homeros

antik çağda yaşamış yunan ozanıdır.batı edebiyatının ilk büyük eserleri sayılan ilyada ve odysseia destanlarının yaratıcısı veya derleyicisi olduğu kabul edilir.
kendisinden çok sonraları gelen klasik çağ yazarlarınca truva savaşı sırasında (m.ö.12.yy) yaşadığı rivayet olunmuşsa da,destanlarında kullandığı dilden hareketle,günümüz araştırmacılarının yaptığı çalışmalara göre m.ö.8.veya 9.yüzyıllarda,batı anadolu’da büyük ihtimalle smyrna’da (bugünkü adıyla izmir) yaşadığı sanılmaktadır.ancak gerçekte homeros isimli bir şair yaşadıysa bile bu destanları yaratan veye derleyen tek bir ozan olmadığını düşünen araştırmacılar da vardır.hayatıyla ilgili bir başka rivayet ise kör olduğudur.fakat destanlarındaki betimlemelerin canlılığından,destanlaını yazdığında kör bile olsa bir zamanlar gözlerinin gördüğü anlaşılır.
yazdığı destanlar klasik yunan edebiyatını ve mitolojisini derinden etkilemiş ve bunların aracılığıyla da bütün batı edebiyatına etki etmiştir.

eserleri bölüm bölüm incelendiği vakit anlatımda ve dilde farklılıklar olduğu görülen, hatta eserleri ile uyumsuzluk gösteren, sonradan eklenmiş izlenimi veren bölümlerin olduğu bilinen, bu tezden yola çıkarak bir kişi mi yoksa bir topluluk mu olduğu, eserlerinin bu topluluk tarafından mı zaman içerisinde derlendiği bilinmeyen, hiç bir vakit var yaşamadığı savunulabilen yazardır.

ilyada ve odysseia’nin yazari. yalnizca bu iki eserle kalmayip yunan mitolojisine buyuk katki saglamis eserlerin yaraticisi olmustur. anlasilmasi zor bir dili vardir eserlerinin. siirsel anlatim hakimdir. fakat asil anlasilmayan sey sudur ki; eger homeros siradan bir insansa ve tanrilar ulkesinde yasamiyorsa tanrilar ne yemis, ne icmis, nasil yasamis gibi sorulara hangi kudretle, hangi sifatla cevap vermistir. yoksa musalar’dan mi almistir olympos ile ilgili magazinsel haberleri. düsünmekte fayda vardir.

"acı bile mutluluk verir; nelerden geçtiğini, neleri aştığını yıllar sonra hatırlayan insana..." sözünün sahibi.

(bkz: homeros vadisi açılışı)



not: önce homeros vadisi dediğim sonra, ya dur kesin vardır yukarılarda bir yerlerde diye düşünüp açılış afişlerini anımsadığım bkz oldu bu. üşenmeyip yukarıyı kontrol etmememin akabinde bu denli uzun bir açıklama yazabilmek benim açımdan karmaşık bir durum olsa da...