imralı görüşme tutanakları

özeti şu şekildedir:

1- rejim değişikliği olacak. başarı yepyeni bir cumhuriyet getirecek. (daha önce sözü edilen sivas doğusunun özerk kürdistan, kalan yerlerin türk-kürt ortak yönetim olma hikayesi.)

2- başarısızlık savaş, isyan, kaos getirir. hepimizin hayatı söz konusu olur. (net bir tehdit. isteklerin karşılanmaması halinde daha güçlü saldırılar olacağının anlatımı.)

3- ne ev hapsi ne de af. buna gerek kalmayacak. hepimiz özgür olacağız. (daha önce de belirtilen öcalan’ın serbest kalacağı, pazarlıkların bunu da kapsadığını netleştirmiş.)

4- kürtler kendini özgürce yönetecek. şimdi yasa dayatırsak alerji yaratır. (kurbağa ile kaynar su hikayesi şu zamana kadar olduğu gibi aynen devam.)

5- biz akp’ye iktidarı altın tepside sunduk. akp’yi ayakta tutan benim. başbakan mit operasyonunda tutuklanacaktı ben engel oldum. ( yakalandığında boynunu eğip ’ülkeme hizmete hazırım’ diye korku dolu gözlerle bakan adam gitmiş, her sahaya elini uzatabilen adam gelmiş ülkeye hizmet etmiş, ilginç.)

6- cemaatin merkezi abd. 120 okulu var, para nereden geliyor? (fethullah gülen dün alelacele açıklama yapmış reddetmiş.)

7- biz tayyip bey’in başkanlığını destekleriz, onlarla ittifak yaparız. (ben de voltran başını oluşturacağım, dedi bitti. tebrikler.)

görüşme tutanaklarının gizli kalması gerekliliğini bir türlü anlayamıyorum.

millet apo’nun söylediği sözleri bırakmış, "bu sözler nasıl sızdırılır?"ın derdine düşmüş. ya arkadaşım, kafayı falan mı yediniz siz?! iyi ki de sızdırılmış, yoksa bu katilin neler söylediğini ne gibi şantajlarla olayları çözümlemeye çalıştığını akp ile ilgili bağlantısını anlayamayacaktık.

bu bilgileri basına sızdıranlar da vatanseverlik yapmış, başka bir sıfat bulamıyorum!

metin icin $oyle alalim sizleri;

http://m.t24.com.tr/haber/iste-imralidaki-gorusmenin-tutanaklari/224711

tipki oslo’da yapilan goru$melerin ses kayitlarinin medyaya servis edilmesi gibi, imrali’da abdullah ocalan ile bdp’li milletvekillerinin yapmi$ olduklari goru$me tutanaklari da medyaya bir $ekilde servis edildi. bak $urada var ozeti;

http://sozcu.com.tr/2013/gundem/akpyi-10-yildir-ayakta-tutan-benim.html

bu servisi kim yapti bilinmez ama nicin yaptigi cok belli. olu$an cozum havasina sekte vurmak. bu cozum havasinin nasil olu$tugu hepimizin malumu, bunu henuz icimize sindirememi$ken boyle bir $eyin medyaya servis edilmesi bir suru soruyu pe$isira getiriyor insanin aklina.

herkes du$mu$ kimin medyaya sizdirdiginin pe$ine. e peki bu merakini yenmek isteyenler, kimin sizdirdigini aciga cikartmak isteyenler metindeki $u cumleyi okumadilar mi?

"şimdi siz bana biraz izin verin. bu vereceğim mektuba kandil’in endişelerini cevaplayan bir ek yazacağım.
(heyette bulunan 3 kişi odadan çıktık. 15 dakika sonra tekrar çağırdı bizi)"

notlari tutan ile medyaya sizdiran ki$inin ayni ki$i oldugunu baz alacak olursak ortada "3 ki$i odadan ciktik, 15 dakika sonra tekrar cagirdi bizi." $eklinde bir cumlede $ahis kendisini de odadan cikan 3 ki$inin icine dahil etmi$. o 3 ki$inin de bdp milletvekilleri oldugunu du$unecek olursak daha ne ara$tiriliyor ki?

