapıyor,gece demiyor gündüz demiyor, yazıyor da yazıyor.
takdir edilesi bir emek sarfediyor,
hatta gözlerim doluyor.
takdir edilesi bir emek sarfediyor,
hatta gözlerim doluyor.
ses kartı dandik olan jedi.
ya da onboard olabilir.
ya da onboard olabilir.
#982243
alakali kayittaki sorun ses kartindan degil, benim fraps isimli programi ilk defa kullanmamdan, programin maxi duzeyde cali$masi sebebi ile makinenin cpusunun amina koymasindan ve kayit esnasinda kimi istemdi$i donmalarin ya$anmasindan kaynaklidir. biline.
alakali kayittaki sorun ses kartindan degil, benim fraps isimli programi ilk defa kullanmamdan, programin maxi duzeyde cali$masi sebebi ile makinenin cpusunun amina koymasindan ve kayit esnasinda kimi istemdi$i donmalarin ya$anmasindan kaynaklidir. biline.
bilgi tweet aracılığıyla independence:
hizmet hizmet dedikleri,
bir kac belge bir kac terfi,
isteyene ver onlari,
bana hindi gerek hindi(noel hesabi)
hayır, üşenmemiş yazmış adam, diyecek söz bulamıyorum.
hizmet hizmet dedikleri,
bir kac belge bir kac terfi,
isteyene ver onlari,
bana hindi gerek hindi(noel hesabi)
hayır, üşenmemiş yazmış adam, diyecek söz bulamıyorum.
bir huyu var ki hiç sevmiyorum.
yeni bir başlık açarken önce alakalı bir başlığa bkz veriyor ondan sonra başlığı açıyor. o başlığı açana kadar o bkz öyle boş boş duruyor yani. normal insanlar gibi önce başlığı açıp sonra bkz versenize kuzum.
yeni bir başlık açarken önce alakalı bir başlığa bkz veriyor ondan sonra başlığı açıyor. o başlığı açana kadar o bkz öyle boş boş duruyor yani. normal insanlar gibi önce başlığı açıp sonra bkz versenize kuzum.
bir huyu var ki hiç sevmiyorum.
ama burda anlatılacak şeyler değil.
ama burda anlatılacak şeyler değil.
bir huyu var ki hiç sevmiyorum.
yeni bir pantol giyerken önce eski pantalonu çıkarıyor, sonra yeni pantalonu arıyor. yeni pantolonu bulana kadar o bacaklar çıplak kalıyor yani. normal insanlar gibi önce yenisini bulup sonra eskini çıakrsana kuzum.
yeni bir pantol giyerken önce eski pantalonu çıkarıyor, sonra yeni pantalonu arıyor. yeni pantolonu bulana kadar o bacaklar çıplak kalıyor yani. normal insanlar gibi önce yenisini bulup sonra eskini çıakrsana kuzum.
uyuma hastalığı var bunda. evet evet bazen böyle işerken, içerken, yemek yerken, maç yaparken vs. cart diye uyuyor herif. bir doktora gözükmesi lazım. hatta geçenlerde farkettim ilerlemiş baya bilgisayar başında da olmaya başlamış.
#982849
independencenin am i happy do that ? diyecekken yarım bıraktığı bir cümlesi...
#982849
independencenin am i happy do that ? diyecekken yarım bıraktığı bir cümlesi...
#982861
yüksek ve gereksiz net faturasından sonra vazgeçtim okur olmaktan
ve klavyemde bir kaç entrydi hafızam
ben seninle aynı başlığa entry girebilme ihtimalini sevdim,
sözlüğün durgun ama umutlu yıllarında
bilgi sözlükte iç karartan yazılar yazılırdı o zaman.
yazmaya başladım herkese.
ve bu olay o kadar hoşuma gitti ki, adam gibi entryler girmeye başladım sonra.
bizim gammazlarımız vardı,
bir de yazarların altına yazı yazma ihtimali.
muhteşem kokan arkadaşlarla paylaşılan sis temalı sayfalarda,
yazarlık oynamaya başladık.
ben bilgiç oluyordum sen mod, geri kalanlar okur.
kırmızı cümlelerle umut tadında bkz veriliyordu ve
bilgi sözlüğe inat bir türkçe ile.
eski yazarlardan öğrendik, entry nosu ile refere etmeyi.
ve hergün yeni şeyler duyuruyordu houston bildirileri.
sözlük yönetimince silinen entryim olmadı benim,
sözlükçe coşulan başlıklarda, götümüze giren entryleri saymazsak.
sözlüğe usul usul bilgiç geliyordu.
ve noktalama işaretlerine dikkat etmeyi öneriyordu bilgi yönetimi,
oysa hiç silinen entryim olmadı benim.
ve hiçbir tartışmada geçmedi adım,
yazışmaların ortasında sevimli bir bilgiç yüzüydüm sadece.
sana entryler yazıyordum bazı başlıklarda, ama sen okumuyordun.
ben senin beni okuyabilme ihtimalini seviyordum,
sözlüğe girdiğim saatlerde.
ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
amin.
yüksek ve gereksiz net faturasından sonra vazgeçtim okur olmaktan
ve klavyemde bir kaç entrydi hafızam
ben seninle aynı başlığa entry girebilme ihtimalini sevdim,
sözlüğün durgun ama umutlu yıllarında
bilgi sözlükte iç karartan yazılar yazılırdı o zaman.
yazmaya başladım herkese.
ve bu olay o kadar hoşuma gitti ki, adam gibi entryler girmeye başladım sonra.
bizim gammazlarımız vardı,
bir de yazarların altına yazı yazma ihtimali.
muhteşem kokan arkadaşlarla paylaşılan sis temalı sayfalarda,
yazarlık oynamaya başladık.
ben bilgiç oluyordum sen mod, geri kalanlar okur.
kırmızı cümlelerle umut tadında bkz veriliyordu ve
bilgi sözlüğe inat bir türkçe ile.
eski yazarlardan öğrendik, entry nosu ile refere etmeyi.
ve hergün yeni şeyler duyuruyordu houston bildirileri.
sözlük yönetimince silinen entryim olmadı benim,
sözlükçe coşulan başlıklarda, götümüze giren entryleri saymazsak.
sözlüğe usul usul bilgiç geliyordu.
ve noktalama işaretlerine dikkat etmeyi öneriyordu bilgi yönetimi,
oysa hiç silinen entryim olmadı benim.
ve hiçbir tartışmada geçmedi adım,
yazışmaların ortasında sevimli bir bilgiç yüzüydüm sadece.
sana entryler yazıyordum bazı başlıklarda, ama sen okumuyordun.
ben senin beni okuyabilme ihtimalini seviyordum,
sözlüğe girdiğim saatlerde.
ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
amin.
#982882
devlet bahçeli tarzındaki yaklaşımını sevdim lan.
devlet bahçeli tarzındaki yaklaşımını sevdim lan.
houstonuma bir kaç yazar tarafından gönderilen mesajın içerisindeki "ş" harfinden ($) anladım ki 3 balık çılgınlığını yeniden başlatmış kişi. yanılıyor da olabilirim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?