klasik ismet berkan düşüncelerinden biridir.her etnik kimliğin, hatta dinlerin kendi farklı milliyetçilik tanımları olsa da özünde düşünce aynıdır ve uygulamaları farklılık arzetmemektedir.
iki tarz milliyetçilik
bana uc tarz i siyaseti hatirlatmis basliktir.
radikal gazetesinin, radikal başyazarı ismet berkan, “iki tarz milliyetçiliğin, orhan pamuk çatışması” yazısında, “iki tarz, pozitif ve negatif, milliyetçilik” olduğunu yazıyor. “pozitif” milliyetçilik; çocukken, okulda ona öğretilen, kurtuluş savaşında, cumhuriyetin ilk yıllarında atatürk ve ismet inönü, daha sonra turgut özal dönemindeki milliyetçilik. ‘türk, övün, çalış, güven’ ve “çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak” vb.. milliyetçiliği.
“negatif milliyetçilik” ise, bugünkü milliyetçilik. son 6-8 yılda yükselen “milliyetçilik dalgası” . berkan’a göre, “negatif” milliyetçilik de, “pozitif” milliyetçiliğin aksine kendimizi, kendi gücümüzle değil ’düşman’ saydığımız güçler karşısındaki güçsüzlüğümüzle tanımlamak! ab karşıtlığı “türk’ün türk’ten başka dostu yoktur”, milliyetçiliği!
berkan bu “negatif milliyetçilik” tarzı karşısında, özellikle de başbakan, cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı gibi toplumu çok etkileyebilecek kişilerin hiçbirinin, “pozitif” milliyetçilik yapmadıklarından, en azından “negatif dalgaya” karşı bir şey yapamadıklarından, şikâyetçi!
tek milliyetçilik
berkan’ın “milliyetçiliği” çocukluğunda kalmış ve ancak şimdi pamuk olayı vesilesiyle hatırlamış! çünkü pamuk’a karşı çıkmak onunla övünmemek “negatif” milliyetçilik.
kendi yazılarında, radikal gazetesinde ve ek’inde, her fırsatta milliyetçiliği yeren ve yönetmenliğini yaptığı gazetede, sanki milliyetçilik küfürmüş gibi, “aman milliyetçi olduğum şeklinde algılanmasın” diye peşinen mazeret sunanlar, cumhuriyetin ilk yıllarındaki “pozitif milliyetçiliği, jakobenlik” diye yeren yazarlar varken berkan, şimdi imana mı geldi, hidayete mi erdi? hayır, onun milliyetçiliği çocukluğunda kalmıştır. şimdi, pamuk olayı için, kavram cambazlığı yapıyor!
ben, biz ulusalcılar milliyetçiler, bu cambazlığı yapmıyoruz. bizim milliyetçiliğimizde bu ayırım, bu ukalalık yok. “tek milliyetçilik” atatürk milliyetçiliğidir!
benim milliyetçilik inancım, çocukluğumda, gençliğimde ne ise, gene o!
kurtuluş savaşında. cumhuriyetten sonra “milliyetçilik”, tehlikelere karşı nasıl tek güvencemiz idi ise, bugün de ab tasallutuna, üniter laik devlete karşı yönelen tehlikelere karşı, milli çıkarlarımızı korumak için en önde gelen güvencemiz “atatürk milliyetçiliğidir”. bu tek milliyetçilik, önce kendi gücümüze “güvenmek”, kendi ayak seslerimizden korkmamak, yabancıların baskıları altında ve onların kriterleriyle değil, kendi değerlerimizle, kendi yolumuzda, “çalışmak” inancıdır. herhalde pamuk’la “övünmek” değil!
pamuk olayı
orhan pamuk’un, türklerin “bir milyon ermeni’yi, otuz bin kürdü kestiklerini” söylemek cesaretini gösterip, bilumum liberalleri, türklüğün bütün düşmanlarını, ermeni “diasporasını” ve kürt bölücülerini memnun ettiği için nobel edebiyat ödülüne “layık” görüldüğü aşikâr. bu ödülün siyasi olduğunu, türklere meydan okumak için verildiğini, ödülü verenler, açıkça söylüyorlar… ermeni ve kürt organları, orhan pamuk’u koyacak yer bulamıyorlar.
önceki akşam reha muhtar ilginç bir tespit yaptı. pamuk’a verilen ödül, hem “edebiyat”, hem de “siyaset” ödülü! pamuk’a bu ödül, hem romanlarının “edebi” kıymeti, hem de ermeni-kürt konularında, “hakikati” söylemeye cesaret ettiği ve türk “inkârcılarına” ders olsun diye verilmiş. yani pamuk bu cesareti, kendi ülkesini ve tarihini aşağılamak cesaretini göstermese idi, bu ödül ona verilmezdi!