not: yabli$im yoksa bu tutanak gizli olarak kaleme alindi, kimsenin boyle bir tutanaktan bilgisi yoktu.

not2: cumle hedef saptirmak icin de kurulmu$ olabilir.

bdp’den bugun yapilan aciklamaya gore sizdirma bpd uzerinden yapilmi$. sali gunu kimi sonuclari kamuoyu ile payla$acaklarmi$.

bugun bdp’nin grup toplantısında kimlerin neden ve nasıl bu tutanakları sızdırdığı açıklanacaktı ancak selahattin demirtaş’ın rahatsızlanması sebebi ile grup toplantısı iptal edildi, açıklama yalan oldu. partinin eş başkanı gültan kışanak başkanlığında da yapılabilirdi bu toplantı ama yapılmadı. nedenini kimse bilmiyor henüz.

bdp’nin grup toplantısı iptal edilmişti ancak yine de bu tutanakların kimler tarafından sızdırıldığını bugun bir basın bildirisi yolu ile açıkladılar. açıklamaya gore tutanaklari iki parti meclis üyesi ile bir basın yayın sorumlusu sızdırmış. bdp’nin sızdırma ile alakali açıklaması şu şekilde;

’’kamuoyunun bildiği üzere 23 şubat 2013 tarihinde 3 kişilik bdp heyeti imralı’da sayın öcalan’la bir görüşme gerçekleştirmiştir. partimizin çok önem verdiği bu görüşme, parti yetkili organlarımızla paylaşma ihtiyacına binaen görüşmeyi yapan arkadaşlarımız tarafından yazılı hale getirilmiş ve merkez yürütme kurulu, meclis grubu ve parti meclisi toplantılarında okunmuştur. partimizin yetkili organları metnin çoğaltılmaması yönünde karar almıştır.

buna rağmen metnin bir kısmının milliyet gazetesinde yayınlanması üzerine parti organlarımız soruşturma kararı almış, çok yönlü soruşturma neticesinde parti merkezimiz şu sonuçlara ulaşmıştır:
1. metnin çoğaltılmaması kararına rağmen, iki parti meclisi üyemiz m. rauf kocaman ve resul baykara toplantıya ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları alarak kendileri için çoğaltmıştır.
2. parti meclisi üyelerimiz metni çoğaltırken, parti personeli de tek bir nüsha kendileri okumak üzere çoğaltmışlardır.
3. basın büromuzda çalışan ali özgüç, gazeteci alper atalay’ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir.
4. milliyet’te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır.
bütün bu bilgileri değerlendiren yetkili organlarımız şu kararları almıştır:
1. parti meclisi üyelerimiz kendi sorumluluklarının farkında olarak öz eleştiri mahiyetinde pm üyeliklerinden istifa etmişlerdir.
2. partimizin basın biriminde çalışan ali özgüç tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaştığı için işine son verilmiştir.
parti yetkili organlarımız yaşananlardan dolayı kendi sorumluluğunun farkındadır. imralı’daki görüşme yayınlanmak üzere yapılmamıştır. öncelikle yaptığı görüşmenin kendi bilgisi dışında basında yer alması nedeniyle sayın öcalan’dan özür diliyoruz. yine görüşme metninde adı geçen kişilerin ve kurumların da aynı gerekçeden ötürü özrümüzü kabul etmelerini rica ediyoruz.

ancak bu vesileyle partimizi, yetkili organlarını, parti yöneticilerini bilerek hedef haline getirenleri, yalan ve yanlış bilgiler yayanları kınıyoruz.

tarihi bir süreç yaşadığımızın ve partimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız. bu nedenle, bundan sonra notların bir gazetede nasıl yer aldığını tartışmak yerine çözüm sürecinin kendisinin tartışılmasını gerekli görüyoruz. halkımıza, sayın öcalan’ın merkezinde olduğu bir sürecin gereklerini yerine getirmekte kararlı olduğumuzun sözünü bir kez daha veriyoruz.’’

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22794820.asp