memleketimin insanina 10 saatte ne oldugu anlatilan, mimarlik kadar yorucu meslek. aslinda mekan tasarimi dense daha iyi olurdu.
ulkemizde mimarligin kuyrugu olarak egitimi verilirdi. simdi okullar da anladi. gokdelen duvar detayi yerine malzemelerin kullanimina onem veriliyor.
insan hayati ile ilgilidir, cunku renk, malzeme ve ergonomi ile icicedir. (ornek bebek odasi tasarlarken halifleks yapan ic mimari carmiha gerin, cocugu allerjiden oldurecek)
bir de caniniz cikarak, uykusuz zamanlarda tasarladiginiz mekan gercek olur ya: annelik gibi bir duygudur.
ic mimarlik
güzel sanatlar fakültesine baglı bir bölüm olsa da bir mühendislik ya da tıp ögrencisi kadar ders calışılması gereken, nerdeyse tüm kaynakları ingilizce olan, malzemeleri ucuk rakamlar olan, keyif almak içinbaladığımız ama artık bitmesini istediğimiz bölüm.mimarlık eğitimi ile sanat eğitimi arasında bir dal.mimarların ezmeye çalıştıgı ama yetenek bakımından iç mimarların mimarlara fark attıgı meslek
dört buçuk sene uğraşı uğraşıp didinip mimar olcam diye yırtındıktan sonra; ülkemiz mimarlarının kabus sorusu olan -iç mi dışmı sorularına insanların algılayabileceği türlü cevaplar ararken kendilerinden nefret ettiğim iç mimarların yaptığı bişiy...ve hatta yorumun üzerine nasıl gider bilmiyorum ama son iki senedir benimde bizzat yaptığım şey:)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?