şimdi söyleyin bana; pamuk’un ödül almasına bir türk’ün, türklüğe sövmek cesaretini gösterdiği için ödül almasına, sevinmek midir “pozitif milliyetçilik”? yoksa “türklüğü, tarihimizi aşağıladığı” için pamuk’la iftihar etmemek ve onu kutlamamak, “negatif milliyetçilik” midir? bunun cevabı, aslında milliyetçilerle, milliyetçilik düşmanlarını ayıran kalın çizgi!
“negatif milliyetçilik” ise, bugünkü milliyetçilik. son 6-8 yılda yükselen “milliyetçilik dalgası” . berkan’a göre, “negatif” milliyetçilik de, “pozitif” milliyetçiliğin aksine kendimizi, kendi gücümüzle değil ’düşman’ saydığımız güçler karşısındaki güçsüzlüğümüzle tanımlamak! ab karşıtlığı “türk’ün türk’ten başka dostu yoktur”, milliyetçiliği!
berkan bu “negatif milliyetçilik” tarzı karşısında, özellikle de başbakan, cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı gibi toplumu çok etkileyebilecek kişilerin hiçbirinin, “pozitif” milliyetçilik yapmadıklarından, en azından “negatif dalgaya” karşı bir şey yapamadıklarından, şikâyetçi!
tek milliyetçilik
berkan’ın “milliyetçiliği” çocukluğunda kalmış ve ancak şimdi pamuk olayı vesilesiyle hatırlamış! çünkü pamuk’a karşı çıkmak onunla övünmemek “negatif” milliyetçilik.
kendi yazılarında, radikal gazetesinde ve ek’inde, her fırsatta milliyetçiliği yeren ve yönetmenliğini yaptığı gazetede, sanki milliyetçilik küfürmüş gibi, “aman milliyetçi olduğum şeklinde algılanmasın” diye peşinen mazeret sunanlar, cumhuriyetin ilk yıllarındaki “pozitif milliyetçiliği, jakobenlik” diye yeren yazarlar varken berkan, şimdi imana mı geldi, hidayete mi erdi? hayır, onun milliyetçiliği çocukluğunda kalmıştır. şimdi, pamuk olayı için, kavram cambazlığı yapıyor!
ben, biz ulusalcılar milliyetçiler, bu cambazlığı yapmıyoruz. bizim milliyetçiliğimizde bu ayırım, bu ukalalık yok. “tek milliyetçilik” atatürk milliyetçiliğidir!
benim milliyetçilik inancım, çocukluğumda, gençliğimde ne ise, gene o!
kurtuluş savaşında. cumhuriyetten sonra “milliyetçilik”, tehlikelere karşı nasıl tek güvencemiz idi ise, bugün de ab tasallutuna, üniter laik devlete karşı yönelen tehlikelere karşı, milli çıkarlarımızı korumak için en önde gelen güvencemiz “atatürk milliyetçiliğidir”. bu tek milliyetçilik, önce kendi gücümüze “güvenmek”, kendi ayak seslerimizden korkmamak, yabancıların baskıları altında ve onların kriterleriyle değil, kendi değerlerimizle, kendi yolumuzda, “çalışmak” inancıdır. herhalde pamuk’la “övünmek” değil!
pamuk olayı
orhan pamuk’un, türklerin “bir milyon ermeni’yi, otuz bin kürdü kestiklerini” söylemek cesaretini gösterip, bilumum liberalleri, türklüğün bütün düşmanlarını, ermeni “diasporasını” ve kürt bölücülerini memnun ettiği için nobel edebiyat ödülüne “layık” görüldüğü aşikâr. bu ödülün siyasi olduğunu, türklere meydan okumak için verildiğini, ödülü verenler, açıkça söylüyorlar… ermeni ve kürt organları, orhan pamuk’u koyacak yer bulamıyorlar.
önceki akşam reha muhtar ilginç bir tespit yaptı. pamuk’a verilen ödül, hem “edebiyat”, hem de “siyaset” ödülü! pamuk’a bu ödül, hem romanlarının “edebi” kıymeti, hem de ermeni-kürt konularında, “hakikati” söylemeye cesaret ettiği ve türk “inkârcılarına” ders olsun diye verilmiş. yani pamuk bu cesareti, kendi ülkesini ve tarihini aşağılamak cesaretini göstermese idi, bu ödül ona verilmezdi!
şimdi söyleyin bana; pamuk’un ödül almasına bir türk’ün, türklüğe sövmek cesaretini gösterdiği için ödül almasına, sevinmek midir “pozitif milliyetçilik”? yoksa “türklüğü, tarihimizi aşağıladığı” için pamuk’la iftihar etmemek ve onu kutlamamak, “negatif milliyetçilik” midir? bunun cevabı, aslında milliyetçilerle, milliyetçilik düşmanlarını ayıran kalın çizgi!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?